English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ H ] / Hatırlarsınız

Hatırlarsınız tradutor Francês

479 parallel translation
- Willy Buckler'i hatırlarsınız. Her zaman sizden bahseder dururdu ve...
Willie Buckler, il m'a tant parlé de vous.
Onu hatırlarsınız? Randy Dunlap?
Vous vous rappelez Randy Dunlap?
O halde burayı hatırlarsınız, eski lobimiz.
Vous devez vous rappeler ceci. Notre ancien hall.
- Ünlü Dr. Steele'i hatırlarsınız. - Evet, elbette.
Tu reconnais l'éminent Dr Steele?
- Tracy'i yatağına yerleştirdikten sonra hemen buraya, yanınıza döndüm, herhalde bunu hatırlarsınız.
- Après quoi... j ´ ai porté Tracy sur son lit et je vous ai rejoints. Ce dont vous vous souvenez sans aucun doute!
Ta en başında Teksas'a gelmek istememiştim, hatırlarsınız.
Souvenez-vous que je ne voulais même pas venir au Texas.
Sanırım beni hatırlarsınız Mr. Holmes, iyice bakarsanız.
Vous me reconnatirez sûrement, en regardant bien.
Uyuyan güzelle ilgili hikayayi hatırlarsınız?
Vous vous souvenez de l'histoire de la Belle au bois dormant?
Bayan Porter, dün saatinize baktığınızı ve Alman'a saati söylediğinizi hatırlarsınız.
Madame Porter avez-vous dit... -... à l'Allemand l'heure qu'il était?
Nasıldır, bilirsiniz. Hatırlarsınız.
Vous savez comme ils sont.
Hatırlarsınız, eski bir ikiz öğrencisiyim.
C'est mon dada, vous le savez.
Ama siz, bir tiyatroda sahnede olduğunuzu, salonda seyirciler olduğunu hatırlarsınız.
Tu te rappelles que tu es sur scène. Au théâtre, le public face à toi.
Bayan Charles'ı hatırlarsınız.
Vous vous rappelez Mme Charles.
Hatırlarsınız belki, Bayan Bohlin.
Je suis Thomas...
Eminim bir öğrencimizi hatırlarsınız.
Vous vous rappelez sûrement une élève.
Bay O'Horror'a söylediğimi hatırlarsınız.
Je l'avais dit, ou pas, M. O'Horreur?
Terasa oturun.Size limonata getireyim.Belki hatırlarsınız.
Pourquoi ne vous asseyez-vous pas sur la véranda? Je vous apporte une limonade et vous pouvez y penser.
Hatırlarsınız.
Vous vous rappelez.
- Belki ismi hatırlarsınız.
- Vous souvenez-vous du nom?
Beni kulüpten hatırlarsınız.
Nous nous sommes rencontrés quelquefois au club.
Tsukiji Hastanesi'ndeki doktoru hatırlarsınız.
Vous connaissez ce docteur de Tsukiji?
- Elbette hatırlarsınız. - Kyoto'dayken bizde kalırdı.
Il loge à notre hôtel lorsqu'il vient à Kyoto.
Misafirhaneyi hatırlarsınız, koloni evi tarzında, yeşil panjurlu.
Vous vous rappelez, le pavillon aux volets verts?
"Kim efendim, ben mi efendim?" Bunu mutlaka hatırlarsınız.
"Qui, monsieur? Moi, monsieur!"
" yerel haber editörünün işinin, günlük gazete çıkarmak olduğunu hatırlarsınız.
" vous saurez que mon travail consiste à publier un quotidien.
Edd'i hatırlarsınız. Sahada yanınızdaydık efendim.
Nous étions dans votre escadrille.
Bay Lanser, belki biraz uyursanız hatırlarsınız. Hayır, uykunun yararı olmaz.
Je ne m'en souviens pas.
Genç bayanın yanlış anlayıp, şemsiyeyle vurmaya çalıştığını hatırlarsınız. Evet. Onu hatırlıyorum.
Rappelez-vous une jeune femme s'en est trouvée offusquée et a voulu vous frapper.
Hatırlarsınız ki fail ile mağdur arasındaki telefon görüşmelerini kaydetmiştik.
Nous avons envoyé les bandes... à Washington.
Belki beni hatırlarsınız. Ben bebek Jane Hudson.
Vous vous souvenez peut-être de Baby Jane Hudson!
- Sonra hatırlarsınız.
Ça va vous revenir.
Ve bu da, eminim hepiniz hatırlarsınız, Nelles şakrağı'nın sesi.
Ceci, vous vous le rappellerez, est le chant de la fauvette.
İki yıl önce İskoçya'daki tren kazası hakkında okuduklarınızı hatırlarsınız. İskoç trenlerinden biri raydan çıkmıştı. 16 ölü vardı.
Cet accident de train, il y a deux ans, un tortillard Écossais avait déraillé il y a eu 15 morts.
Kendisini hatırlarsınız.
Vous vous souvenez de lui.
Oyundaki kurbanın sevgilisini karşılamak için gül taktığını hatırlarsınız.
Vous vous rappelez, M. Stringer, que la victime dans cette pièce portait une rose pour recevoir son amant.
Iron Bill ve Frank'ın Big Ben'de yaptıklarını eminim hatırlarsınız.
Souvenez-vous de Big Bend, Ironville et Franksburg.
Bay Peevey, ağabeyim Tom'u hatırlarsınız.
M. Peevey, vous vous rappelez mon frère Tom.
Kaptan, beyleri hatırlarsınız.
Capitaine, vous les reconnaissez.
Onu hatırlarsınız.
Vous vous souvenez?
O zaman buraya gelmemeniz için sizi uyardığımı hatırlarsınız.
Alors vous vous rappellerez que je vous avais mis en garde.
Doktor, hatırlarsınız... Korkmuştu.
Docteur, souvenez-vous que...
Belki hatırlarsınız bunu.
Vous vous en souvenez peut-être.
- Hatırlarsınız Janus VI'da...
- Rappelez-vous sur Janus VI...
Bay Christie, dün hatırlarsınız Bay Humphreys size... savaş sırasında polis gücünde olup olmadığınızı sormuştu?
M. Christie, hier, on vous a demandé si vous étiez dans la police pendant la guerre.
Belki hatırlarsınız. Olur mu? Evet.
On reviendra peut-être vous voir.
Geçtiğimiz bahar Kiowa'dan sığır getirdiğimizi hatırlarsınız.
Au printemps dernier, on a traversé le Kiowa avec un troupeau.
Ama işi batırdığınız anda kimin cevapları bildiğini hatırlarsınız. Efendim.
Quand vous vous planterez, vous vous rappellerez que quelqu'un avait la réponse.
Evet Bay O'Horror, tamam, ama dediğimi hatırlarsınız.
- Oui, Monsieur O'Horreur.
Hatırlarsın, gittiğin gün yemeğe çıktığımı söylediğim küçük kız.
Tu te souviens, je t'ai parlé de cette jeune que j'ai emmenée souper?
Yıllar önce, okuldaki şu kızı hatırlarsın..... hani kaza geçirmişti.
Te souviens-tu de cette fille à l'école, il y a quelques années, celle qui a eu un accident.
- Bana müthiş bir hafızanız olduğunu söylediğinizi hatırlarsınız... - Mm-hmm. - O zaman bunu hatırlarsınız.
Si vous pouvez vous en souvenir, et vous avez une excellente mémoire, vous saurez avec certitude si Beth Chadwick a assassiné son frère.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]