Sahte mi tradutor Francês
617 parallel translation
Görseniz, sahte mi değil mi tartışırdınız.
Imaginez les discussions qu'il y a eu.
Kliniklerinizde bulunan Delatrin'in gerçek mi yoksa sahte mi olduğunu belirlemenize yardımcı olabilirim.
Je pourrais peut-être vous aider à déterminer si le Dilatrin que vous avez est faux ou vrai.
Ja, ama soruyoruz biz ; gerçek mi, sahte mi?
Cette pièce est-elle originale ou contrefaite?
- Yani bunlar sahte mi?
- Tu dis que c'est un faux?
- Sahte mi? - İlkelden bilgi.
Tuyau de première main.
- Gerçek mi sahte mi, hep merak ederdim.
- Je me demandais si elles étaient vraies.
Koskov'un ilticası sahte mi?
Koskov a bluffé?
Sahte mi görünmemi istersin?
- Mon coeur va très bien...
Yoksa sahte mi?
Il est faux ou quoi?
Sahte mi? Ne demek sahteymiş?
Comment ça, bidon?
Sahte antikalar satıyorum öyle mi?
Après m'avoir vendu toutes vos camelotes et vos estampes trafiquées!
Parası sahte değildi ama, değil mi?
Son fric n'est pas bidon.
Bu sahte çekin büyütülmüş fotoğrafını sen mi yaptın?
Avez-vous agrandi la photo de ce chèque falsifié?
Kolyenin sahte olduğu ile ilgili bir şey söyledin mi?
C'est une gamine.
- Sahte olabilir mi?
Serait-elle truquée?
Doktor, bu da ne demek? Sahte belge mi yaptılar?
Ils ont imité sa signature?
Onlara bana söylediğin gibi dünyaya da tüm hayatının sahte olduğunu söyleyerek mi?
Racontez... Racontez-leur à eux aussi... que votre vie n'était qu'une mascarade.
Ağlayan kemanlar, sahte Chianti ve karaborsa biftek olan bir yer mi?
Avec violons, faux chianti et steaks de marché noir?
Sen sahte olandın, değil mi?
Tu étais la fausse, n'est-ce pas?
Sahte olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun?
Tu croyais que j'ignorais qu'elle était fausse?
O zaman, o imzalar sahte olmalı değil mi?
Ces signatures étaient des faux?
İnsanların sahte sadakaları sevmediğini öğrenmedin mi henüz?
Vous n'avez toujours pas compris que les gens n'aiment pas la charité?
Sahte değil, değil mi?
Ce n'est pas une imitation?
Nasıl olsa sahte değil mi?
- D'ailleurs, il est sûrement faux.
- Hesapları sahte isimlerle mi açtın?
Vous avez ouvert les comptes sous de faux noms?
Şimdi ne rapor edeceğim? Uzay gemisini sahte bilgilerle yönlendirdiğini mi?
Vais-je dire que vous avez menti pour me faire venir?
Bill Carson sahte bir isim, öyle mi?
Bill Carson est un faux nom?
Anlaşma mı? Sahte bir başvuru için mi?
une revendication bidon?
Sahte pasaport, sahte para gibi şeyler de temin etmemi istemeyeceksin değil mi?
Desirez-vous un faux passeport, de la fausse monnaie ou...
Sahte. Değil mi?
C'est un faux, n'est-ce pas?
Bay Mezeray'nin yaptığı anlaşmanın sahte olup olmadığını öğrenmek istiyorsunuz değil mi?
Vous désirez savoir si l'accord exhibé par M. Mézeray n'est pas un faux, c'est tout
Alt kısmının sahte olup olmadığını kontrol ettin mi?
T'as vérifié s'il y avait un double fond?
Bunların sahte olduğunu söylemeyeceksin, değil mi?
Il est pas faux, quand même?
Bu kamyoncular derneğinin başkanı sahte bir yardım fonu kurmuştu, değil mi?
Le président de ce syndicat avait un fonds d'entraide bidon.
- Neyin gerçek, neyin sahte neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bilmediğimi mi sanıyorsun?
Quoi faire d'autre? Croyez-vous que je ne sache distinguer entre réalité et apparence?
Yalancı tanıklar olmayacağına emin olabilir miyiz? Ya sahte yargılamalar? Grev Komitesinin bir çete olarak suçlanmasını beklememiz gerekmez mi?
Mais pouvons-nous être sûrs qu'il n'y aura pas de faux témoins ni de faux procès qui accusera des grévistes d'être une bande de criminels?
Senin ve Katz'ın uydurduğu şu sahte şeyden mi bahsediyorsun.
Ce truc bidon que vous avez manigancé.
Sahte isim vermediğinizi mi söylüyorsunuz?
Vous n'auriez pas donné un faux nom?
Sahte bir kaplumbağa gibi mi görünüyorum?
Je ressemble à une simili-tortue?
Sahte sihirbaz mısın yoksa gerçek mi?
Vous êtes un faux ou un vrai magicien?
- Sahte kan, yoksa değil mi?
- De l'hémoglobine ou est-ce du vrai sang?
Bay Webster... sahte ve zehirli ilaçları........ Hassan'a ve diğer insanlara sen mi sattın?
M. Webster, avez-vous vendu des médicaments toxiques au peuple de Hassan?
Sahte parayı getirdiniz mi?
La fausse monnaie?
Plunkett, sahte hayaletlerde bir şey var. Tamamen farklılar, değil mi?
Plunkett, les faux fantômes, c'était une chose, mais, ça, c'est totalement différent.
Şu sahte rahibe,... o da kendisiydi, değil mi?
- La fausse religieuse, rue du Bac, ce n'était pas lui?
- Sahte mi?
Fausse monnaie?
Hiçbir sabıkası olmayan bu kadının sahte paraların sahibi olmakla suçlanan tek kişi olması sizce biraz garip değil mi?
Ça ne vous semble pas bizarre que cette femme, dont le casier judiciaire est vierge, soit la seule personne accusée de recel de fausse monnaie?
Sahte değil, değil mi?
C'est des vrais?
Bize sahte delil yerleştirmemizi mi söylüyorsunuz?
On doit fabriquer des preuves?
Hala enayilere sahte maden mi Satıyormuş?
Il vend encore des mines aux péquenots.
Sonuç kötü olunca, sahte bir nakil çıkarıp, kayıtları ayarladınız! Doktora baskı yaptınız! Albay Jessep, Kızıl Kod emri verdiniz mi?
Il y a eu cette bavure, vous avez trafiqué les documents... et fait pression sur le médecin.