Iyisi mi tradutor Francês
940 parallel translation
Şunu al da iyisi mi kendin yıkanıver. Tamam mı Mee Mee?
"Fait-le toi-même, d'accord?"
Pierre, iyisi mi vazgeç.
Pierre, tu ferais mieux d'abandonner.
En iyisi mi birkaç kokteyl devirelim hayatım.
Tu as peut-être bu assez de cocktails.
En iyisi mi otur da biraz keyfine bak.
Il serait préférable de vous asseoir confortablement
Tamam, sen iyisi mi geride kalıp bayan Keeper ile ilgilen.
Restez vous occuper de Mme Caypor. Pourquoi?
Sigara almaya gidiyorum, sen iyisi mi kompartımana gir.
Il me faut des cigarettes. Montez.
Sen iyisi mi evine git Amy.
Il est tard.
" Müthiş bir gün olacak, iyisi mi tadını çıkar...
" Une belle journée dont il faut profiter.
En iyisi mi?
Mieux?
En iyisi mi?
C'est le meilleur?
- Daha iyisi mi?
Mieux que ça?
Sayın bayan, iyisi mi kimi aradığınızı söyleyin.
Voyons Madame, peut-être pourriez-vous me dire qui vous cherchez.
İyisi mi, benim ateşime bak.
Prends le thermomètre.
İyisi mi bunu ört üstüne.
Mieux vaut vous mettre ceci.
İyisi mi git bir tane daha iç Prudence, sonra da... Sonra bir tane daha.
Allez donc en boire un autre, et un autre après ça.
Ne yapmalısın biliyor musun? İyisi mi evlen.
Vous savez, vous devriez vous marier.
İyisi mi arkasında saklan
Cachez-vous là.
İyisi mi sipariş vereyim. Ne de olsa erkek benim
Je vais commander, c'est moi, l'homme.
İyisi mi gidip giyinelim.
Allons nous changer.
İyisi mi beraber kalalım.
On sera plus fort réunis.
İyisi mi saklanın. Her an başlayabilirler.
Abritez-vous, ça va commencer.
- Ne? - İyisi mi sen söyle Martin.
- Vous feriez mieux de lui dire.
İyisi mi bunu al. Karını görmeye giderken aldım bunu. Doludur.
Tenez, je l'ai pris avant de passer voir votre femme.
İyisi mi onları uyar. Zamanlarını boşa harcamasınlar.
Ils perdraient leur temps.
İyisi mi kaldır şunu.
Enlève ça.
İyisi mi paramı verin ve uygun kaydı düşün.
Je vous conseille de me payer et de remplir le registre comme il se doit.
İyisi mi 20 dakika içinde Adelphi Tiyatrosunun önünde olun.
Dans le hall de l'Adelphi dans vingt minutes.
Hangisi en iyisi, ben mi, yankı mı?
Qui chante le mieux, moi ou l'écho?
Çok uzun süre bekledim... Daha iyisi olabilir mi diye merak ediyorum.
J'ai attendu si longtemps... je me demande s'il n'y a pas mieux...
- İyisi mi, ona rütbelerini göster.
- Montre-lui les papiers.
İyisi mi bir düşünün. Tabi parkta uyumak istemezseniz.
Vous risquez de dormir à la belle étoile.
- İyisi mi bunu geri götür.
Remporte-le.
İyisi mi uyumaya git Josef.
Va te coucher.
Evet. İyisi mi sen kanyona git de adamlarımıza irtibatı sağladığımızı söyle.
Oui, allez dire aux hommes que ça colle.
İyisi mi dört kişilik ayırt.
Non, quatre.
O başına bela açar. İyisi mi onu aklından çıkar.
C'est une source d'ennuis, oublie ça tout de suite.
İyisi mi önce sen karşıya geç.
Passe devant.
İyisi mi Antoius da ölsün Sezar'la.
Pour empêcher cela, qu'Antoine suive César!
İyisi mi, bugün gelmeyecek dersin Decius.
Je n'irai pas aujourd'hui.
İyisi mi pılını pırtını... Siz, Lettie Bartell'in babası değil misiniz?
Elle parle de vous tout le temps.
İyisi mi burada bekleyin, geri geleceğim.
Attendez-moi ici, je reviens. Au revoir.
- İyisi mi şerifi al.
- Il faut prévenir le shérif.
İyisi mi, oturun oğlum Boris için bizimle birlikte için.
Asseyez-vous plutôt et buvons à la bonne fortune de mon fils.
İyisi mi sen git yat, Baba.
Il est temps que tu ailles te coucher.
- İyisi mi gidip bakayım ve emin olayım.
Je vais voir ce qui se passe.
İyisi mi avukatını ara.
Vous feriez bien d'appeler votre avocat.
İyisi mi dedim, beni yakalasın da bitsin bu iş.
J'ai préféré te laisser me rattraper pour en finir.
İyisi mi gidip uyuyun.
Allez dormir.
İyisi mi sen yürümeye devam et.
C'est la seule chose à faire.
İyisi mi ben gideyim.
Je ne sais pas vraiment.
Semiz sadece yeteneği sayesinde mi memleketin en iyisi?
Fats est-il le meilleur parce qu'il a du talent?