Iyi olacağım tradutor Francês
3,263 parallel translation
Endişen için sağol Caleb ama iyi olacağım.
Merci de te soucier de moi, mais ça ira.
Ama iyi olacağım.
Mais ça ira. Franchement!
Ama bana ilk gönderdikleri reddetme mektubu belki de evrenin bana bir işaretidir benim herhangi bir yerde daha iyi olacağımı gösteren?
Mais si leur rejet initial était un signe de l'Univers pour me dissuader.
Ama bana ilk gönderdikleri reddetme mektubu belki de evrenin bana bir işaretidir benim herhangi bir yerde daha iyi olacağımı gösteren?
Mais s'il y a un rejet initial c'est que l'univers m'envoie un signe comme quoi je serais mieux autre part?
Adam, ben iyi olacağım, tamam mı?
Adam, tout va aller bien, ok?
Saçımdaki domuz kokusunu yıkadığımda iyi olacağım.
J'irais bien dès que j'aurai enlever le cochon de mes cheveux.
Endişelenme, iyi olacağım.
Ne vous inquiétez pas, je vais bien.
Emin olunca, daha iyi olacağım.
Je me sentirais beaucoup mieux lorsqu'on en sera sûrs.
Beni yalnız bırakırsan daha iyi olacağım.
Je me sentirai beaucoup mieux si tu me laissais seule.
Tatlım iyi olacağım.
Chérie... Je vais bien.
Ben de iyi olacağımı sanmıyorum.
Je ne pense pas non plus que je serais dans mon assiette.
Ve ben de iyi olacağım, sanırım.
Et... ça va aller, je crois.
Kimse nasıl olduğumu sormazsa gayet iyi olacağım.
Oui, tant que personne ne me pose la question.
Ben iyi olacağım Sevgiler, Izzie. "
Ca ira. Tendresse, Izzie. "
Sevdiğim insanlar hayatımın bir parçası olduğu sürece iyi olacağım.
Du moment que je suis avec les gens que j'aime, tout ira bien.
İyi olacağım.
Ca va aller.
İyi olacağım ben.
J'irai bien.
İyi olacağım.
Je m'en remettrai.
Tom'un senin izinden yürüdüğüne emin olacağım. İyi olmaz mı?
Je vais m'assurer que Tom en nomme un en ton nom ça serait bien non?
Bütün söylenenleri dikkate alacağım, tüm fırsatları değerlendireceğim ve daha iyi bir sanatçı olacağım.
Je peux prendre des risques, je peux vous surprendre à l'occasion, et je peux devenir un meilleur interprète.
Bakalım ilerleyen bölümlerde daha iyi olacağını umuyorum.
Avec Smash et Community Brian Williams et Kathie Lee
Diğer yerlerde daha iyi olacağını mı düşünüyorsun?
Qu'est-ce que tu en penses?
Diğer yerlerde daha iyi olacağını mı düşünüyorsun?
Tu penses que tu serais mieux ailleurs?
Çocuklar, ilk kez hayatımın üç sene sonra daha iyi olacağına dair olan inancımı yitirmiştim.
Les enfants, c'était le seul moment où je n'ai jamais perdu la foi dans l'idée que ma vie serait mieux dans trois ans.
Olumlu düşünmemi söylemene ihtiyacım yok ya da... her şeyin yoluna gireceğine. Çünkü şu an iyi olacağından emin değilim.
Je ne veux pas que tu me dise de rester positive ou que... tout va bien se passer, parce que maintenant je ne suis pas sûr que ça va l'être.
İyi olacağım zaten.
J'irai bien.
En uzun veya en sportif olmayabilirim ama bir gün en zengin olacağım. Kadınlar da buna bayıldığı için çok iyi olacak. E ne de olsa belli bir yaşam biçimine alışkın büyüdüm.
Je ne suis peut-être pas le plus grand ou le plus sportif, mais un jour, je serais le plus riche, ce qui est bien parce que les femmes aiment ça, et je me suis habitué à un certain style de vie.
Çünkü dünyanın en iyi babası olacağım ben.
Je serai le meilleur père au monde.
İyi olacağım, Booth.
Ça ira, Booth...
Polis memurunun sizi rahatsız ettiğini duydum biraz yardımın iyi olacağını düşündüm.
J'ai appris votre arrestation, donc je les ai envoyés vous aider.
İyi olacağım.
Je vais bien.
Merak etme iyi olacağım.
Ne t'inquiète pas, ça va aller.
Bir gün ikimizin birlikte olacağımızı umuyorum. Bu yüzden olabileceğimin en iyi hali olmaya çalışarak kullanacağım zamanımı. Çünkü bunu hak ediyorsun.
Tu vois, j'espère toujours qu'un jour nous serons ensemble, donc, je vais juste prendre le temps que j'ai là et je vais devenir la meilleure version de moi-même que je peux être, parce que tu le mérite.
Sanırım ikimizin de iyi olacağını söylemeye çalışıyorsun. Onlarla ya da onlarsız.
Je crois que ce que tu essaies de dire c'est qu'on ira bien.
- İyi olacağım.
- Je vais m'en sortir.
İyi olacağım.
Ça ira.
İyi rosto pişirmemin, iyi koca bulmama yardımcı olacağına inanıyordu.
Elle était convaincue que savoir cuisiner un bon rôti m'aiderait à trouver un bon mari, donc...
İyi olacağım.
Parce que ça va aller.
Bu fasulye sırığının dünyadaki en iyi aşçı olacağını mı düşünüyorsunuz?
Et cette grande asperge sera-t-elle le meilleur cuisinier du monde?
bensiz daha iyi olacağı düşüncesine kendimi inandırdım.
Je me suis convaincu que tout allait bien se passer non mieux sans moi.
İyi olacağım.
J'irais bien.
Ve bütün bu zaman boyunca nasıl iyi bir koca olacağıma çalıştım.
Et j'ai passé tout mon temps à apprendre comment être un meilleur mari.
Yeni şovunda iyi şanslar dilerim. Ortadan beşinci sırada olacağım.
Bonne chance avec le nouveau, je serai au cinquième rang.
İyi olacağım.
Ça doit être bien
- İyi olacağım.
- Ca ira.
Ve biz de Red John'u yakalamak için yakaladığımız en iyi şansı elimizden kaçırmış olacağız.
Et nous perdrons notre meilleure chance.. la meilleur chance que nous avons eu pour attraper Red John.
İlerisinin daha iyi olacağını düşünmeye başladım.
tu vis mieux qu'avant, non?
# İyi olacağım #
♪ Je vais aller très bien ♪
Bunun iki taraflı olacağını düşünmeyecek kadar aptal olma. Çünkü düşmanlarım bunu çok iyi bilirler.
Ne sois pas si con, ne rend pas ça réciproque parce que mes ennemis ne s'en sortent pas aussi bien!
Ben gerçekten iyi anlaştığımızı düşünmüştüm ama belki de olacağı yoktu.
Enfin, je pensais vraiment que ça passait bien entre nous mais ce n'était peut être pas fait pour moi.
# İyi olacağım #
♪ Je vais aller bien ♪
olacağım 136
iyi o zaman 177
iyi olur 440
iyi ol 29
iyi olurdu 44
iyi olacak 228
iyi oldu 55
iyi o halde 26
iyi olacaksın 355
iyi olmuş 38
iyi o zaman 177
iyi olur 440
iyi ol 29
iyi olurdu 44
iyi olacak 228
iyi oldu 55
iyi o halde 26
iyi olacaksın 355
iyi olmuş 38