English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ O ] / Onu tanıdın mı

Onu tanıdın mı tradutor Francês

355 parallel translation
Onu tanıdın mı?
Tu l'as reconnu?
Onu tanıdın mı?
La reconnaissez-vous?
Onu tanıdın mı?
Vous le reconnaissez?
Şu para babasına ne demeli? Onu tanıdın mı?
Et celui qui a des airs de flambeur, tu le reconnais?
Onu tanıdın mı?
La reconnaissez?
- Onu tanıdın mı?
- L'avez-vous reconnu?
- Ve onu tanıdın mı?
- Non.
Ve onu herkesten iyi tanıdıdığınız için, bize yardım etmenizi istiyoruz.
Comme vous la connaissez bien, nous voulons votre aide.
Herkesin onu tanıdığını sanırdım. Sanki herkes onu tanımak zorundaymış gibi bakıyor.
Jack Amberson Tout le monde le connaît
Onu tanıdığım kadarıyla haklısın.
Comme je le connais tu as raison
Onu sizin tanıdığınızdan daha iyi tanırım.
Je le connais mieux que vous.
Sen onu benim tanıdığım şekilde tanımazsın.
Tu le connais pas comme je le connais.
Oysa tanıdığım olduğunu yazmış, onu korumanı istemiştim senden. Kulak asmadın mektuplarıma.
Tu n'as pas tenu compte de mes lettres en sa faveur.
Ama Ferdinand, onu iyi tanıdığını ona yakın olduğunu söylemiştin.
Mais Ferdinand, tu m'avais dit que tu le connaissais bien, que tu avais accès à lui.
Korkarım onu tanıdığınızı söylerseniz, sorular ahret suallerine dönüşecektir.
Nous ne sommes pas prêts de sortir, si vous admettez connaître Bernard.
- Onu tanıdın mı?
Le reconnais-tu?
Tanıdın mı onu? Niye? Nesi var?
- Mais non, vous n'irez pas à la rue.
Onu tanıdın mı?
Tu la reconnais?
Söyleyin, onu tanıdınız mı?
Le reconnaissez-vous?
Onu tanıdınız mı?
Vous la reconnaissez?
Howard'dan sonra hayatımda tanıdığım en mükemmel insan, Tanrı onu kutsasın!
Je n'ai jamais vu un tel magnétisme... sauf chez Howard, paix à son âme.
Evet, tek sorun, beni Wichita'dan tanıdığını sanıyor ve ben açıkcası onu hatırlayamıyorum.
Le problême, c'est qu'elle croit m'avoir rencontré à Wichita et je n'en ai aucun souvenir.
Güneş gözlüğü takıyordu ve tıraşsızdı ama ben onu yine de tanıdım.
II portait des lunettes de soleil et n'était pas rasé, mais je l'ai reconnu quand même.
Biliyor musun? Bir şeyden kesinlikle eminim. Eğer hayatımın erkeğiyle karşılaşacak olursam onu ilk bakışta tanıyacağımdan hiç kuşkum yok.
Et pourtant tu vois, si je rencontrais l'homme de ma vie, je suis sûre que je le reconnaîtrais au premier coup d'œil.
Şapkasının şeklinden tanıdım onu.
Je l'ai reconnue à son chapeau.
Onu tanıdın mı, Alex?
Tu vois qui c'est?
Manyağın teki tanıdığım bir kızı kaçırmış onu delik deşik etmeye çalışıyordu.
Un maniaque qui a agressé une fille. Il a essayé de la violer.
Hiç sormadın ki! Ayrıca tanıyorsun onu, tanıştırmıştım seni.
- Tu ne m'as rien demandé, et, d'ailleurs, je te l'ai déjà présenté.
" Eğer siz onu benim tanıdığım gibi tanısaydınız
Si vous la connaissiez comme moi
Kuşkusuz, onu sizlerin tanıdığınız şekilde tanımıyordum.
Bien sûr, je le connaissais moins bien que vous.
Hans Meyer'e yakındınız, onu iyi tanıyordunuz ve bu, umuyorum ki soruşturmaya yardım edecek.
Vous étiez proches d'Hans Meyer, vous le connaissiez bien. Et ceci, je l'espère, nous aidera dans l'enquête.
O karının kafasına şişeyi savurduğunda tanıdım onu.
Je l'ai reconnue quand elle a frappé la fille avec la bouteille.
Evet, evet. Terry Lennox'u tanıyorum. Ama o öyle bir tiptir ki onu tanıyor olsam da, tanıdığımın bilinmesini...
Je le connaissais, mais vaut mieux dire qu'on le connaît pas.
Onu tanıdığını mı söylüyorsun?
Vous le connaissez?
- Onu gördün mü? - Adamı tanıdın mı?
Avez-vous reconnu cet homme?
Tanrım, onu tanıdığımı sanıyordum. Tamamen bizim hatamız.
On n'aurait jamais dû l'emmener ici.
Onu tanıdığını mı sanıyorsun?
Tu crois que tu le connais?
Evet ama bu sefer onu tanıdığımı sanıyorum. Siz tanımadınız mı?
Et cette fois, j'ai l'impression de l'avoir reconnue.
- Onu ilk önce müşteri olarak mı tanıdınız yoksa?
Mais vous l'avez d'abord connue comme cliente...?
Onu tanıdığını mı ima ediyorsun?
Quoi, tu le connais?
Hayatımı bu kıza adadım ve o geliyor ve onu tanıdığını sanıyor.
Je lui consacre ma vie. Il débarque et il croit la connaître?
Onu tanıdınız mı, yoksa tanımadınız mı?
Vous la connaissiez, oui ou non?
Onu tanıyordum. Çünkü o, iyi tanıdığım bir adamın sevgilisiydi.
Je la connaissais à travers un ami dont elle était la maîtresse.
Onu tanımayanlarınız için, bu Dr. John Wiseman,... Allan'ımın hayatını kurtaran dahi.
Pour ceux qui ne le connaissent pas, voici le Dr John Wiseman, le génie qui a sauvé la vie d'Allan.
Onu tanımadın mı? Ben tanıdım.
Tu ne la reconnais pas?
Onu tanıdın mı?
Tu le reconnais?
Onu tanıdığım yıllar boyunca hiç kendiliğinden davranmadı.
Papa n'a jamais rien fait de spontané
Hep sizin onu tanıdığınız gibi biri olmadı.
Il m'a sauvé la vie au Vietnam.
Ajanlarımızdan biri, Tony Maruss, sizin onu tanıdığınızı söylüyor. Evet.
Un de nos agents infiltrés, Tony Maruss, vous connaît.
Onu tanıdım, onlara da söyledim.
Je n'ai jamais dit ça. Je l'ai reconnu, et je l'ai dit.
Onu ayağının aksamasından tanıdım.
Je le reconnais parce qu'il boitait.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]