English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ S ] / Sadece ikimiz

Sadece ikimiz tradutor Francês

1,502 parallel translation
Artık sadece ikimiz varız.
Y a plus que toi et moi, maintenant.
Ve eğer dünyada yaşayan sadece ikimiz kalsak bile... Seninle tek kelime bile etmem.
Et même si nous étions les deux derniers êtres humains vivants sur terre... je ne t'adresserai pas la parole.
Sadece ikimiz boğulacakken şimdi hep beraber boğulabiliriz.
On va pouvoir se noyer à trois. - Personne ne va se noyer, Sélénia.
Artık sadece ikimiz kaldık, Claus.
Nous ne sommes plus que tous les 2.
Yani, sadece ikimiz.
Nous deux.
- Sadece ikimiz varız, değil mi?
- On est bien deux, non? - Mouais...
İnan bana, sadece ikimiz varız ve sadece bir tane ondan var.
Crois-moi, on est deux. Et lui, il est seul.
Bahse girerim sadece ikimiz misyoner pozisyonunda yapsak aleti kaldıramazdın bile.
Je te parie que t'arriverais même pas à bander si on faisait le missionnaire juste tous les deux.
Bunu bilemem. Yani, artık sadece ikimiz kaldık. Evet.
On n'est plus que deux
Sadece ikimiz. Biliyor musun? Radyoda işe girmemizi sağlayan senin babandı.
C'est ton père qui nous a fait entrer à la radio
Sadece ikimiz çıkarız ve böylece benden artık korkmaz.
Juste elle et moi, qu'elle n'ait plus peur de moi?
Sadece ikimiz arasında, konu bu değil.
Et puis, entre nous la question n'est pas là.
Haydi, sadece ikimiz.
Seulement moi et toi.
- Biliyor musun burada sadece ikimiz kaldık.
- Tu sais... On est tout seuls.
Ama sadece ikimiz bunun nedenini biliyoruz.
Mais seuls toi et moi savons la vraie raison de cette c � l � bration.
Sadece ikimiz vardık.
On était tout le temps ensemble.
Sadece ikimiz.
Juste nous deux.
Sadece ikimiz mi dolaşıcaz
Comment s'appelle cette petite fille?
Hiç kimse, sadece ikimiz.
Personne, c'était juste nous deux.
- Kalabalık istemiyorum, sadece ikimiz.
- Pas avant deux heures.
Ve orada sadece ikimiz vardık.
Rien que nous deux, et il se penche vers moi et me dit :
Sadece ikimiz, karı ve koca gibi...
Rien que nous deux, mari et femme.
Sadece ikimiz.
Rien que nous deux.
Yarın sadece ikimiz olacağız sanıyordum.
Eh, je croyais qu'on n'allait être que toutes les deux demain.
Sadece ikimiz birlikte, bu harika değil mi?
On sera ensemble, n'est pas génial?
Sadece ikimiz paylaşalım diye 20 bilet aldım.
J'ai pris 25 tickets pour vous et moi à se partager.
Sadece ikimiz?
Rien que nous.
Annem öldükten sonra, sadece ikimiz kalmıştık. Bazen uyuyamazdım, senin nerede olduğunu merak ederdim.
Après la mort de maman, quand on n'était plus que tous les deux, j'avais du mal à dormir car je ne savais jamais où tu étais.
Burada sadece ikimiz varız.
Nous sommes que tous les deux, ici.
Zaten artık sadece ikimiz takılmıyoruz. Cep telefonunda numaramın kayıtlı olmadığına iddiaya girerim.
Ce n'est pas comme si nous trainions encore ensemble, je suis sûr que tu n'as pas mon numéro.
Sadece ikimiz varız.
C'est juste nous deux,
Saatler, sadece ikimiz Amerika'daki ailesinden konuşurduk David adındaki yeğeninden bir gün onlarla tanışmayı ne kadar çok istediğinden şiirlerden, müzik ve sanattan.
Heure après heure, rien que nous deux, alors qu'il parlait de sa famille aux États-Unis, d'un neveu appelé David... de combien il voulait un jour les rencontrer, et de poésie, de musique et d'art.
Sadece ikimiz varız.
Il n'y a que nous deux.
Tanrım. Sadece ikimiz mi?
Mon dieu, juste nous deux?
Sadece ikimiz için.
Rien que nous deux.
Sadece ikimiz.
Seulement nous deux.
Birlikte zaman geçirebilirdik. Sadece ikimiz.
On pourrait passer du temps ensemble, juste tous les deux.
Ben sadece ikimiz için daha fazlasını istedim.
Je voulais juste que nous ayons plus de moyens.
Sadece ikimiz mi?
Tu veux dire, rien que nous deux?
Bir koruyucuya ulaşabilirdin. İkimiz de biliyoruz ki ilk uyuşturucu suçun olduğu için sadece fişlenirdin.
Si tu pouvais joindre un parent, le juge des mineurs te relâcherait pour une première arrestation pour vente de drogue.
Senden sadece onu korkutmanı ve böylece sahnede çuvallamasını istiyorum. Ardından ikimiz de parlayacağız ve Barry Turk'un ağzı açık kalacak.
Je veux juste que tu le secoues un peu pour qu'il ne soit qu'une épave sur scène, et qu'on ne voit plus que nous.
Sanki orada sadece ikimiz vardık.
J'étais heureuse, nous étions enfin ensemble tous les deux.
İkimiz de senin yüzde elli aldığını ve onlara sadece yüzde yirmi beş ödediğini biliyoruz.
Alors que toi et moi savons que tu vas prendre 50 % et donner seulement 25 % aux deux autres.
İkimiz de bunların senin için sadece ışık olmadıklarını biliyoruz.
On sait bien que ça représente plus que ça pour toi.
Sadece ikimiz.
Juste tous les deux.
Keith'i kaybetmek, kalp rahatsızlığın, basketbolu bırakmak zorunda kalman... seni kendime yakın tutmak istiyordum... seni bu olanlardan korumak... yani ilişkimize sadece benim için değil... ikimiz için tutunmak istiyordum.
J'ai l'impression de t'avoir gardé près de moi pour essayer de te protéger de tout ça, comme si je me raccrochais à nous deux pour toi, mais pas pour moi.
Sadece ikimiz.
Que nous deux.
Bu sadece-ikimiz mi?
Nous deux ou nous cinq?
O geceyi ve "araba yıka" dansımızı hatırlaman gerek. Sadece eğlenceli değildi aynı zamanda gece ikimiz çok şey yaptık, inan bana hatırlaman lazım.
Tu sais, la soirée où nous avons dansé Carwash va te revenir et pas seulement parce que c'était drôle mais aussi parce que plus tard dans la nuit, nous avons fait certaines choses, et crois-moi, elles étaient inoubliables.
Bu sadece büyük planın birinci aşaması. İkimiz için de yolu açıyorum.
J'ouvre la voie pour nous deux.
Ne zamandan beri ikimiz sadece konuşuyoruz?
Depuis quand on parle, toi et moi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]