Sen olmasaydın tradutor Francês
851 parallel translation
Eğer sen olmasaydın onunla giderdim.
Je serais parti avec lui si ça n'avait pas été pour toi Pour moi? - Il m'aurait rendue plus heureuse.
Sen olmasaydın ne yapardım bilemiyorum
Qu'aurais-je fait sans vous?
Sen olmasaydın ne yapardım bilmiyorum.
Je ne sais pas ce que je ferais sans toi.
Sen olmasaydın, cesareti hiç bulamazdım.
Je ne l'aurais jamais retrouvé sans toi.
Sen olmasaydın ne yapardım bilemiyorum.
Je ne sais pas ce que j'aurais fait si je n'avais pas été avec vous.
Sen olmasaydın...
Si tu n'avais pas été la...
Sen olmasaydın, bu gerçekleşemezdi.
Sans toi, jamais nous n'aurions réussi.
O'da istiyordu. Eğer sen olmasaydın.
Et elle l'aurait fait aussi, si ce n'était de vous.
Sen olmasaydın, şimdi kulübemde yatağıma yatmış uyuyordum.
Sans Weston, je serais en train de dormir dans ma cabane.
Zavallı kocam öldüğünde sen olmasaydın çıldırırdım.
Quand mon pauvre mari est mort, sans toi, je serais devenue folle.
Sen olmasaydın, Malla, rüzgarda savrulan bir çöp gibi olurdum.
Sans malla, je serais comme un roseau sous le vent.
Eğer sen olmasaydın hayatım bomboş, yalnız ve çekilmez olurdu.
Si tu n'avais pas fait partie de ma vie, mon existence aurait été vide, solitaire, insupportable!
Sen olmasaydın başaramazdım, bunu bil.
Je voulais que vous sachiez que je n'aurais rien pu faire sans vous.
Eğer başımızda sen olmasaydın plajlara bile gelemezdik.
Grâce à toi, tu nous a amenés à la plage.
Etrafımda her zaman sen olmasaydın, bunlar olmazdı.
Ça n'arriverait pas si tu n'étais pas là!
Sen olmasaydın, beni trenden atacaklardı.
Sans toi, ils m'auraient jetée du train.
Sen olmasaydın bu kadar başaramazdık.
Sans vous, on n'aurait pas été aussi loin.
Sen olmasaydın Ikutaro ve ben mutlu olabilirdik!
Sans vous... Ikutaro... et moi serions plus heureux.
Sen olmasaydın eve gitmiş ve yakalanmıştık.
Sans vous.. On était cuit!
Sen olmasaydın o kadın yaşıyor olacaktı.
Sans vous, cette femme serait en vie.
Sen olmasaydın bu olay gerçekleşmeyecekti.
- Il n'aurait pas pu le faire sans vous!
Sen olmasaydın, bana ne olurdu bilmiyorum.
Sans toi, je ne sais pas ce que je serais devenu.
- Elbette. Belki inanmayacaksın ama sen olmasaydın bu kızlarla tanışmanın hiçbir yolu yoktu.
Ecoute, si tu n'avais pas été là, il ne se serait rien passé, même si j'avais connu les filles.
- Sen olmasaydın... - Evet?
Tu es là heureusement!
Sen olmasaydın... Dün gece ortaya çıkmayacaktım!
Hier soir, si je n'avais craint pour ta vie, je ne me serais jamais montrée.
Çavuş, kendini kötü hissetmeni istemem, çünkü sen olmasaydın, bu fikre hiç ulaşamayacaktım.
Sergent, ne m'en veuillez pas. Sans vous, je n'aurais jamais eu cette idée.
Yani, sen olmasaydın, yağmurda, sırılsıklam olacaktım.
Je veux dire, sans toi, je me serais noyée avec toute cette pluie.
Sağol. Sen olmasaydın ben ne yapardım?
Qu'aurais-je fais sans toi?
