Ikimiz için de tradutor Francês
2,099 parallel translation
Onun özgürlüğü ikimiz için de tehlikeli.
Sa liberté est dangereuse pour nous tous.
- Bu muhtemelen ikimiz için de geçerli.
- Valable pour tous les deux.
Sadece ikimiz için değil, ailemiz için de.
Et pas que pour nous deux... mais pour notre famille.
Bence böylesi ikimiz için de iyi olacak.
Je pense que c'est mieux pour nous deux.
Şimdilik ikimiz için de sağlandı sanırım.
Un pari pour nous deux.
Bak ikimiz için de yaptıklarına minnettarım.
Je tiens à te remercier pour tout ce que tu fais pour nous deux.
Beni burada görmezlerse ikimiz için de daha iyi olur.
Il vaudrait mieux pour nous qu'ils ne me voient pas.
Para ikimiz için de önemli değilse o zaman neden az almamı istiyorsun?
Tu as dit que l'argent n'était pas important, alors pourquoi suis-je le seul à faire des concessions?
Sanırım barbarlar ve haydutlardan uzak durmamız ikimiz için de en hayırlısı.
Mais il vaudrait mieux éviter les brigands et les brutes.
O yüzden, durum ikimiz için de utanç verici bir hal almadan son kez soruyorum, Hannibal Smith nerede?
Alors, avant que ça devienne embarrassant pour nous deux, dites-moi où est Hannibal Smith.
Bunu unutmazsan ikimiz için de daha hayırlı olur.
Il serait bon que vous ne l'oubliiez pas.
Ama işler ikimiz için de değişti Tommy.
Mais les choses ont changé.
Belki ikimiz için de.
Peut-être même pour nous deux.
- Bu, ikimiz için de aynı şey olmalı.
- Il faut qu'on dise la même chose.
Bak Dunlop, bu ikimiz için de yeni bir başlangıç.
Regarde, Dunlop, c'est un nouveau départ. Pour nous deux.
Cam ikimiz için de bu kadar uygunsuz bir zamanda, buraya gelmemin nedeni şunu söylemek zorunda olmam :
Même si je tombe à un mauvais moment, je suis là parce que j'ai quelque chose à te dire.
Bence biraz ayrı kalmak ikimiz için de iyi olur.
Je pense qu'une petite séparation nous fera du bien.
İkimiz için de Sean'ın icabına bakarım.
Je m'occuperai de Sean pour nous deux.
İkimiz için de.
Dans notre intérêt.
İkimiz için de bunu çabuk bitirmek istediği anlamına geliyor.
Ca veut juste dire qu'on va à une fin rapide pour nous deux.
Kasayı açmak için ikimiz de orada olmak zorundayız.
Carter et moi devons être présents pour l'ouvrir.
İkimiz de sevdiğimiz birini korumak için geldik buraya.
On est venus tout les deux ici pour protéger quelqu'un qu'on aime.
Evet ; ama ikimiz de biliyoruz ki bazıları için bunun başka yolları var.
- Ouais, mais on sait que certaines personnes ont d'autres moyens.
İkimiz için de kazançlı bir anlaşma bu.
Nous, c'est gagnant-gagnant.
Ve biletleri ben ayarladığım için ikimiz yan yana oturabiliriz.
J'ai tout prévu pour qu'on soit assis l'un à côté de l'autre.
Demek istediğim ikimiz de babamın dikkatini çekebilmek için bir şeyler yaptık.
Tout ce que je dis c'est que On a tous les deux fait des choses Pour attirer l'attention de papa.
- Olamaz! İkimiz için de böylesi daha kolay olur. Hadi.
Ce sera plus simple pour nous deux.
İkimiz de bunun, beni bulmak için yeterli bir zaman olmadığını biliyoruz.
C'est pas assez pour me trouver.
Seni güvende tutmak için verdi. İkimiz de öyle.
On t'a laissée pour que tu sois en sécurité.
İkimiz de istedik, ikimiz de bunun için çalıştık.
On le veut. On a oeuvré pour.
Böylesi ikimiz için de daha iyi.
- Ce sera plus facile.
İkimiz için de kayda değersin.
