English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ I ] / Indirim

Indirim tradutor Francês

1,555 parallel translation
% 17'lik bir indirim, maliyet farkı olmadan herkesin işinde kalabilmesini sağlayacak.
17 % vous permet de tous nous garder pour le même budget.
King boy yataklarda indirim ha?
Les soldes au Roi du Matelas? !
O mağazada indirim ne demek onu bile bilmezler.
Ils savent pas ce que "soldes" veut dire chez eux.
Oraya ait olduğumuzu gösterebilmek için, indirim mağazasından golf giysileri de aldık.
Pour être sur de ressembler à ce que l'on voulait être, Nous sommes allés à la boutique d'occasion pour nous acheter des vêtements de golf.
Eğer doktora parayı nakit ödersek % 10 indirim yapılacak zannediyor.
Il pense qu'on a un rabais de 10 % Si on paye le docteur en liquide.
Bence askerlere indirim yapıyorlardır.
Je crois qu'il font des promot aux soldats
Dün akşam başlayacaktım ama Sears'ta indirim varmış.
J'ai essayé de m'y mettre hier soir, mais il y avait des soldes chez Sears.
Bu kadar eski bir araba üzerinden indirim yapılır mı?
- Une aussi vieille voiture?
İnsanlar sana indirim yaptığında, karşığında birşeyler bekliyorlar.
Quand les gens te font des remises, ils espèrent quelque chose en retour.
Sinegog gazetesinde reklamınızı okuduğumda, De La Mer'in şifa odalarında % 20 indirim yapıldığı yazıyordu.
J'ai lu votre publicité dans la newsletter du temple, qui disait que vous offriez une remise de 20 % sur une chambre de convalescence au SPA De La Mer.
Bir çeşit ödeme planı veya indirim hakkında yardımcı olamazmısınız?
Pourrions-nous envisager un paiement échelonné? Une remise?
Tamam, onlara indirim yapacağım.
Je vais leur faire une remise. Non, certainement pas.
Evet, Hayır aslında başka bir satıcı var, Evet, İsterseniz tekrar yapabilirim. Oh size indirim mi yaptı?
Non c'est un autre vendeur ici, je peux le refaire si vous voulez, il vous a fait une réduction?
Fiyatta bir indirim istiyorum, yoksa bu işi hemen bırakır giderim.
Je veux une remise ou j'annule tout.
Sanırım işi size verebilirim ama bana fiyatta yarı yarıya indirim yapmak zorundasınız.
Je pourrais vous donner le contrat mais faites-moi 50 %.
"Kenar Mahalle Kiri" için bir şeyler tasarlamanın tatminini yaşayacaksın. Tabii, çalışanımız olarak bizde her zaman % 10 indirim hakkın var.
T'as la satisfaction d'avoir dessiné quelque chose d'exclusif pour Suburban Filth, et bien sûr, t'as tes 10 % de réduction en tant qu'employée.
Böyle gidince indirim mi yapıyorlar? Hadi.
C'est moins cher si tu vas en chercher à poil?
100'ü geçtiğinizde rahipler indirim yapıyorlar.
Les prêtres offrent une réduction quand on dépasse cent. Les prêtres!
Burada indirim yok ve... Daha fazla konuşmak istemiyorum.
Je n'ai rien à donner, et, heu... je n'ai plus envie de vous parler.
Bir indirim kazanırsa dünyayı ben dolaşırım. Eminim sana da bir kartpostal atarım.
Et si elle a des réductions et que je fais le tour du monde, je vous enverrai une carte postale
Fiyatta indirim yapmıyorum, tamam mı?
Je ne descendrai pas le prix.
Yoksa bize 10 % indirim mi yapacak?
Il peut nous faire 10 % de réduction?
Bir kişisel hijyen ürünümüzde büyük indirim var.
Pour un excitant produit d'hygiène personnelle tout nouveau. Tu vois? C'est marrant quand on s'y met.
Unutma, indirim perşembeye bitiyor.
Rappelle-toi, la vente se termine jeudi.
Polislere, tesisatçılara, otel çalışanlarına ve öğretmenlere indirim yapıyoruz.
On fait un prix aux flics, aux plombiers, aux profs...
Bence kendine büyük bir indirim kazandın...
Je crois que tu viens de gagner un crédit chez moi.
Evet, faturanızdaki bütün büyük şeyleri çıkardık artı size bir de küçük bir indirim yaptık.
Oui, nous allons effacer vos encours et vous créditer d'un petit bonus.
Bize şahitlik edersen, bu cezandan indirim alacaksın. Bu kadar basit.
Alors vous, si vous témoignez maintenant, on réduit nettement votre sentence.
- Şu anda, Bay Juarez... Cezanızda indirim için burada şahitlik yapmak üzere bulunuyorsunuz, doğru mu? Evet, Efendim.
- Ainsi, monsieur Juarez, vous êtes ici à titre de témoin dans le cadre d'une négociation de plaidoyer avec le gouvernement.
Hatta benim özel yaz indirim oranında bu kesenize derin bir çukur koyacak.
Meme avec mon prix special d'ete, ca va faire un trou dans votre porte-monnaie.
Adam, nakitte indirim yapıyor. 2100, 2200, 20, 40, 45, 47 2.247 Dolar.
Le type me fait un prix, mais en liquide... 2.247 dollars...
İş bitiminde % 30 indirim.
Si ça marche, 30 % de la cargaison.
Bu kuponla adam başı 2,5 dolar indirim alırsınız.
Ca vous fera économiser 2,50 $ sur chaque repas.
Size indirim yaparım, ha?
Je vais vous faire un bon prix.
- Sana indirim yaparım.
- Je peux faire un rabais.
Bize 250.000 dolar borçlu olduğunu anlıyorum ama terbiyeni takınsaydın Malcolm'u, faturanda indirim yapmaya ikna edebilirdim ama şimdi, o gelene kadar hiçbir yere gitmiyorsun.
Je sais que tu nous dois 250 000 $. Si t'avais pas joué au con, j'aurais persuadé Malcolm de réduire la note. T'iras nulle part tant qu'il sera pas là.
Ay çöreğinde indirim.
Offre spéciale sur les croissants.
Nereden bileyim para meselesini? O yüzden indirim yaptık zaten.
On te fait un prix d'ami.
Herhangi biryerlerden 80 dolarlık alışverişte % 10 indirim yaptılar
On en trouve partout. Ça coûte 80 chez Jusco. J'ai eu 10 %.
% 10 da indirim kartı var 64.80 dolar eder
Avec la carte, on a 10 % de plus. Alors, ça fait 64,8.
Bana indirim yapabilir misin?
Tu peux avoir des réducs, ici?
Yine de düz ekranda yüzde 30 indirim yapabileceğini söyledi.
Il m'a dit qu'il me ferait quand même 30 % de ristourne sur mon écran plat.
Fiyatta indirim yok.
Je peux pas moins cher.
İndirim için.
- Pour les remises.
Spor malzemeleri mağazasına uğradım. İndirim varmış.
Je suis passé devant la boutique de ski, ils soldent.
İndirim vardı, ben de 400 kutu aldım.
Il y avait une promo, alors j'en ai acheté 400 boites.
SON İNDİRİM
VENTES FINALES SEULEMENT
- İndirim Marketi. Albuquerque, New Mexico.
- Magasin de rabais Albuquerque, NM.
- İndirim zamanı hariç.
- Hors saison des soldes.
İndirim yapar.
- Oui. - Il vous fera un prix.
İndirim kartın var mı?
Tu as la carte?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]