English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ T ] / Tuzak mı

Tuzak mı tradutor Francês

1,168 parallel translation
Yani tuzak mı?
Un coup monté?
- Sence bize tuzak mı kuruyor?
- Tu crois que c'est un piège?
Bu beni mayoyla görmek için bir tuzak mı?
Passez nous dire bonjour. Une astuce pour me voir en maillot de bain?
- Bu bir tuzak mı?
- Y'a un piège?
Yani bu bir tuzak mı?
C'est un coup monté?
Tuzak mı?
Un piège?
Ne bu? Eşyalarımı karıştırabil diye bir çeşit tuzak mı?
C'est une ruse pour fouiner dans mes affaires?
Tuzak mı?
- Le piège?
- Tuzak mı? - Evet.
Le piéger?
- Tuzak mı? Orman Bob parkta yaşar.
- "Jungle Bob" vit dans le parc.
Bu bir tuzak mı?
C'est un piège?
- Belki de onu ele geçiren varlık Binbaşı Carter'ın zihninin daha iyi bir hafıza depolama aracı olduğunu hissetmiştir. - Bir tuzaktı. - Tuzak mı?
- Peut-être l'entité qui l'a possédée a-t-elle senti qu'elle était une bonne réserve de mémoire. C'était un piège.
Tuzağa dü stük. - Tuzak mı?
Nous avons été pris en embuscade.
Sheldon'a tuzak mı kurdun?
Tu as piege Sheldon?
- Ne demek istiyorsun, tuzak mı?
- Quoi? - Comment ça, une embuscade?
Bastaldi'nin bize tuzak kurduğunu bilme şansımız yoktu.
On pouvait pas savoir que Bastaldi nous piégeait.
Beli de sırrımızı söylesin diye ona tuzak kurmaya çalışıyorlardır.
C'est peut-être un coup monté pour le forcer à révéler notre secret.
Prue bizi tuzak kurmamız için yardım etti, onları bastık.
Elle nous a aidés à les arrêter.
Sana tuzak kuran kişiden bahsediyordum. Kim olabileceğine dair bir fikrin var mı?
Je parlais du complot, tu as une idée de qui est derrière tout ça?
Bana tuzak kurman benden çok seninle ilgiliydi.
Je pense que si tu m'as piégée, c'était plus pour toi que pour moi.
Enfes bir tuzak kuralım.
Ouais.
Yaklaşmalarını saklamak için, kaplamalarını polarize ettiler. Aynı zamanda, dış görev takımıza da tuzak kurmayı düşünüyorlar.
Ils vont tendre une embuscade à l'équipe d'exploration.
Neredeyse bütün hareketlerimizden bir adım önce davrandılar, ve birkaç şeyi kaybetmiş gözüküyorlar tuzak olduğuna inanıyorum. Hala gönüllü olduğuna memnun musun?
Ils ont anticipé tous nos coups, et ceux qui semblent leur avoir échappé sont des pièges, j'en suis sûre.
Enfes bir tuzak kuralım.
Tendons-leur un piège.
Hayır! Çalılık bana tuzak kurdu!
Non, le buisson m'a piégé.
Ama bir tuzak olduğunu bilmek ondan sakınmanın ilk adımıdır.
Mais être conscient du piège est dèjà un moyen d'y échapper.
Ama bana tuzak kurmuş olabilirler. Yardımına ihtiyacım var.
Mais ça peut être un piège, Rifkin, et je vais avoir besoin de ton aide.
- Sence bu bir tuzak olamaz mı?
Vous croyez pas que c'est un piège?
Niyetin bana tuzak kurmak mı söylesene aptal herif?
Tu veux que j'arrange ça?
" Sayın Başkan, danışmanlarım bunun bir tuzak olduğundan emin.
"M. Le président, mes conseillers sont persuadés qu'il s'agit d'un piège."
Şimdilik sadece Hirogenleri çekmek için tuzak projeksiyonlar yaratmaya yarıyor ama programlarımızı desteklemesi..... için modofiye etmeyi ümit ediyoruz.
Il crée des projections simples, comme le leurre précédemment utilisé. - Nous espérons pouvoir le modifier.
Tuzak yok. Sadece Talyn'e yardım etmek istiyorum.
- Pas de ruse, je veux juste aider Talyn.
Yok canım, bir tuzak olmalı!
Allez, il doit bien y avoir une arnaque!
- Neden bu kadar ayrıntılı... tuzak kurduklar? Bunu merak etmeye başladım.
- Pourquoi un coup monté aussi élaboré?
Daha sıcak bir tuzak lazım.
Faudrait des leurres plus gros.
Tuzak olduğunu söyle. Bana aşıksın.
Dis-Iui que c'est une arnaque, que tu m'aimes.
Bana tuzak kurdunuz.
Pour m'arnaquer.
Bu bana bir tuzak gibi geldi.
Ça m'a tout l'air d'un piège.
Mesela sana tuzak kuran adam mı? Onun nerede olduğunu biliyoruz.
Le type qui vous a piégé, on sait où le trouver.
Saklanıp "çukuru" tuzak olarak kullanırdım.
Je surveillerais mon trou, caché, m'en servant de piège.
Belki birisi tuzak kurmuştur.
Et peut-être que quelqu'un m'a piégé.
En büyük rakiplerimden biri bana tuzak kurmuş.
Un de mes super-ennemis m'a tendu un piège.
Benim planladığım ise, arkadaşlarım Stan ve Kyle'ın, benim Chili Con Karnavalımın bir tuzak olduğunu sana söyleyecekleriydi.
Mais j'avais prévu que Stan et Kyle me trahiraient, te diraient que ce concours était un piège.
Aman Tanrım, bu bir tuzak!
Oh mon Dieu, c'est un piège!
Dur bakalım. Tuzak olabilir.
Attends, c'est peut-être un piège.
Hepsi bir tuzak adamım.
Ce n'est qu'un piège, mec!
Bana tuzak kurmak için ölü oğlumun anısını kullandın.
Vous m'avez piégé avec le souvenir de mon fils.
Bana tuzak kurmak için ölü oğlumun anısını kullandın.
Vous m'avez piégé avec le souvenir de mon fils!
Bana tuzak kurduğunuz şatoya sırf oraya gideyim diye gitmememi söyledin.
Tu m'as dit de ne pas aller au château pour que j'y aille et tu y as placé un piège pour me capturer.
Son vuruşu yaptığımız insanlar, şimdi bizi öldürmek istiyorlar bize tuzak kurdular.
Nos derniers clients ont décidé de nous supprimer. C'était un piège.
Daha sonra oturur iki gün beklersin kısacası, biliyordum ve bir tuzak bekliyordum.
En fait, je m'attendais à un piège...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]