Gitmiyor musun tradutor Francês
375 parallel translation
"Harold, ağabeylerinle gitmiyor musun?"
Harold, vous ne partez pas avec vos frères?
Gitmiyor musun?
Tu n'y vas pas?
Belediye'ye gitmiyor musun?
Tu n'es plus au service de garde?
- Gitmiyor musun?
- Vous partez?
Yvonne, sen Kral'ı görmeye gitmiyor musun festivale?
Tu ne vas pas a Ia fête voir Ie roi?
Gitmiyor musun?
Tu ne viens pas?
Yanlış yöne gitmiyor musun?
- C'est pas la bonne direction.
- ama çok ileri gitmiyor musun?
- mais n'allez-vous pas trop loin?
Sence de biraz üzerine gitmiyor musun onun?
Tu ne penses pas que tu es un peu dur avec lui?
- Bu gece dansa gitmiyor musun?
- Ce n'est pas ton bal aujourd'hui?
Eve gitmiyor musun?
Tu ne devrais pas rentrer?
Onunla gitmiyor musun?
Tu ne repars pas avec Iui?
- Yarın mı? Paris'e gitmiyor musun?
Tu ne vas pas à Paris?
Rıhtıma gitmiyor musun?
Tu ne viens pas au quai?
- Gitmiyorum. Gitmiyor musun?
Tu n'y vas pas?
Şimdi burdan gidiyor musun gitmiyor musun?
Tu vas sortir ou pas?
- Partiye gitmiyor musun? - Ne partisi?
- Vous allez à la soirée?
- Eve gitmiyor musun?
- TU ne rentres pas?
- Sen yakında gitmiyor musun?
Vous partez bientôt, je crois bien.
- Peki gitmiyor musun?
Vous ne partez pas?
- gidiyor musun gitmiyor musun?
- Tu vas partir, oui ou non?
Kotoe, yemeğe gitmiyor musun?
Kotoe, tu ne vas pas déjeuner?
Kocan öldürüldü, polise gitmiyor musun? Herkesin yapması gereken ilk şey. Neden onlara gitmedin?
On tue votre mari et vous n'allez pas voir la police?
- Siz gitmiyor musun?
- Vous n'entrez pas?
Evine gitmiyor musun?
Tu ne rentres pas chez toi?
Koca Baba'nın uçağını karşılamaya gitmiyor musun?
Tu ne vas pas chercher Grand Daddy?
- Yarın sabah gitmiyor musun?
- Tu pars demain matin?
Onunla gitmiyor musun?
Tu ne pars pas avec elle?
- Yakalamak mı? - Hafta sonu eve gitmiyor musun?
Passes-tu les week-ends à la maison?
Gerçekten gitmiyor musun?
Pauvre vieux, tu y vas pas?
Schofield'e yine ne oldu, beni vaftiz babası yapıyorsun biraz ileri gitmiyor musun?
Moi qui deviens parrain chez les Schofield, tu ne pousses pas les choses trop loin?
Çok hızlı gitmiyor musun?
Tu ne vas pas trop vite?
Cafeye gitmiyor musun?
Tu ne manges pas à la crémerie?
Biraz hızlı gitmiyor musun?
Vous n'allez pas un peu trop loin?
- Broderick'le gitmiyor musun?
- Que vous partez.
Sen gitmiyor musun?
Tu ne viendrais pas?
- Sınıra gitmiyor musun? - Hayır.
Vous n'allez pas à la frontière maintenant.
Törless, eve gitmiyor musun?
- Vous n'êtes pas parti, Toerless?
Washington'a gitmiyor musun?
Vous n'allez pas à Washington?
- Ben ne? - Sen gitmiyor musun?
Non, je me sens bien iSi.
Onunla gitmiyor musun?
Tu ne pars pas avec lui?
Hey, dediğin gibi Nevada'ya gitmiyor musun?
Tu es retourné au Nevada?
Koleje gitmiyor musun?
Et ton université?
Sen gitmiyor musun?
Tu veux pas partir?
- Gitmiyor musun yani?
- Tu ne veux pas partir?
Biliyor musun, bu balık okula gitmiyor... Fransızca bilmiyor, ama o da çok akıllı.
II est pas allé à l'école, il sait pas le français, mais il est futé, lui aussi.
Üzerine fazla gitmiyor musun?
Tu es trop dure.
- Gitmiyor musun?
- Non?
Ayako, onunla gitmiyor musun?
Ils ne doivent pas te raccompagner?
Biliyor musun, işler planladığımız gibi gitmiyor.
Ça marche pas comme on avait prévu.
Gitmiyor musun?
Tu ne pars pas?
gitmiş 384
gitmişti 26
gitmiyor 31
gitmiyorum 214
gitmiyoruz 47
gitmiyor muyuz 27
gitmiş mi 29
gitmiyorsun 77
gitmişler 92
gitmişti 26
gitmiyor 31
gitmiyorum 214
gitmiyoruz 47
gitmiyor muyuz 27
gitmiş mi 29
gitmiyorsun 77
gitmişler 92