Sürpriz mi tradutor Francês
360 parallel translation
- Sürpriz mi?
- Une surprise?
Bundan kastınız sürpriz mi yoksa şok mı?
Une bonne ou une mauvaise surprise?
- Cinayet masasından birisi için sürpriz mi bu?
Un inspecteur se laisse émouvoir par un vol?
Mutlu Noeller mi, yoksa sürpriz mi?
"Joyeux Noël" ou "surprise"?
Sürpriz mi?
C'est une surprise?
Bu sözde evlilik sizin için sürpriz mi oldu, Bayan Stroud?
Ce soi-disant mariage vous a surprise, Mme Stroud?
- Büyük sürpriz mi, Hayır mı?
- Sacrée surprise, hein? - Et comment!
- Sürpriz mi?
Une surprise.
İyi mi, yoksa kötü bir sürpriz mi?
Une bonne ou une mauvaise?
Sürpriz olacak. - Sürpriz mi?
- C'est une surprise.
Bir sürpriz mi?
Comment? Tu as une surprise?
Bu senin için sürpriz mi oldu?
Ça t'étonne, n'est-ce pas?
Numara mı, sürpriz mi?
Halloween, Mme Jarrett!
Sizce sürpriz mi o?
C'est aussi une surprise?
- Sürpriz mi Eddie?
- Surpris, Eddie?
Sürpriz mi oldu acaba?
Il a eu une grosse surprise.
- Beni görmek sürpriz mi oldu?
- Surprise de me voir?
Sürpriz mi, neyden bahsediyorsun bilmiyorum.
Je ne sais pas de quoi vous parlez.
- Sürpriz mi?
Une surprise?
Sürpriz mi olacak?
Va y avoir une fiesta?
- Bu senin için sürpriz oldu, değil mi?
Ça vous surprend, hein?
Benim için sürpriz oldu değil mi?
- Excellente surprise.
Sürpriz mi?
Une surprise?
Bu sana sürpriz olmadı, değil mi?
Mais ce n'est pas vraiment une surprise?
Bu sürpriz oldu, değil mi?
Ça c'est une surprise, non?
Ne sürpriz değil mi?
Une surprise!
- Sürpriz oldu değil mi? - Kesinlikle öyle oldu.
Une surprise, n'est-ce pas?
Bakın millet, Willie Amca'nın bize sürpriz yapması ne hoş, değil mi?
Regardez! Quelle bonne surprise! Oncle Willie est là!
Bu harika bir sürpriz değil mi, anne?
C'est pas une belle surprise, maman?
Halkımızın ayaklanması sürpriz mi?
Est-il surprenant que le peuple se soulève?
- Sürpriz değil mi bu? - Değil.
Et c'en est pas une?
Sürpriz öğe mi?
La surprise!
Ama biz de sürpriz yapabiliriz, değil mi?
Mais on leur réserve une petite surprise.
Ne sürpriz değil mi? İçeri gelin!
C'est une surprise.
- Bir oyun oynamanın onu dünyanın en büyük yazarı yapabilir mi? - La grande suprise ( Büyük sürpriz ).
Qu'un faux l'ait rendu le plus connu?
Hastaneden çıktığınızda sizi güzel bir sürpriz bekliyordu... -... öyle değil mi?
En sortant de l'hôpital, vous avez eu une belle surprise, c'est ça?
Gidişata bakılırsa bir sürpriz yok, değil mi?
Ce n'est pas étonnant vu les circonstances, non?
"Sürpriz ördek" mi?
Et canard surprise?
Bu harika değil mi? Bu müthiş bir sürpriz değil mi?
N'est-ce pas merveilleux, n'est-ce pas une belle surprise?
Yanındalar. Güzel bir sürpriz yaptım, değil mi?
En plus, j'adore les surprises, pas toi?
Ne sürpriz değil mi?
- Je peux avoir un autographe?
Peggy, baksana bu saç, kurabiyeden çıkıyor mu olsun, yoksa sürpriz olsun diye içinde mi kalsın?
J'ai eu un entretien d'homme à homme avec Mme Wicker. J'avais oublié qu'elle me détestait.
Sürpriz oldu, değil mi?
Une agréable surprise, hein?
Sürpriz parti mi?
Une fête surprise?
Söylersem pek de sürpriz olmaz, değil mi?
Si je te le disais, ce ne serait plus une surprise!
- Sürpriz mi?
Surprise?
- Güzel sürpriz olabilir mi?
- Agréable?
Yani bizi buraya kendine sürpriz bir parti hazırlamak için mi getirdin?
Tu veux dire que tu nous as amenés ici pour t'offrir une fête d'anniversaire?
- Aaron sürpriz yaptı, ve Elaine'de geldi. Oh, Elaine? Gerçekten mi?
Mais je t'ai vu paniquer,
- Büyük bir sürpriz, değil mi anne?
- S'il n'y avait que ça.
Bahsettiğiniz sürpriz, hediye değil mi?
C'est pas ça, le truc?