English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ S ] / Sana birşey sorayım

Sana birşey sorayım tradutor Francês

52 parallel translation
Sana birşey sorayım, Liza.
Dis-moi, Liza.
Sana birşey sorayım.
Dis-moi un truc, Hamilton.
Marcie, sana birşey sorayım.
Et que vois-tu maintenant, papa?
Sana birşey sorayım, Joel.
Laisse-moi te demander quelque chose, Joel.
Sana birşey sorayım.
Laissez-moi de vous demandez.
Sana birşey sorayım.
- J'ai une question.
Sana birşey sorayım.
Une question.
- Sana birşey sorayım. Kişisel problemlerin mi var?
Avez-vous des ennuis personnels?
Sana birşey sorayım, Kıçımdaki ayağı çıkartmak için, bir podiatriste mi... yoksa proktoloğa mı gitmem gerekecek?
Dites-moi, je dois consulter un podologue ou un proctologue pour m'enlever un pied du cul?
Sana birşey sorayım.
J'ai une chose à vous demander.
Dur sana birşey sorayım.
Je veux vous poser une question.
Sana birşey sorayım, bu pantolon güzel gözüküyor mu?
Raymond, comment tu trouves ce pantalon?
Ama izin ver sana birşey sorayım.
J'ai une question.
- Sana birşey sorayım.
- Dis-moi une chose.
Sana birşey sorayım :
Dis-moi :
- Sana birşey sorayım şimdi.
Question :
Dur bir dakika. Sana birşey sorayım.
Non, avant de partir, tu vas répondre à ma question.
Dur sana birşey sorayım.
J'ai une question à te poser.
Sana birşey sorayım. Kazananın hep sen olduğunu mu sanıyorsun?
Laisse-moi te demander, tu te prends pour un champion?
- Sana birşey sorayım onu bulamazken... ona nasıl güveneyim? - Pekala. - Sadece o.
Ne te fie qu'à Mañas.
Sana birşey sorayım, Anthony :
Je vais te demander quelque chose, Anthony :
Bak, sana birşey sorayım, Sara : Eğer Bay Young`ın yerinde olsan, bu kadarını bilmeyi mi yoksa hiç bilmemeyi mi tercih edersin?
Laisse-moi te demander quelque chose, Sara : tu es M. Young, tu préfèrerais savoir ça, ou rien?
Sana birşey sorayım.
Laisse moi te demande une chose :
Sana birşey sorayım... sana eskiden olanları hatırlatığı için mi bana yardım etmiyorsun... yoksa tembel rezil tembel biri olduğundan mı?
Laisse-moi te demander quelque chose. Tu ne m'aides pas à déménager tes affaires parce que ça ramène de mauvais souvenir ou parce que t'es un sale type paresseux?
Sana birşey sorayım... sana eskiden olanları hatırlatığı için mi bana yardım etmiyorsun... yoksa tembel rezil tembel biri olduğundan mı?
Tu ne participes pas à ton déménagement, car ça te rappelle de mauvais souvenirs ou parce que tu es un gros feignant?
Onlar uyanmadan sana birşey sorayım. Benim aşk danışmanım ol, tamam mı?
Puisqu'on est seuls, je voudrais te demander un conseil.
Dur sana birşey sorayım.
J'ai une question.
Sana birşey sorayım, biraz tuhaf gelebilir.
Je voulais te demander... C'est un peu bizarre en fait.
Sana birşey sorayım. Eğer bir papaz bu olayın içindeyse ve bütün gözler bu olay üzerindeyse polis departmanı ne yapılmasını ister?
Laissez-moi vous demander... si le pasteur a des relations, et si tous les regards se portent sur ceci, à quoi s'attend le haut-commandement?
Sana birşey sorayım. Ağabeyin evlatlıkmış, doğru mu?
Dites-moi, votre frère a été adopté, pas vrai?
İzin verde sana birşey sorayım. Neden benim için bunun içinde yer aldın?
Dites-moi... pourquoi vous ne m'aimez pas?
Sana birşey sorayım.
Je peux vous demander quelque chose?
Tatlım, sana birşey sorayım.
Chéri, laisse-moi te poser une question.
- Sana birşey sorayım.
Laisse moi te poser une question.
Sana birşey sorayım.
Laissez-moi vous raconter quelque chose.
Sana birşey sorayım, dostum.
Laisse-moi te poser une question.
Eguchi, sana birşey sorayım.
Eguchi, le vieil homme te salue.
- Sana birşey sorayım.
Dis-moi.
Sana birşey sorayım.
J'ai une question.
Sana birşey sorayım.
J'ai un truc à te demander.
Sana birşey sorayım.
Laisse-moi te poser une question.
Sana birşey sorayım.
Une question...
Sana birşey sorayım.
Dis-moi quelque chose...
Sana bahşiş kavanozu hakkında birşey sorayım çünkü calzone elemanıyla bir sorun yaşadım.
Explique-moi, au sujet des pourboires, j'ai eu un petit problème avec le gars des calzones.
Sana birşey sorayım.
Je voudrais savoir.
Sana birşey sorayım.
Laisse-moi te demander quelque chose.
Hayat kısa. Pekala, bu koca macera planıyla ilgili birşey sorayım sana.
Laisse-moi te poser une question... sur ton grand projet :
Sana başka birşey sorayım.
C'est pas faux. Je vais te poser une autre question.
Sana birşey sorayım.
Je peux te poser une question?
- Birşey sorayım mı sana? - Mm.
J'ai une question.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]