Iyi olur tradutor Francês
36,538 parallel translation
İş için iyi olur diye düşünmüştüm.
Ça aurait pu être bon pour la boutique.
Burada olmazsan, daha iyi olur.
Ce sera plus simple... Si vous n'êtes pas là.
Çeneni kapalı tutsan iyi olur.
Vous feriez mieux de vous taire.
- Gitsem iyi olur.
Je devrais y aller.
Birkaç gün o kadının adını telaffuz etmemen daha iyi olur.
Il vaut mieux que tu ne mentionnes pas le nom de cette femme.
Tabii, çok iyi olur.
Oui, volontiers.
O yüzden çalışmaya devam etsek iyi olur, Sayın Başpiskopos.
Alors, il vaut mieux qu'on s'entraîne, pas vrai, archevêque?
Umarım bu iyi olur.
Y a intérêt à ce que ça soit bon.
Peki, oraya gideceğim, Ama bu şaka olmasa iyi olur Bana Bette Midler'ın masa 3'te olduğunu ve benimle gerçekten tanışmak istediğini söylediğin gibi
Je vais y aller, mais cela n'a pas intérêt à être une blague, comme quand tu m'as dit qu'il y avait Bette Midler à la table 3 et qu'elle voulait vraiment me rencontrer.
Gitsem iyi olur.
Je devrais y aller.
Gitsen iyi olur sanırım.
Je pense que tu devrais.
Otobüsten elimizden geldiğince uzak durursak muhtemelen daha iyi olur.
Je pense que c'est mieux si on s'écarte du bus autant qu'on peut.
Ben gitsem iyi olur.
Il faut que j'y aille.
Acele etsen iyi olur.
Docteur, magnez-vous.
Dediğin gibi olsa iyi olur.
"Rien n'est impossible", hein? Tu as interet à tenir ta parole.
- Şey olsa daha iyi olur...
- Ça aurait été vraiment mieux si...
Pekâlâ, kendini çabuk geliştirsen iyi olur çünkü Jeopardy seçmelerine 10 saat kaldı.
Et bien, tu ferais bien de t'améliorer rapidement, parce que le casting pour Jeopardy! est dans moins de 10 heures.
Efendim, bir doktor yapsa daha iyi olur.
C'est un médecin qui devrait faire ça.
Bunu ona başlamadan söylememeniz daha iyi olur.
Ce serait bien de ne pas lui dire avant qu'il commence.
Muhtemelen bilmemen daha iyi olur.
C'est sûrement mieux.
Hatta, konuşsak iyi olur bence.
En fait, je suis en train de penser que tu devrais probablement parler.
Bu durumda, ikinci şarap kadehimi iptal etsem iyi olur.
Dans ce cas, je vais directement passer à mon second verre de Chardonnay
Hey, onu çevirsen iyi olur.
Tu devrais le retourner.
Bu yüzden size detayları daha sonra anlatmak benim için daha iyi olur.
très orthodoxe, donc c'est mieux que je vous informe des détails plus tard.
- Gitsen iyi olur.
- Vas-t'en.
O zaman ise koyulsak iyi olur.
Nous ferions mieux de passer à autre chose.
Dinle, ziyaretlerime ara versem daha mi iyi olur?
Écoute, ce serait mieux si j'arrêtais de venir pendant un moment?
Öpüşmemiz çok iyi değildi biliyorum ama bir dahaki daha iyi olur.
Je veux dire, je sais que notre baiser n'étais pas si extraordinaire, mais nous ferons mieux la prochaine fois.
Yerel hırsızlarımızı etkinliklerini artırmak için cesaretlendirsek iyi olur.
Nous devrions encourager les voyous du coin à passer à l'action.
Burada beklerseniz iyi olur, bayım, taksimetreyi de açık bırakın.
Attendez-nous ici, laissez tourner le compteur. Merci.
Marcus buraya gelene kadar beklesek iyi olur.
On devrait peut-être attendre Marcus.
Onu bir daha gözden geçirsek iyi olur, gözden kaçırdığımız bir şey var mı diye.
On devrait revérifier, on a pu rater quelque chose.
Ve bu işe kimler bulaştıysa bilsek iyi olur.
Et on a intérêt à savoir avec qui il est impliqué.
Hala yatakta olmasan iyi olur.
Tu ferais mieux de ne pas rester au lit.
Vermese iyi olur.
Elle ferait mieux.
Bana ne olacağını bilmiyorum ama etrafta olmamam belki de ikimiz içinde daha iyi olur.
Je ne sais pas ce qu'il va m'arriver mais peut-être qu'on se porterait mieux si je n'étais plus là.
Kendini serseri sanıyorsan ayağını denk alsan iyi olur.
Tu m'as l'air d'être con, alors fais gaffe à toi.
Görülerimde egzersiz yapmak benim için iyi olur, muhteşem yerlerde kaliteli zaman geçiririm.
L'exercice serait bon pour moi, des moments de qualité en plein-air.
Evet! Adamım, o kız kendini nazik bir sevişmeye hazırlasa iyi olur.
Cette fille devrait être prête pour un genre de sexe attentioné.
- Evet, su iyi olur.
- De l'eau, ça serait parfait. Bien sûr.
Şimdi, şunu düzelttirsen iyi olur.
T'as intérêt à réparer ça.
Elde edebileceğin en iyi kafa olur
Ça sera la meilleure tête que vous puissiez avoir.
Ama sana tecrübelerim sonucu söylebilirim ki, bazıları sevgiliden daha iyi arkadaş olur.
Mais ce que je peux te dire d'après mon expérience personnelle, certaines personnes font des meilleurs amis qu'ils ne font des bons couples.
Acele etsek iyi olur.
Faut se magner.
Adler acele etse iyi olur.
Dépêchez-vous.
- İyi de sen tamale sevmezsin ki - Baharatlı yiyecekler endorfin salgılanmasını sağlarlar ki bu da flörtümün daha zevkli bir akşam geçirmesine neden olur.
Mais tu n'aimes pas les tamales.
- İyi olur.
C'est bon.
Tamam tatlım. İyi olur.
Cela semble bien.
Her şeye sahip olmaktan daha iyi bir intikam mı olur?
Quelle meilleure revanche que de tout avoir?
Kafaya sıkınca daha hızlı olur biliyorum ama senin beynin iyi para eder.
Une balle dans la tête serait beaucoup plus rapide, mais ce cerveau va rapporter de l'argent.
Açıklasam iyi olur.
Peut-être devrais-je t'expliquer.
olurdu 43
ölürsünüz 19
olur mu öyle şey 39
ölürsem 25
olursa 17
olur efendim 53
olur biter 25
olur mu hiç 40
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
ölürsünüz 19
olur mu öyle şey 39
ölürsem 25
olursa 17
olur efendim 53
olur biter 25
olur mu hiç 40
ölürse 17
ölürüm daha iyi 51
olur tabii 48
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olur şey değil 105
iyi o zaman 177
iyi ol 29
iyi olacak 228
iyi oldu 55
iyi o halde 26
iyi olacaksın 355
olur böyle şeyler 121
ölürler 26
olur şey değil 105
iyi o zaman 177
iyi ol 29
iyi olacak 228
iyi oldu 55
iyi o halde 26
iyi olacaksın 355