Içki istiyorum tradutor Francês
240 parallel translation
- Ben de içki istiyorum.
Pour moi aussi.
Biraz daha içki istiyorum.
Je voudrais un autre verre.
İstediğini seç ortak sadece içki istiyorum.
Comme tu veux, tant que tu me sers un verre.
Çok naziksin, ama biraz daha içki istiyorum.
Tu es bien bon mais je veux boire encore.
Latigo, içki istiyorum!
Latigo, j'ai soif!
- Bir içki istiyorum.
J'irais bien prendre un verre.
Bir içki istiyorum!
Je veux à boire!
Bir içki istiyorum.
Je voudrais boire un verre.
İyi sarımsaklı çorba ve içki istiyorum.
ET DU VIN! VAMOS ( allons )!
Şimdi susadım, biraz daha içki istiyorum.
Mais j'ai soif maintenant, et je veux boire davantage.
- Bir içki daha istiyorum.
Je prendrais un autre verre.
- Bir içki ve akşam yemeği istiyorum.
- Je voudrais boire et manger un peu.
Bayan Charles içki içmez. Ben de Bay Charles'ın ayık olmasını istiyorum.
Mme Charles ne boit pas et M.Charles doit rester lucide.
Bir içki daha istiyorum, John.
Encore un whisky.
- Bir içki daha istiyorum.
- Un autre.
- Ben bir içki daha istiyorum.
- Je veux un autre verre.
Ben bir içki daha istiyorum.
J'en veux un autre.
Bir içki içmek istiyorum.
J'aimerais prendre un verre.
İçki istiyorum.
Je voudrais boire.
İçki istiyorum.
Je veux boire.
Yo, sadece sizinle dostça içki içmek istiyorum.
Non! C'est le verre de l'amitié.
- Elbette istiyorum. - İçki ile sigaraları aldın mı?
Tu as l'alcool et les cigarettes?
Millie'ye kim içki verdi bilmek istiyorum!
Je veux savoir qui a fait boire Millie!
Şirketten bir içki ısmarlamak istiyorum.
Je voudrais offrir une tournée.
Çiftlik sahipleri bugün buraya içki içmeye geliyorlar Fakat geri kalan çiftlik sahipleri de buraya geldiklerinde ne içeceklerini bilmek istiyorum.
Je ne connais pas leurs habitudes.
Otis, bir içki daha almak istiyorum.
Je pense que je vais boire un coup.
Size içki ısmarlamak istiyorum.
- J'aimerais vous offrir un verre.
- Şimdi bir içki içmek istiyorum.
- Je préfère boire un verre.
- Hayır, susadım. İçki istiyorum.
- Non, j'ai soif.
- İçki vermek senin içmek de benim işim ve biraz daha istiyorum.
C'est ta mission, de servir a boire. Et c'est la mienne de boire, si le coeur m'en dit.
Bu adamlara içki ısmarlamak istiyorum.
Je veux payer une tournée générale.
- Bu adamların benden içki içmelerini istiyorum.
- Je paie ma tournée.
İçki içmek istiyorum.
Moi, je veux, si tu permets.
- Elbette. İçki istiyorum. Bana burbon getirir misiniz?
J'aimerais du bourbon.
Sana bir içki ısmarlamak istiyorum. Ve arkadaşına da.
Je voudrais vous payer un coup, et à votre ami, aussi.
- Ona bir içki almak istiyorum. - Evet, bayım.
- Je voudrais lui payer un coup.
- Sana içki ısmarlamak istiyorum.
- J'aimerais te payer un coup.
İçki istiyorum.
Servez-moi à boire.
- Uyandınız mı prenses? - İçki istiyorum. - Birazdan prenses.
Demain, nous discuterons de tes besoins.
Bara gidelim, birer içki... -... alalım ve oturalım. - Michael, yalnız olalım istiyorum.
Je risque de hurler et de te jeter des choses à la tête.
- Evet, içki de istiyorum.
Et j'aimerais boire aussi.
Kocamı istiyorum! İçki istiyorum!
Je veux mon mari!
Master Ichi, dostluğun simgesi olarak bir içki ikram etmek istiyorum.
Ichi, j'aimerais t'offrir à boire en signe d'amitié.
İçki istiyorum!
De l'alcool.
Will... burada bir içki içmek istiyorum. Sonra içeceğim belli olup olmayan bir içkiden iyidir.
J'aime mieux boire sûrement ici que peut-ëtre là-bas.
İlk olarak, kendine bir içki ısmarlamanı istiyorum.
D'abord, je veux que tu te serves.
İşin aslı şu, bir içki içmek istiyorum. - Bana katılır mısın? - Size içki ısmarlamak isteriz Bay McCabe.
A dire la vérité, je boirais bien un coup, vous m'accompagnez?
Bir içki istiyorum.
On peut, Tanner?
Bütün millete içki ısmarlamak istiyorum.
A boire pour tous!
İçki istiyorum.
II me faut un verre.
Ben... birinin benimle içki içmesini istiyorum.
Je veux boire un verre avec quelqu'un.