English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ P ] / Poliş

Poliş tradutor Francês

47,813 parallel translation
Polis ölüm sebebini henüz açıklamadı - İkinci Gün
La police n'a pas encore confirmé... 2e JOUR
Polis arıyor seni.
C'est la police pour toi.
Ben Komiser Dedektif Karin Parke, Londra Polis Teşkilatı'ndan.
Ici l'inspecteur Karin Parke.
Bu bir polis operasyonudur.
C'est une opération de police.
- Silahlı polis!
- Police! À terre!
Yere yatın! - Silahlı polis!
- Police.
Silahlı polis!
Police!
Silahlı polis! Kendinizi gösterin!
Montrez-vous.
Banka hesaplarımız donduruldu, para olmadan ve polis peşimizdeyken bizimle kimse iş yapmak istemiyor.
Nos comptes courants sont gelés. Et sans argent, et avec la police au cul, personne ne fera affaire avec nous.
Her yerde polis kontrol noktaları var.
Il y a des barrages partout.
Polis gücünü iki katına çıkarmıştı.
Il doublait la présence policière.
Kıçlarınızı kaldırın! Polis geliyor.
Magnez-vous, les flics arrivent!
Polis geliyor.
C'est la police.
Kariyeri boyunca bu göt herif binlerce polisi öldürdü. Yılda 400'e yakın polis.
Cette ordure a tué des milliers de policiers, au rythme de 400 par an.
MEDELLİN'DEKİ BİR POLİS KARAKOLUNA SALDIRI
ATTAQUE À MEDELLÍN 11 POLICIERS MORTS
100 adam ve altı polis aracı karargahı terk ederse Escobar'ın gözcü ordusunun bunu haber vermek için telefonlara sarılacağına bahse girebilirsiniz.
Vous pouvez parier qu'à la seconde où cent hommes et six camions de la police quitteraient la base, les espions d'Escobar sauteraient sur le téléphone pour l'avertir.
Geçen hafta 30 polis öldürdü.
La semaine dernière, trente policiers ont été assassinés de sang-froid.
Polis olduklarından emin misin?
Tu es sûr que c'étaient des policiers?
Dünyanın tüm istihbaratına da sahip olsan, sen yine de polis gibi davranmak zorundasın, değil mi?
Même avec tous les renseignements du monde, vous resterez un flic.
O orospu çocuğu hala hayatta olsa, daha çok polis ölü olurdu.
Si cet enfoiré était en vie, d'autres flics mourraient.
Polis seninle aynı fikirde mi dersin?
Tu crois que la police est de ton avis?
- Ulusal Polis, açar mısınız?
Police nationale. Ouvrez.
Sadece bir polis operasyonu.
Simple contrôle de routine.
O arabaları hemen çek çünkü burada Hırsız Polis oynamıyoruz.
On est pas là pour jouer aux cow-boys.
Polis içindeki kontağımla konuştum.
J'ai parlé à mon contact dans la police.
Ulusal polis!
Police nationale!
Polis tarafından sarılmışlar.
Ils sont entourés de flics.
Ama bu iş bittiğinde, Escobar'ın üzerindeki kişi Kolombiyalı bir polis olmalı.
Mais celui qui s'affichera avec Escobar pour trophée devra être un policier colombien.
CARLOS HOLGUIN POLİS ÜSSÜ
CASERNE DE POLICE CARLOS HOLGUÍN
Sanmıyorum. Ortalıkta dolanan onca polis varken. İmkansız.
Pas avec toute cette armada de flics.
- Rütbesi yüksek bir sicario polis karargahında.
Ils ont arrêté un sicario de 1er ordre.
Yerel polis onu Tequendama'nın dışında yakaladı.
La PNC lui est tombée dessus devant le Tequendama.
Escobar öldüğünde, cesedi üzerinde Kolombiyalı bir polis olmalı.
Celui qui tuera Escobar devra être un policier colombien.
Polis tarafından suçlandı.
Arrêté par la police...
Polis seni nasıl yakaladı?
Comment la police t'a attrapé?
Harvey öncelikle şunu anlamalısın. Bu evde anne de baba da polis de benim.
Harvey, dis-toi qu'ici, je suis la mère, le père, et les flics.
Sen doktor musun yoksa polis mi?
Tu es médecin ou flic?
Polis yoldaydı zaten.
Peur de quoi?
Atlantalı popüler rapçi Paperboi ise aynı mekânda gerçekleşen silahlı soygun sebebiyle polis tarafından aranıyor.
Et le rappeur populaire d'Atlanta Paper Boi est recherché pour un vol à main armée commis dans le même établissement.
Polis!
Police!
NYPD'de gizli polis olarak çalışıyordu.
Il était sous couverture pour le NYPD.
Gizli polis Doğu Nehrinde ölü bulundu.
Policier sous couverture retrouvé mort dans l'East River.
Polis misin?
T'es flic?
Ben kirli polis değilim.
Je ne suis pas pourri.
Babam kirli polis miydi?
Mon père était pourri?
Küçük kızımın polis olduğuna inanabiliyor musunuz?
Tu peux le croire, ma fille est flic?
Kötü polis olman gerek.
Tu as besoin d'un flic méchant.
Ödüllü polis memuru, sevgi dolu eş, özverili anne.
Officier de police décoré, épouse aimante, mère dévouée.
Kocası Mason'ın ölümünden Lee'nin sorumlu olduğundan polis uzun süre şüphelendi ama deliller sadece ikinci derecedendi.
La police a longtemps suspecté Lee comme étant la responsable de la mort de son mari, mais les preuves n'étaient que circonstancielles.
İyi polis, kötü polis oynamaya falan mı çalışıyorsunuz?
C'est quoi ça? Vous essayez de jouer à bon flic mauvais flic ou quoi?
Babam bir polis.
Mon père est flic.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]