Siz nasılsınız tradutor Francês
382 parallel translation
- Siz nasılsınız efendim? - Teşekkür ederim.
- Comment allez-vous?
Siz nasılsınız?
- Bien, merci. Et vous?
- Sağ olun, siz nasılsınız?
- Bonjour.
- Nasılsınız Bay Plunkett? - Sağ olun, siz nasılsınız?
- Bonjour, M. Plunkett.
Ya siz nasılsınız?
Et vous, comment allez-vous?
Nasılsın? - Siz nasılsınız?
Enchanté.
- Siz nasılsınız?
- Comment allez-vous?
- Siz nasılsınız? Kim olduğunuz umurumda değil sadece bir yangın borusunun önüne park edemeyeceğinizi hatırlatmak istiyorum.
Je ne veux pas savoir qui vous êtes, mais vous signaler que vous ne pouvez pas rester ici.
- Nasılsınız? - Siz nasılsınız?
Comment allez-vous?
İyiyim teşekkürler, siz nasılsınız?
- Je vais bien, merci.
- Siz nasılsınız? Ben de Stella Meredith.
Stella Meredith.
- İyiyim, siz nasılsınız?
Bonsoir.
Siz nasılsınız Bayan Warren?
- Bien. Et vous, Mme Warren?
Çavuş Leggott ile tanıştırayım. - Nasılsınız? - Siz nasılsınız?
Vous ne connaissez pas le détective Leggett.
General, siz nasılsınız?
Général, comment vous sentez-vous?
- Siz nasılsınız? Oturun lütfen Bayan Taylor.
Si vous voulez vous asseoir...
Ateş gibi yanıyor. Siz nasılsınız efendim?
J'ai trouvé un trou bien profond.
- Siz nasılsınız?
- Enchantée,
- Siz nasılsınız? Charles'ın kapı efekti için ne düşünüyorsun June?
- Tu as vu l'effet d'aube?
Siz nasılsınız, Bayan Smith?
- Que faites-vous avec cette arme?
Siz nasılsınız?
Et pour vous?
- Siz nasılsınız?
- Enchanté.
çok iyiyim. Siz nasılsınız?
Tout a fait... et vous?
- Nasılsınız, efendim? - Siz nasılsınız?
- Enchanté, monsieur.
Siz nasılsınız?
Et vous-même?
Siz nasılsınız?
Enchanté.
Siz nasılsınız?
Vous, ça va?
- Asıl siz nasılsınız?
- Ça avance, lieutenant?
- Siz nasılsınız?
- Bien et vous?
Diare olmuşum. Siz nasılsınız?
Comment allez-vous?
- Siz nasılsınız? - Doktor.
Comment allez-vous?
Siz nasılsınız, iyi misiniz?
- Vous allez bien?
Bayan Abbott siz nasılsınız?
Et Mme Abbott, enchanté.
Evet, siz nasılsınız memur bey?
Comment allez-vous, centurion?
- Nasılsınız kaptan? - İyiyim, siz nasılsınız?
- Comment allez-vous?
- Siz nasılsınız?
- Enchantée.
- Siz nasılsınız?
- Ça va?
- Bay Neff'le tanışmıştık. - Nasılsınız? - Sağolun, ya siz?
- Nous nous sommes rencontrés.
- Nasılsınız? - Siz nasılsınız, Bayan Paradine?
Enchantée.
- Siz... nasılsınız?
Et vous êtes... Enchantée.
Siz nasılsınız?
- Bien. Et vous?
- Nasılsınız, Miss Williams? - Teşekkür ederim, ya siz?
- Comment allez-vous, Mlle Williams?
- Nasılsınız? - O halde siz de Bay Cutler olacaksınız.
- Vous êtes sans doute M. Cutler?
- Siz nasılsınız? Burada yenisiniz, değil mi?
- Vous venez d'arriver?
Siz nasılsınız?
Et vous?
Siz beni tanımıyorsunuz ama ben sizi tanıyorum. Nasılsınız?
Vous ne me connaissez pas, mais moi, si.
Ya siz, annem, babam ve Fanny, nasılsınız?
Papa, maman, Fanny?
Siz nasılsınız, efendim?
Bien, et vous?
Siz hepiniz nasılsınız?
Ça va?
Siz tanışıyor musunuz? - Nasılsınız?
Vous vous connaissez?
- Siz de Miss Gordon olmalısınız. - Evet. Nasılsınız?
Vous devez être Miss Gordon.