Iyi hareket tradutor Francês
467 parallel translation
Buradan ayrılmamak yapacağın en iyi hareket olacak.
Le mieux, c'est de rester ici.
Oldukça iyi hareket ediyor, değil mi?
Joli, non? Il bouge bien, hein?
Şu ana kadar gördüğüm en iyi hareket.
La meilleure des pièces en un acte!
En iyi hareket mi?
En un acte?
- Çok iyi hareket edilmiş.
Du beau travail.
Yaşlı birine göre çok iyi hareket ediyorsun.
Dis donc, tu te remues bien pour un vieux.
Hey, yaşlı birine göre çok iyi hareket ediyorsun.
tu te remues bien pour un vieux.
- Biz iyi niyetlerle hareket ettik.
- Nous avions de bonnes intentions.
Böylece diğerleri gibi sürüye karışır. Onlarla birlikte hareket eder. İyi bir koyundur.
Il se fond au reste du troupeau, en avançant avec lui.
- Hareket ettirmek iyi gelir.
Si, un peu d'exercice.
- İyi iyi. Bana göre, seni etkiliyorsa, sana hareket veriyorsa seni eğlendiriyorsa, işte o tiyatrodur.
Si ça émeut, si ça stimule, si ça divertit, c'est du théâtre!
Kölen hareket edecek kadar iyileştiyse onu mağaraya götürün daha iyi.
Si ton esclave peut bouger, il vaut mieux le ramener dans les catacombes.
İyi hareket, HGK.
C'est bon, Chef.
Hareket halindeki bir birlik için çok iyi bir Noel değil bu.
Pas un agreable cadeau de Noel pour une Division qui monte en ligne.
Şoka maruz kalacak kadar iyi hissettiğimde küçük objeleri hareket ettirmede güçlük yaşamadım.
Chaque fois que je me sentais apte à subir un choc, je n'éprouvais aucune difficulté à déplacer de petits objets.
Söyleyeyim. Burada iyi iş görüyordun, çünkü fazla hareket etmen gerekmiyordu.
Tu es utile ici parce que tu n'as pas besoin de marcher.
- İyi değil mi? - Biraz hareket etseniz, dans etseniz...
Il faudrait que vous bougiez un peu...
Arabama koyalım mı? Hayır, hareket ettirmesek daha iyi olur.
On le met dans ma voiture?
Artık siz ikiniz kafanıza göre hareket etmezseniz iyi olacak.
Il serait temps que vous deux arrêtiez de tout diriger!
Bence, Sovyetler Birliği ile bir nükleer silahsızlanma anlaşması imzalamak... iyi bir şey olabilir, ancak çok toy bir hareket ve en kötü ihtimalle büyük bir gaflet.
Un pacte de désarmement nucléaire avec les Soviets, est au mieux, une preuve de naïveté, au pire, une inadmissible légèreté.
İyi hareket...
Quel coup de sabre...
Böyle daha iyi, artık beni hareket ettirmeyin.
Ça va mieux, mais ne me bougez plus.
İyi hareket.
Bien joué.
Fazla hareket sana iyi gelmez artık.
Tu es trop loin de l'action.
Şimdi, hareket etmeyin. Evet, bu iyi.
Là, c'est parfait.
İkisi birlikte çok iyi çalışıyor. Hareket giderek şiddetlenmeye başladı.
Ils collaborent étroitement, l'action prend de la rigueur.
- Hayır, hareket etmek iyi geliyor.
- Non, il vaut mieux que je bouge.
İyi akşamlar. Bu akşam Thames'te bol hareket var.
Bonsoir, nous vous proposons une soirée bourrée d'action, sur Thames.
Sadece hareket etme, iyi olacaksın.
Il est plus mort que vivant.
Her tarafım uyuştu, Biraz hareket iyi gelirdi.
J'ai des crampes et je suis congestionné.
İyi hareket edemem. Ama iyi vururum, biliyor musun? Cidden sert vururum.
Je suis lourd... maisj'ai une sacrée patate.
Ama iyi bir hırsız ustaca hareket eder.
Un bon cambrioleur sait se cacher!
Evlenip Oblomovka'ya hareket edersem iyi olurdu. Neden bizimle gelmiyorsunuz?
Si je me marie et m'en vais vivre à Oblomovka... venez avec nous.
İyi hareket, Roy.
Bien joué!
İyi hareket, Tim.
Bien joué, Tim.
- Onlar dikkatsiz hareket eden iki iyi polisti.
Oui, des super-flics qui ont déconné! Ils ont pas fait gaffe.
Hareket etmeden önce kapıyı açmamı beklesen daha iyi olurdu.
J'aurais préféré que vous me laissiez ouvrir la porte.
Hareket etsen iyi olur.
Ne vous arrêtez pas.
Bugünkü iyi haberimizse, Eleanor kasırgası doğuya doğru hareket etmeye karar verdi belki bu sıkışık trafiği açmaya gidiyordur.
Douce musique : le cyclone Eleanor s'éloigne plein est, écoeuré par nos bouchons.
Hareket çok iyi. Hareket çok iyi, evet.
C'est très bien.
İyi bir çocuk ol, hareket etme!
Sois gentil, ne bouge plus.
14'ten 17'ye olan hareket dışında çok iyi oynadın, ne oynadın aşağılık herif.
Très bien joué, sauf vos coups 14 à 17... que vous avez joué comme un couillon.
Güneş tepeye çıkmadan önce hareket etsek iyi olur.
Nous devrions songer à avancer avant que le soleil ne soit trop haut.
Pek iyi beceremem. Birkaç basit hareket biliyorum sadece.
Je n'y connais pas grand-chose, j'ai des notions.
Hareket etsek daha iyi olur, diye düşünüyorum.
Il vaudrait mieux qu'on avance.
İyi bir dedektif, sezgileri, bilgileri ve hayal gücüyle hareket eder.
Un bon enquêteur doit savoir observer, comprendre et imaginer.
Sessiz olun, hızlı hareket edin, iyi düşünün ve...
Discrétion, rapidité et intelligence,
İyi hareket!
Pas mal.
Hey Adam, iyi hareket!
Bien joué, Adam!
İyi hareket, güzelim.
- Allez, les enfants.
Bob kendini pek iyi hissetmiyor, Kay. Kendi kafama buyruk hareket edemem.
Bob se sentait mal, je ne suis pas seule.
hareket 82
harekete geç 30
hareketli 18
hareket etme 223
hareket etti 32
hareket et 117
hareket ediyor 87
hareketlerine dikkat et 20
hareket edemiyorum 48
hareket ediyoruz 29
harekete geç 30
hareketli 18
hareket etme 223
hareket etti 32
hareket et 117
hareket ediyor 87
hareketlerine dikkat et 20
hareket edemiyorum 48
hareket ediyoruz 29