English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ K ] / Kolayca

Kolayca tradutor Francês

3,659 parallel translation
Kolayca boyun eğmeyeceğim!
Je ne vais pas rester aimable.
Aynı şekilde kolayca çıkarabilirim. Tek yapman gereken çeneni kapayıp benim dediklerimi yapman.
Alors la seule chose que tu vas être enclin à faire c'est de la fermer et suivre mes instructions.
Bileğini kolayca kırmış.
Il s'est cassé le poignet enfant.
Kore, Fransa'yı kolayca yenerek, çeyrek finale yükseliyor.
La Corée bat facilement la France et accède aux quarts de finale.
Sadece intihar girişimini sahnelemesine yardım etmesi için değil aynı zamanda kolayca komaya girmesine de yardım etmesi için bilgisi ve tecrübesi olan birinden destek alıyor.
Elle sollicite l'aide de quelqu'u ayant les connaissances et de l'expertise non seulement de l'aider à mettre en scène une tentative de suicide, mais aussi la plonger dans le coma.
Kolayca yoldan çıkabileceğimi söyleyecekler.
Ils vont dire que j'ai pris la sortie la plus facile.
Zengin biriydi, kolayca anlaşıldığı gibi lakabını insanlara fazla samimi yaklaşımından dolayı aldı.
c'était un homme riche, simplet, qui doit son surnom à son affection impulsive.
Öyle kolayca kaçamazsın.
Tu ne t'en tireras pas si facilement.
İnsan beyninin bu kadar kolayca manipule edilebilmesi harika.
C'est fou comme un cerveau se laisse facilement manipuler.
- Evden kolayca çıkabiliyor.
Il arrête pas de sortir.
Sen ve eşin bir şekilde yaşadınız o yüzden kolayca bulunamadın.
Vous et votre femme vivez de façon qu'on puisse vous trouvez facilement.
Bu kolayca tutabileceğin bir kızın eli değil.
Sors d'ici! Je m'en vais.
Kolayca düşmez.
C'est évident qu'elle ne peut être prise facilement.
Ve kolayca dengemizi sağlarken, gözlerinizi tavana çevirin ve nefes alın.
Et pour maintenir facilement votre équilibre, posez votre regards sur le plafond et respirez.
Onu kolayca almanıza izin vermeyeceğim.
Je ne vais pas vous laisser le prendre sans une bataille.
Kolayca da güvenmem.
Je ne fait pas confiance facilement.
Sırtımdaki yara sayesinde sınırları zorlamanın bedelin kolayca hatırlıyorum.
J'ai une cicatrice dans mon dos qui me rappelle le prix qu'il y a à jouer contre la montre.
Bundan kolayca kurtulamayacaksın.
Vous ne pouvez pas fuir cette situation.
Müttefik Kuvvetler, kurtarılmanın ardından onları bu sayede, kolayca tespit etmişti.
C'est ainsi que les forces alliées les identifièrent après la libération.
Tümör kolayca nüksedebilir.
La tumeur peut se reproduire trop facilement
Bunu kolayca kabul edebilirim.
Ce que je ferai difficilement.
Güvenli ve kolayca halledecektik. Kimse zarar görmeyecekti.
C'était sûr, facile et personne n'était blessé.
İkimizin birden kolayca tutunabileceği bir tahta parçasına çıkmak mı?
Tu monopolises un bout de bois flottant qui aurait très bien pu nous supporter tous les deux?
Kolayca yaptın aslında.
Et bien, tu l'as fait sembler facile.
Değer verdiğin birini öyle kolayca başkasıyla değiştiremezsin.
On ne remplace pas quelqu'un qu'on aime aussi facilement.
İşimize taş koymayacak, cebine kolayca sığdırabileceğin birini buluruz.
Si on trouve quelqu'un qui est amical en affaire qui se glisse facilement dans la poche.
Hızlı ve kolayca.
Rapide et facile.
Neden birden kolayca takip edilebilir bir telefondan aradı?