Sen olmasaydın, hepimiz donacaktık.
Sans vous, nous serions tous gelés.
Eğer sen olmasaydın, uzun zaman önce köy havaya uçmuştu!
Si ce n'était pas pour vous, il aurait sauter le village il y a longtemps.
Sen olmasaydın... uzun zaman önce buradan çıkmış olurdum.
Sans toi, je serais partie il y a longtemps.
Sen de böyle düşünüyor olmasaydın şu anda burada olmazdın zaten.
Et je crois que vous ne seriez plus la si vous ne le croyiez pas aussi.
Sen ve senin Scotland Yard'ın. Eğer Edgar Wallace'ın yazdıkları olmasaydı, onu hiç kimse duymazdı.
Toi et ton Scotland Yard!
Eğer o işi gerçekten sen yapmış olmasaydın, çoktan polise giderdin.
Si vous étiez innocent, vous iriez à la police.
Sen her kadın için bir ödül olurdun, böyle kasıntı olmasaydın.
Tu serais un cadeau pour n'importe quelle femme, si tu te lâchais un peu.
Sen olmasaydım kafamı sokacak bir çatım olmayacaktı, George.
Je n'aurais pas un toit sur ma tête sans toi, George.
Hayır, ihtiyara adil davranıyorum, tıpkı sen burada olmasaydın sana da davranacağım gibi.
Je suis réglo avec lui, comme avec toi si tu étais parti.
Sen de içindesin. Ve keşke de olmasaydın.
Vous êtes impliquée aussi et je le regrette.
- Bu kadar sarhoş olmasaydın, seni... - Sen neden... Otur, Griff.
Pas de cela chez moi.
Sen sağa sola ok atıyor olmasaydın asla arkamdan bana yaklaşamazdı.
Il ne serait pas arrivé derrière moi, si tu n'étais pas si fébrile.
Sen buraya gelmiş olmasaydın, yeteri kadar yiyecek olurdu.
Sans vous, on n'aurait manqué de rien!
Diyordum ki, sen burda olmasaydın- -
Si ça ne vous touche pas là, alors...
Köle olmasaydın, sen de gelip yüzerdin.
Si tu n'étais pas esclave, tu me rejoindrais.
Sen bir çılgın olmasaydın, bu kadar sorun yaratmadan yüklü bir para da alırdın.
Tu pouvais avoir de l'argent Sans faire cette histoire.
Sen ve senin bu aptal oyunun olmasaydı, hâlâ hayatta olurdu.
Et si vous et vos jeux stupides n'existaient pas, elle serait vivante.
Sen burada olmasaydın, beni hayatımdan kısa sürede ayırabilirdi.
Si tu n'étais pas là, cet endroit m'ennuierait à mourir.
hilelerim olmasaydı, sen Jau Hai Shan bugün burda olamazdınız?
Sans elles, toi et Zhao Hai-shan n'auriez pas si bien réussi.
Eğer orada bir kum torbası olarak kullanılıyor olmasaydım şen kaçamazdın.
Je me suis fait tabasser pour que tu puisses filer.
Yanımızda kadın olmasaydı sen de böyle derdin.
Tu serais du même avis sans la femme.
En iyisi sen olmasaydın, seni kullanmazdık.
Tu es notre numéro un.
Ve eğer sen o kadar budala olmasaydın... bu haberi senin kendi güvenliğin için bizim yaydığımızı anlardın.
Nous avons monté cette affaire pour vous protéger.
sen öyle san 131
sen oku 28
sen osun 16
sen öyle diyorsan 53
sen öldürdün 24
sen orada kal 30
sen olamazsın 19
sen o 37
sen otur 63
sen öleceksin 19
sen oku 28
sen osun 16
sen öyle diyorsan 53
sen öldürdün 24
sen orada kal 30
sen olamazsın 19
sen o 37
sen otur 63
sen öleceksin 19