Tu comptes pour nous deux.
İkimiz için de.
Tous les deux.
İkimiz için de deney yapma fırsatı ortaya çıktı. İlginç ve yeni insanlarla tanışma fırsatımız oldu.
Ça nous a donné à tous les deux l'occasion d'expérimenter un peu, et de rencontrer un tas de gens différents et intéressants.
İkimiz için de ilk defa.
Pour la première fois. Pour nous deux.
İkimiz için de çok geç olmadan.
Avant que ce soit trop tard pour toi et moi.
İkimiz de biliyoruz ki, Conway, Elmer'ın öldürülüşünü birinin üzerine yıkmak için can atıyor. Ve ben de bu kişinin ben olmayacağımdan emin olmak istiyorum.
Maintenant, nous savons tout les deux que Conway cherche à mettre le meurtre d'Elmer sur le dos de quelqu'un, et j'essaie juste de faire en sorte qu'il ne le mette pas sur le mien.
Hatta bunun için ayrı kalmamız gerekse de, bu süre uzun da olsa, üstesinden geleceğiz, ikimiz birlikte.
"Donc même si ça implique d'être séparé pendant un moment, " un long moment, C'est... " Et bien, on s'en sortira, toi et moi ensemble.
İkimiz de teklifini duymak için sabırsızlanıyoruz.
Nous avons hâte d'entendre votre offre.
İkimiz için de.
Pour nous deux.
İkimiz için planladığım şeylere inanamayacaksın adamım!
Attends de voir le programme des réjouissances.
Sen iyi kız numaralarını yap ben de ikimiz için içeyim.
Bon, joue bien à la petite fille sage, je vais boire pour nous deux.
Başkaları için bu yeterli olabilir. Ama ikimiz de daha iyisini gördük.
Il faisait bon vivre ici, avant.
İkimiz de birşey söylememeye karar vermiştik çünkü ondan hoşlanmıştın, ve biz de çok güzel olan birşeyi sarhoş geçen bir kolej gecesi için mahvetmek istememiştik ki bu olay siz çıkmaya başlamadan üç ay önce olmuştu.
On a décidé de ne rien dire parce que tu l'aimais. On ne voulait pas ruiner une belle relation à cause d'une nuit bien arrosée qui a eu lieu trois mois avant que vous sortiez ensemble.
Dinle, ben ve karım, ikimiz de muhtaç olanlar için elimizden geleni yapmak istiyoruz.
Écoute. Ma femme et moi, on aime donner un coup de main à ceux qui ont eu moins de chance que nous.
Çok gaddar olabilirim... İkimiz için de.
Des larmes seront versées... par nous deux.
İkimiz de biliyoruz ki oraya gitmek için ne kadar beklersem dava o kadar soğuyacak.
On sait que plus j'attends, plus la piste refroidit.
Birlikte olabilmemiz için birbirimize yeterince benzemediğimizden endişeleniyorsun. İkimiz hakkında en sevdiğim şeylerden birisi ne kadar farklı olduğumuz. Birbirinden farklı olan çiftler gerçekten birlikte olabiliyorlar.
Deux Crazy Ivans, un Sauron's Eye avec un "Ouah!", un "Ouah!" glacé, un Sneaky Pete, un double crème avec une touche de chantilly et un café glacé avec plein de...
İkimiz için de zor olacak ama beraber atlatacağız ve kendimizi daha iyi hissedeceğiz.
Ca va être dur pour nous deux, mais on va le faire ensemble, et ça fera de nous des hommes meilleurs.
İkimiz de takım kaptanı olduğumuza göre ulusal yarışma için düeti biz yazmalıyız.
En tant que leaders, on devrait préparer un duo pour les Nationales.
Vanessa, biliyorum küçüklüğümüzden bu yana arkadaşız, ve ikimiz de pierogi * gibiyiz ve babam seni gerçekten özlüyor, ama açık olmam gerek, yanlış anlaşılma olmaması için,
Vanessa, je sais qu'on a été amis depuis que nous étions petits, que nous aimons tous les deux les pierogies, et que tu manques vraiment à mon père, mais soyons clair, afin qu'il n'y ait pas de confusion en chemin,