English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ G ] / Gitmek mi

Gitmek mi tradutor Francês

1,794 parallel translation
Tokyo'dan gitmek mi istiyorsun?
Tu veux t'en aller de Tokyo?
Gitmek mi?
Partir?
- İyi gitmek mi?
- Vous trouvez?
Daha da ileri gitmek mi? Nasıl?
Comment?
Gitmek mi? Sarah ve Veronica ile konsere gideceğiz. Hangi konsere?
Il a bu à s'en rendre malade, et maintenant, il est chez moi à faire des petits bonhommes en chamallows!
Gitmek mi?
Où elle va?
Üniversite mi? Avrupa'ya gitmek mi? Bir ajansta, bir TV kanalında ya da bir stüdyoda çalışmak mı?
Étudier, aller en Europe, bosser dans une agence, ou dans un studio?
- Gitmeliyiz. - Gitmek mi?
- Faut qu'on y aille.
Chicago`ya gitmek mi?
Rouler jusqu'à Chicago?
Gitmek mi?
Tu vas où?
Oraya gitmek zorundaydın, değil mi?
C'est ce que tu dois faire, hein?
Önce, itiraz etmeden duşunu aldın, şimdi de okula gitmek için can atıyorsun öyle mi?
D'abord, t'es d'accord pour prendre une douche et maintenant t'es pressé d'aller à tes cours d'été?
Gitmek istediğini mi söylüyorsun yani?
Donc, tu dis que tu veux y aller?
Eve mi gitmek istiyorsun?
- Tu veux rentrer?
- Şimdi de mi eve gitmek istemiyorsun?
Vous ne voulez pas rentrer même maintenant aussi?
Tuvalete mi gitmek istiyorsun? Bombanın yerini söyle.
Tu veux utiliser les chiottes?
Gitmek zorunda değilim değil mi?
Je ne dois pas partir?
- Dub'a gitmek istiyorsun, değil mi?
Tu voulais aller à U-Dub, non?
Gitmek gibi mi?
Quoi, partir?
- Gitmek mi?
- Partir?
İnanın bana, eve gitmek için hiç mi hiç acelem yok.
Croyez moi, Je ne suis pas préssée de rentrer à la maison.
Gitmek mi...
Je ne peux pas.
Benimle bir yere mi gitmek istiyorsun? Evet.
Tu me demandes de sortir avec toi?
Sizi bir adli muhasebeciye yönlendirebilirim. Sırf erkek kardeşim şurada, kocamla ilişkisi... olan kadınla birlikte diye mi? Eğer gitmek istersen, Nora...
Je peux vous recommander un expert.
Eve mi gitmek istiyorsunuz, yoksa kalıp siz de mi dayak yiyeceksiniz?
Hé, enculés. Rentrez chez vous si vous voulez pas recevoir une branlée.
Şimdi Nashville'e mi gitmek istiyorsun?
Maintenant, tu veux rouler jusqu'à Nashville?
- Hayır, 5 kat aşağı düşüp, burnu bile kanamadan çekip gitmek gibi mi?
- Plutôt comme tomber du 5ème étage et s'en aller sans une éraflure.
Peki, eğer uzman doktorun seni isterse, o zaman gitmek zorundasın, değil mi?
- Quand mon titulaire me demande - Quand votre titulaire vous demande Vous devez y aller, n'est-ce pas?
Çocukları da almak istersin misin, yoksa başbaşa romantik bir yemeğe mi - gitmek istersin?
Donc tu veux qu'on amène les enfants ou tu préfères un... déjeuner incroyablement romantique seulement avec moi?
Birkaç hafta önce bu kadın mahkemeye gitmek konusunda çok istekliydi, değil mi?
Il y a quelques semaines, cette femme était à fond pour aller au procès, non?
- Baloya gitmek için beni terk mi ediyorsun?
Tu pars pour aller au bal de promo? Betty, c'est Sam Pappas.
- Gitmek istemiyorsun, değil mi?
- Tu restes dormir ce soir?
Gerçekten mi? Sahaya gitmek için plan yapmıştık ama..
Je pensais qu'on allait aux cages de base-ball.
Mercy West'e mi gitmek istiyorsun?
Tu vas te faire muter à Mercy West?
Şey, bir bakıma gitmek zorundayım şimdi, değil mi?
Je n'ai plus le choix, maintenant, n'est-ce pas?
Şirketin tuttuğu deli doktoruna gitmek için mi?
Aller à la compagnie, avec le psy?
Gidip babanın cenaze törenini hazırlamalısın. Gitmek istiyorsun, değil mi?
Tu dois partir, endossez le bûcher de ton père.
Bunu yapıyorsun, çünkü ölmeden önce sevap kazanıp cennete gitmek istiyorsun! Senin Allah'ın sana merhamet edeceğini mi sanıyorsun?
Tu fais ça parce que, tu veux accomplir une bonne action avant de mourir!
Yürüyerek mi gitmek istiyorsun.
Tu as envie de rentrer à pieds?
- Tuvalete gitmek mi? Evet İki şey var öyleyse. Çok ağır işliyor.
et possiblement très, très riche, qui vient de se passer, mais tu as raté ça, car tu t'ennuyais à mourir au départ.
Kapıcının dikkatini dağıtıp gizlice asansöre gitmek dahil mi buna?
Est-ce que ça implique de distraire Dexter - et monter en douce dans l'ascenseur?
Maskem ya da davetiyem olmadan bir maskeli baloya gitmek için smokin kiraladığımı mı? Maskesi ve davetiyesi olan ama başkasıyla çıkan bir kızın kalbini kazanmaya gittiğimi mi?
Que j'ai loué un smoking, pour aller à un bal masqué sans masque ni invitation, pour rejoindre une fille qui n'a pas qu'un masque et une invitation,
... baksam süper görünüyorum. Bu bir deyim mi? Eve gitmek istiyorum.
Ecoute-moi.
Sence, eşi kaybolduğunda, karakola gitmek yerine partine dalması, biraz tuhaf değil mi?
Vous ne trouvez pas bizarre qu'à la disparition de sa femme, il déboule à votre fête au lieu de venir au commissariat?
Onu tatile gitmek için mi zehirledin?
Vous l'avez empoisonnée pour aller en vacances?
Benimle birlikte gitmek istemezsin herhalde, değil mi?
Tu ne voudrais pas venir avec moi, par hasard?
Birine mi bakmıştınız? Üzgünüm bayanlar gitmek zorundayız.
Désolé les filles, on doit y aller. C'est le quarterback.
Buradan çıkıp gitmek üzeresin, değil mi?
Tu t'apprêtes à sortir de là en courant, hein?
Onlarla antikacılara gitmek istiyorsunuz. Değil mi?
Vous voulez aller chiner avec eux, n'est-ce pas?
- Peki gitmek istiyormusun? - Bu gece mi?
Ce soir?
Pakistan'a gitmek güvenli mi?
Est-ce un pays sûr en ce moment?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]