English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ K ] / Kolay para

Kolay para tradutor Francês

378 parallel translation
Kolay para kazanmak ister misin?
"Tu veux te faire de l'argent facile?"
Sadece dışarıda durup silah sesini dinleyerek kolay para kazandın, ne dersin?
Pas trop mal, pour juste avoir à surveiller dehors.
Bu bence kolay para kazanma yolu.
C'est un moyen facile de faíre de l'argent
Bu kentte 7 milyon insan kolay para arıyor.
7 millions de personnes rêvent d'argent facile.
Üstelik kolay para Bay Williams. Banka iţleri kusursuzdur.
Un gros coup, de l'argent facile.
Şimdiye kadar aldığımız en kolay para.
1 00 000 dollars! Ça nous permettra de tenir un moment!
Hiç soru sorulmuyor. Kolay para.
Sans poser de questions.
Kolay para, Steve.
De l'argent facile.
Kolay para, biliyorum ki aşması Everest Dağı kadar zorlu erdem sahibisin.
Vu ta vertu, c'était de l'argent facile pour moi.
Kazanmayı biliyor, kolay para olacak.
C'est un gagnant, les paris seront bas.
Sen temiz ve kolay para istiyorsun.
Vous voulez de l'argent facile?
Seni bu kasaplık işine ne döndürdü? Kolay para.
Pourquoi tu t'y remets?
- Kolay para bu.
- C'est de l'argent facile.
Kolay para kazanmak ister misin?
Tu veux gagner de l'argent?
- Bunun kolay para olduğunu biliyor.
- Pour lui c'est de l'argent facile.
Senin gibileri kolay para kazanır.
Les hommes comme toi gagnent de l'argent facilement.
Kolay para kazandı.
Il s'est pas fatigué pour son pognon.
Bir saniye, bayım. Bundan daha kolay para kazanılmaz.
C'est le moment de gagner.
Desteyi görene kadar kolay para yok.
Pas de parties juteuses tant que l'or sera dans la mine.
Denver'da da kolay para yok.
Il n'y a pas de parties juteuses à Denver non plus.
Oh, duydum ki Jim Douglas sadece hızlı arabalar ve kolay para ile ilgilidir.
Il paraît que Jim Douglas n'est intéressé que par la vitesse
Kazanın, kolay para kazanın.
Prends-le à la lègère, mais prends-le.
Evet, kolay para peşinde uçan bir kuş.
Volant vers l'argent facile.
Kazandığım en kolay para bu olacak.
- C'est voler dans la sébile d'un aveugle.
- Kolay para.
- Par ici la monnaie!
Kolay para. Biz de olsak aynısını yapardık.
C'est du fric vite fait, on ferait pareil.
Ailem kolay para kaptırarak zengin olmadı.
Ma famille ne s'est pas enrichie en déliant les cordons de sa bourse.
Bu kalabalığı buraya at yarışı çekti. Hepsi de kolay para kazanma derdinde.
Ils cherchent le fric facile.
Bizim yöntemimizle para kazanmak altin arayicisi olarak çabalamaktan çok daha kolay.
C'est bien plus agréable de gagner de l'argent à notre façon, que de trimer comme les mineurs.
Öyle ama para kazanmanın çok daha kolay yolları var.
Oui, mais on peut gagner sa croûte plus facilement.
Kardeşiniz için para toplamam lazım Osaka'da arkadaşlarım var, daha kolay olacaktır.
Il me faut l'argent pour votre frère. A Osaka, j'ai des amis...
Kolay bir işin var ve iyi para kazanıyorsun.
T'as un job facile, bien payé.
- Hepsi de kolay, sorunsuz iyi para getirecek davalar.
- Du simple et lucratif.
Para o kadar kolay kazanılsaydı şey yapmak zorunda...
Si vous croyez que ça se trouve comme ça de l'argent. Si j'en avais eu, j'aurais pas...
Para sahibi olmanın iki kolay yolu vardır.
L'argent, on l'obtient de deux façons :
Bu parayı harcarsam, yine kolay yoldan para edinmek isteyeceğim.
Alors, quand je l'aurai dépensé, bah j'aurai envie d'en regagner d'autre aussi facilement.
Senin gibi kolay yoldan para kazanmaktan.
Avoir voulu mener une vie facile, comme toi.
Buraya gelen yasli bayanlara eksik para üstü vermek kolay. Benim sordugum, bizimle banka isleri çevirmek için gereken yürek var mi?
Je sais que tu peux voler les vieilles dames en rendant la monnaie, mais tu pourrais braquer des banques avec nous?
Loyang büyük bir şehir Para kazanmak kolay olacaktır
Luoyang nous offrira plus d'opportunités.
Nasıl oluyor da çok fazla para seni cezbetmiyor Jess, hele elde etmek için Çok kolay olduğu bir zamanda?
Pourquoi est-ce que tant d'argent ne te séduit pas? Quand tu n'as même pas à lever le petit doigt pour l'avoir?
Sanki para kazanmak çok kolay da!
L'argent, ce n'est pas facile à trouver.
Kolay para.
De l'argent facile.
- Kaç para? - Kolay canım.
- Combien?
Kolay taşınabilir çantalarda tomarlarca para yok mu?
Pas de piles d'argent liquide dans des sacs faciles à transporter?
Sizin için para kazanmak o kadar kolay ki, artık aldırmıyorsunuz.
Gagner de l'argent vous est facile et vous êtes blasé.
François, Elmyr'in birkaç resmini satın aldı... ve biraz kolay yoldan para kazanmak için bir sanat galerisine sattı.
François acheta à Elmyr les dessins et les revendit pour... rien!
Kanunsuzlar para kazanmanın kolay yolunu bulmuşlardı bu parayla kumar oynayıp, likör ve kadın satın alabileceklerdi.
La vie de hors-la-loi était un moyen facile... de se payer de l'alcool et des femmes.
Çalıştığım gezici sirkteki bazı arkadaşlar para kazanmanın en kolay yolunu bildiklerini söylediler.
Des types de la foire avaient un filon pour faire de l'argent facile.
Para kolay kazanılmıyor Poe.
L'argent est dur à trouver, Poe.
Ama kolay bir iş için kimse o kadar para vermez.
Mais on ne gagne pas autant sans rien faire.
- Para vermek kolay.
- C'est facile de donner de l'argent.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]