Kazanırsam tradutor Francês
568 parallel translation
Eğer kazanırsam, hepsi bende kalır.
Si je gagne, je garde tout.
Kazanırsam, gitmekte özgür olacaklar.
Pourvu que si je gagne, ils soient libres de partir.
Eğer kazanırsam kung-fu lideri olabilirim. Öğrencilerimin katılması gerekiyor.
Bien entendu, l'école victorieuse... sera chargée de la section des arts martiaux de la police et j'espère bien y placer un de mes disciples.
Kazanırsam, siyaset hayatın biter.
Si je gagne, tu ne feras plus de politique.
Bu akşam kazanırsam, tekrar karşılaşacağız.
Si je gagne, il y aura revanche.
- Kazanırsam yarı pay alacağım, değil mi?
- Alors, si je gagne?
Bunu kazanırsam kesin iyi bir şirkette olurum.
Je serai en bonne compagnie quand j'aurai gagné celui-là.
Beni yanına aldıracak kadar para kazanırsa ya da ben oraya gidecek kadar kazanırsam evleneceğiz.
Dès qu'un de nous deux aura assez d'argent pour le voyage, on se mariera.
Ben kazanırsam geri gel!
Si j'ai raison, ramenez-la! Que je ramène la voiture?
Kazanırsam sözünü tutacak, adamlarını çekecek misin?
Si je gagne, tu tiendras ta parole? Tu retireras tes hommes?
Ben kazanırsam, hepiniz bu gece misyonerliğe gideceksiniz.
Si je gagne, vous viendrez tous à la mission ce soir.
Eğer kazanırsam, çok daha büyük bir geleceğin peşine düşeceğim.
Si la fortune me sourit, Hosokawa ne m'intéressera plus.
Eğer kazanırsam, beni rahat bırakırsın.
Et si je gagne, tu me laisses la liberté.
Eğer bu cuma da gene kazanırsam... Teşekkür ederim.
Si je gagne aussi ce vendredi...
Kazanırsam bir garibana vereceğim.
Si je gagne je la donne aux Orphelins.
Eğer kazanırsam otuz daha vereceğim.
30 de plus si nous gagnons.
Eğer ben kazanırsam, bir ihtimal karavanımı geri alabilirim?
Euh... si je gagne, peut-être pourrai-je reprendre ma caravane?
Ama eğer ben kazanırsam gemim, TARDIS bana geri döner.
Mais si je gagne, mon vaisseau... le TARDIS me revient, hum?
Söz veriyorum, eğer kazanırsam işini çabuk bitireceğim.
Je te promets une chose. Si je gagne, je t'achèverai rapidement.
Kazanırsam olacakları düşünüyorum sadece.
Mais je me demande ce qui va m'arriver si je gagne.
Kazanırsam olacaklardan endişeleniyorum dedim.
Que va-t-il m'arriver si je gagne?
Bu ele tüm paramı koyacağım. Kazanırsam masadaki bütün pullar benim olur.
Je vais tout miser sur cette main, et si je gagne, je prends tous les jetons qui sont sur la table.
Eğer kazanırsam, maddi bakımdan ne olur?
- J'en serais ravi. Que m'arrivera-t-il si je gagne les élections?
Kazanırsam, bırakırız.
Si je gagne on arrête.
Kazanırsam, ona söyle ödül parası onun olsun, ama Herbie'yi bir dolar için bana geri satmak zorunda.
Si je gagne, il garde l'argent, mais il me revend Herbie pour un dollar.
Eğer bunun için bir ödül kazanırsam, eğlenceli olur.
J'aurai peut-être un prix?
Kazanırsam kazanmış olurum.
Si je gagne, je gagne.
O petrol Meksika'nın. Kazanırsam Meksikalılar'a ait olacak.
La révolution mexicaine n'a besoin de personne pour triompher.
Ben kazanırsam, O'nu rahat bırakacaksın ve adamlarından koruyacaksın.
Si je gagne, vous la laissez tranquille et la protégerez de vos hommes.
Kazanırsam şirketim milyonlar kazanacak.
Si je gagne, ça peut rapporter des millions à la compagnie.
Kazanırsam, oğluna göz kulak olurum.
Au cas où je gagnerais ce duel, je prendrai votre enfant. Je vous promets de l'élever.
Düşüncelerimi kendime saklarsam, çevremdekilerin sevgisini kazanırsam ve ileri görüşlü olursam bu davranışların ödüllendirileceğini yavaş yavaş anladım.
"Et on ne manquait pas de me le dire. " J'ai rapidement découvert " que si je ne disais pas ce que je pensais,
Kazanırsam beni dışarıda soymayacağın ne malum?
Tu veux me voler dehors si je gagne?
Ya kazanırsam?
Et si je gagne?
Ben kazanırsam, Sarai'yi rahat bırakacaksınız?
Si je gagne, vous me rendez Sarai.
Eğer kazanırsam, Ne sorarsam sorayım cevaplayacaksın!
Si je gagne, vous devrez répondre à ma question.
Eğer kazanırsam, hepimiz kazanırız.
Si je gagne, nous gagnons tous.
Bu dövüşü kazanırsam dünya şampiyonu ben mi olacağım?
Si je gagne... je serai champion du monde?
Eğer kazanırsam?
Et si je gagne?
Çünkü kendime, "Kazanırsam, Tanrı için kazanacağım." dedim.
Parce que je me suis dit, si je gagne, je gagne pour Dieu.
Bu, eğer kazanırsan sana 25 $ vereceğim demek oluyor. Eğer ben kazanırsam, sen 5 $ vereceksin.
Ça veut dire que si tu gagnes, je te donne 25 $... et si je gagne, tu m'en donnes 5!
Ben kazanırsam da, sen benimsin.
Si je gagne, elle est à moi.
Ben kazanırsam seninle sevişirim.
Si je gagne, je passe la nuit avec toi.
- Ya ben kazanırsam?
- Et si je gagne?
Kazanırsam iyi olur değil mi?
Je peux gagner?
Ben kazanırsam, Augie'yle Sicilya'ya gitmem için bana borç vereceksin.
Si je gagne, tu me prêtes l'argent.
Pekâlâ, tamam. Ama ben kazanırsam bana hiçbir zaman vermediğin o antika gümüş küpeleri elinden alırım.
D'accord, mais si je gagne, j'ai les boucles que tu ne me prêtes jamais.
Vurursam kazanırım, kaçırırsam kaybederim.
Si je tire dedans, je gagne. Si je le rate, je perds.
Başkanım, ne zaman zayıflığa ve bozgunluğa para yatırsam kaybetmek isterim. Ama hep kazanırım.
Chaque fois que je parie sur la faiblesse et la corruption... je veux perdre... mais je gagne toujours.
Kazanırsam, takas olur.
- T'es fou?
Ben kazanırsam?
- Et si je gagne?
kazan 69
kazanacağız 59
kazanacağım 25
kazandım 241
kazanmak 22
kazandın 147
kazandık 165
kazandı 52
kazanan 93
kazanacak 20
kazanacağız 59
kazanacağım 25
kazandım 241
kazanmak 22
kazandın 147
kazandık 165
kazandı 52
kazanan 93
kazanacak 20
kazandınız 29
kazandın mı 31
kazanırsan 21
kazanacaksın 22
kazanıyorum 16
kazanamazsın 48
kazandım mı 18
kazandık mı 21
kazandın mı 31
kazanırsan 21
kazanacaksın 22
kazanıyorum 16
kazanamazsın 48
kazandım mı 18
kazandık mı 21