Pourquoi il appelle d'un seul coup d'un téléphone facile à tracer?
- Kolayca devriliyor mu?
Il se retourne facilement?
Radyum hem sağlığa zararlıdır hem de kolayca bulunmanı sağlar.
C'est nocif et facile à pister.
Victoria'nın ufak kaçırılma hikayesini herkes kolayca yutmuş olsa da.
Aussi, la petit histoire de kidnapping de Victoria semble passer assez facilement pour tout le monde.
Pens ameliyatla alınarak hata kolayca telafi edilebilirdi. Ama bir hata daha yaptığınız için muhteşem kariyeriniz sona erecekti.
L'erreur aurait facilement pu être rectifiée, l'agrafe retirée, mais pas sans que ça vous coûte un troisième avertissement et mette fin à votre, jusque là, grande carrière.
Çünkü kolayca halledilecekti.
Parce que c'était supposé être facile.
Benle ilgili doğrudan çok uzak şeyleri kolayca yazabilmiştin.
Tu peux aussi bien écrire des choses horribles sur moi en étant loin.
Bizi kolayca öldürmesine izin vereceklerini mi sanıyordun?
Tu pensais qu'ils la laisseraient simplement nous tuer.
Sözlüklerinde'kolayca'diye bir kelimenin olduğunu bile sanmıyorum.
Je ne pense pas que le mot "simplement" soit dans leur vocabulaire.
Arkasında kolayca çok iz bırakır.
Il est trop facile à traquer.
Şansıma, rasta çok havalı. Kolayca rastaya çevirebilirim.
Heureusement, les dreadlocks sont très cool, et je peux les enlever.
Eğer siz kolayca dağılıp yayılan birşey arıyorsanız, "Miracle Whip" mayonezi alacakmışsınız.
"si vous cherchez une fille facile, mettez-la-vous derrière l'oreille".
Osgar seni kolayca öldürebilirdi.
Osgar aurait facilement pu vous tuer.
Bunun içinden kolayca çıkabilirim.
- Je pourrais facilement l'enlever.
O kadar nazik ve ulaşılabilirsin ki hastaların senden kolayca faydalanabiliyor.
Tu es si gentil et si disponible que ça rend ça si facile pour les patients de profiter de toi.
Onları almayı bırakırsam... - ki, çok kolayca yapabilirim -... ee, hızlıca bi tekrar test yapılabilir miyim?
Si j'arrête de les prendre, ce que je peux faire sans difficulté, euh, est ce que je peux repasser le test vite fait?
Kolayca kopması için ayarlanmış efendim.
Elle a été conçue pour casser, sire.
Kuralları esnetip, kolayca sahte belgeler düzenleyerek insanları karşılayamayacakları kredilerin altına sokup, evlerini ellerinden alarak başkalarına satınca ne kadar çok ve çabuk bir şekilde para kazanacağınızı aranızda konuşmuş muydunuz?
Discutiez-vous de l'argent à gagner en contournant les règles, en falsifiant des documents pour fourguer des prêts impossibles à rembourser, et des bénéfices faits en les revendant à des investisseurs?
Dikkatimi toplayamıyorum ama bunu kolayca halledebilirsin.
C'est une distraction, et elle peut être facilement rectifiée.
Biliyorsun bir çok insan, sorunlarla kolayca baş edebilirken mutlulukla edemez.
Vous savez, beaucoup de gens ont plus de difficultés à gérer le bonheur que les problèmes.
Sadece, ortada bir canavar yokken, nasıl kolayca bir tane görülebileceğini biliyorum.
Je sais comment c'est facile de voir la bête quand il n'y en a pas.
Kolayca bulabildin mi? Evet, buldum.
ouais.
Ölümcül gücü kolayca bertaraf edilmeyecektir
Son pouvoir mortel ne sera pas facilement contournable.
Amanda'nın kendine güveni yok, aşırı duygusal kolayca etki altına alınabilir.
Amanda a une mauvaise estime d'elle-même.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]