English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ O ] / Onu öldürmeliyiz

Onu öldürmeliyiz tradutor Francês

114 parallel translation
Onu öldürmeliyiz.
On pourrait le tuer.
Olaylar çığırından çıktı, onu öldürmeliyiz.
La situation est grave. Nous devons tuer le violeur étranger.
Bizi gördü. Onu öldürmeliyiz.
Ce type a tout vu.
Kör kadın niyetimizi anlamadan bir an önce gidip onu öldürmeliyiz.
On devrait retourner la tuer tant qu'elle ne se doute de rien.
Onu öldürmeliyiz.
Il faut le tuer.
Onu öldürmeliyiz.
Il faut qu'on le tue.
Onu öldürmeliyiz.
On va le tuer.
Ne pahasına olursa olsun onu öldürmeliyiz.
Tant qu'il vivra, des milliers de braves ne reposeront pas en paix.
Doğru onu öldürmeliyiz
C'est juste. Il faut le tuer!
Gidip onu öldürmeliyiz!
Il faut le chercher. Il le faut!
- Onu öldürmeliyiz ki...
- On devrait le tuer avant...
Kuang'ın öcünü almak için onu öldürmeliyiz.
Tuons-le cet enculé! Vengeons Kuang! Attrapez-le!
Öldürelim, onu öldürmeliyiz.
C'est ce qu'on devrait faire.
Onu öldürmeliyiz.
Nous devons le tuer.
Onu öldürmeliyiz.
Il faut la tuer.
Hamlamışım. Onu öldürmeliyiz.
Il est grossier, on devrait le tuer.
O zaman onu öldürmeliyiz.
Alors nous devrions le tuer.
Bence onu öldürmeliyiz, bilirsin.
Je crois qu'on pourrait... le liquider.
Onu öldürmeliyiz.
Faut l'éliminer.
Oh, buldum, bence onu öldürmeliyiz!
Oh, hey, on devrait le tuer!
- Onu öldürmeliyiz! Hayır!
- Nous devons le tuer!
Fırsat bulduk işte, onu öldürmeliyiz.
C'est l'occasion, on devrait le tuer.
Bizi öldürmeden onu öldürmeliyiz.
Il faut le tuer avant qu'il nous tue.
- Ölmesi gerek, onu öldürmeliyiz.
- Elle doit mourir. On doit la tuer.
- Onu öldürmeliyiz.
- Il faut le tuer!
Belki de onu öldürmeliyiz.
On pourrait avoir à le tuer.
- Şimdi onu öldürmeliyiz.
- Maintenant, on doit le tuer.
- Onu öldürmeliyiz.
- Il faut le tuer.
Bu kez onu öldürmeliyiz
Nous allons le tuer cette fois-ci.
Belki de Will'in söylediği gibi, onu öldürmeliyiz.
On devrait le descendre, comme dit Will.
Onu öldürmeliyiz.
Et mettons-le à mort.
Öldürmeliyiz onu!
Tue-le!
Onu zaten biliyorum... ama işin ucunda iyi para var... onu diğerlerinden önce öldürmeliyiz
- Ce ne sera pas facile. Je sais cela depuis longtemps. Mais pour 100 000 taels, on n'a pas le droit d'échouer.
Üstad Zhao, onu şimdi öldürmeliyiz
Nous devons en finir aujourd'hui.
- Onu öldürmeliyiz.
Tuons-le.
Eğer bize verecek bir şeyi yoksa, Onu şimdi öldürmeliyiz.
S'il n'a rien à nous apporter, mieux vaut le tuer.
Onu hemen öldürmeliyiz!
Nous devons le tuer maintenant.
- Öldürmeliyiz onu.
- On doit la tuer.
Onu bulup öldürmeliyiz.
Cette chose se reproduit, nous devons la trouver et la détruire.
Onu şimdi öldürmeliyiz.
Nous devons la tuer... maintenant.
Onu mutlaka avlamalı ve öldürmeliyiz.
Nous devons le retrouver et le tuer.
Onu mutlaka avlamalı ve öldürmeliyiz.
On doit le rechercher et le tuer.
Artık onu da, Beecher'ı da öldürmeliyiz.
On doit les tuer, lui et Beecher.
Onu bulup öldürmeliyiz.
Il faut le trouver et le tuer.
- Onu şimdi öldürmeliyiz.
- On devrait le tuer.
Onu öldürmeliyiz!
- Nous devrions le tuer!
- Onu hemen öldürmeliyiz.
- Tuons-la, vite!
- Onu şimdi öldürmeliyiz.
- Il faut la tuer.
Silah, CIA onu bulmadan önce onu bulup öldürmeliyiz.
Arme, on doit retracer et assassiner Roger... avant que la CIA le retrouve.
Sezar'a saldırıp onu Mars'ın önünde öldürmeliyiz.
Nous devons attaquer César et le tuer sous les yeux de Mars,
- İlk onu mu öldürmeliyiz?
Est-ce qu'on devrait le tuer en premier?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]