English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ P ] / Paris mi

Paris mi tradutor Francês

592 parallel translation
- Bay Holland Paris'te. - Paris mi?
M. Holland est à Paris.
An American in Paris mi?
"Un Américain à Paris"?
- Paris mi?
Oui, pour Paris?
Paris'te mi yaşıyordu?
"Habitait-il à Paris?"
Gördün değil mi Em?
POUR ALLER A PARIS IL FAUT TRAVERSER LE CHANEL
Ne kadar lezzetli değil mi?
Biens mieux que les délices que nous avons mangés à Paris.
Küçük şebek bunu Paris'ten mi ısmarlamış?
Le macaque a fait venir ça de Paris.
- Paris mi? - Evet, operada, en ön locada.
On était à l'Opéra.
Nereye gidebilirim ki, Paris'e mi?
Où puis-je aller? A Paris?
Nasıl, Paris'i beğendin mi?
Alors, Paris?
- Paristen değil mi?
- Il vient sans doute de Paris?
O bir şey mi? Paris'ten az önce bir cevap geldi.
Je viens de recevoir une réponse de Paris.
Paris'e gelip de seni görmeden edebilir mi?
Bien sûr! Comment pourrait-il venir â Paris sans accourir ici?
- Altı aydır Paris'e gitmediniz mi?
Comment, six mois?
İngiliz muhabirine, Zola'nın suçsuz bulunması halinde Paris sokaklarının binlerce cesetle dolacağını söylemedi mi?
Avez-vous dit à un journaliste anglais que si Zola était acquitté, 100000 cadavres joncheraient les rues de Paris?
Peki, ne yapmam lazım şimdi, Paris'e mi dönmeliyim? Saçmalama.
Bon alors, qu'est-ce je fais moi, est-ce que je rentre à Paris en voyageur ou quoi?
Bunu, ta Paris'ten benim için mi getirdin?
Vous me le rapportez de Paris?
Diyorsunki, bu el ilanı, sanatkarlar, öğrenciler tarafından dağıtıldı Paris'e, öyle mi?
Et vous dites qu'artisans et étudiants font circuler ce pamphlet dans tout Paris?
- Paris'ten mi?
- De Paris?
Görünüşe göre Almanlar Paris'e gireceğe benziyor, sizce de öyle değil mi?
Les Allemands pourraient prendre Paris, non?
Orada on beş binlik bahis mi oynanmış?
1 5 000 dollars de paris.
Bu sizin o yarışla ilgili kent dışı bahisleriniz olabilir mi?
Serait-ce, par hasard, votre liste de paris?
- Paris'e ziyaret için mi geldiniz?
- Y a pas de quoi. - Vous êtes de passage?
Belki Paris'e. - Paris'e mi?
Paris, peut-être.
Bu küçük arkadaş sizinki mi? Adın ne?
- Il n'y a pas qu'un seul marchand d'habits à Paris.
Hiç Paris'e gittin mi?
Vous êtes allée à Paris?
50'sinde Paris'e giden ve iki haftadır tanıdığı biriyle evlenen biri mi?
On ne dirait pas. À 50 ans, épouser un homme qu'elle connaît depuis 2 semaines.
- Kızlar, Paris'te eğlendiniz mi? - Evet.
Alors, mes chéries?
Evet. Hoşunuza gitti mi?
C'était beau, Paris?
İnsanlar genellikle kendilerine Paris ya da Marsilya demez, değil mi?
Personne ne s'appelle Paris ou Marseille.
- Bedeni mi? - Evet. Vücutlar ayrı ayrı yapıldı...
Les corps sont construits séparément... selon des normes spécifiques, avec du plastic venu spécialement de Paris.
- Paris'te mi katılacaktın bana?
- Vous m'aurez rejointe à Paris?
John Mackey Paris'te, yoksa Leland Stanford un özel trenini mi?
John Mackey, en visite à Paris, ou Leland Stanford dans son train privé?
Paris'i ziyaret mi edeceksiniz yoksa orayı satın mı alacaksınız?
Vous voulez visiter Paris ou l'acheter?
Paris'te kalıyorsun, değil mi?
Et vous, en Espagne, non?
Noel'i Paris'te mi geçireceksin yoksa madalya için düz duvara mı tırmanacağım?
On passe Noël avec de vraies femmes ou avec nos calendriers?
- Helen, muhtesemsin. - Asik oldugun kiz mi? Bu görüntü hep aklinda olsun, Paris.
Tout est éphémère ici-bas, les peines comme les joies... comme aussi les amours.
Sen bir gemiye binersin. Ben uçan atim Pegasus'u alirim. Adamiza mi, Paris?
Pourquoi les bûchers funéraires sont-ils si près d'ici?
Yapılabilinir mi? Yapılıyor, hem de Paris'te kesin, bilimsel metodlarla.
C'est ce qu'on fait ici, à Paris, grâce à des méthodes précises, scientifiques.
Hiç Paris'e gittiniz mi, bay Bernard?
Avez-vous jamais été à Paris?
Paris'e ders için gidilir mi?
Aller à Paris pour des conférences?
Paris'e mi dönüyorsun?
Vous rentrez à Paris?
Paris'deki son gecemi, yalnız geçirmemi istemezsin, değil mi?
Vous me laisseriez seul, ma dernière nuit à Paris?
Paris'i seçiminde, değil mi?
Oh, non, mon colonel.
- Onu görmediniz mi?
- Allez à Paris, 62 rue de Picpus. Présentez-vous à la mère supérieure de ma part.
Cosette'i mi?
- Paris.
- Çok güzel kumaşmış, Paristen mi aldınız?
Joli tissu! C'est fait a Paris?
Paris gibi mi? - Şuna bir göz at, ahbap.
Jette un coup d'œil là-dessus Mon petit vieux
Öyle değil mi? Babam gerek olmadığını söylüyor. Paris'te yeterince güvendeyiz.
Non, Papa dit que Paris est tranquille.
- Burada, Paris'te mi?
- Ici, à Paris?
Daha önce Paris'e gittiniz mi?
Vous êtes déjà allé à Paris?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]