Tüm istediğim bu tradutor Francês
238 parallel translation
Tüm istediğim bu.
Je n'en demande pas plus.
Tüm istediğim bu.
Je ne demande rien de plus.
Sadece bir adamın ödemesini sağla, tüm istediğim bu.
Qu'un homme paie, c'est tout ce que je demande.
Şu mavi kurdelayı almaya yetecek kadar Dr... tüm istediğim bu.
Juste le temps de gagner le ruban bleu.
Tüm istediğim bu, Paul.
C'est tout ce que je demande, Paul.
Tüm istediğim bu.
C'est tout ce que je veux.
Tüm istediğim bu.Daha sonra durulurum.
Rien de plus. Après je m'installerai.
Sen, cenneti sarsan ve doğu soyundan gelen, tüm istediğim bu evreni fethetmek için, bana vücut ve kan bahşetmendir.
Toi qui fais trembler les cieux et qui descends de l'Orient, je te demande seulement, pour conquérir cet univers, de me faire don de la chair et du sang.
Tüm istediğim bu. Bu ne arıyor burada?
Qu'est-ce qu'il fout là, lui?
Tüm istediğim bu.
C'est tout ce que je te demande.
Tüm istediğim bu davanın çözümlenmesi, tıpkı sizin gibi.
Je ne veux que résoudre cette affaire. Comme vous.
Tüm istediğim bu.
C'est tout ce dont j'ai besoin.
Tüm istediğim bu. Lütfen? Çıkarız ve yeriz.
C'est tout ce que je demande!
Tüm istediğim bu.
Je ne demande rien d'autre.
Sadece bir bardak su. Tüm istediğim bu. - Tamam.
Juste un verre d'eau!
Anlıyor musun, senden tüm istediğim bu, reaktör çekirdeğinin basit bir temsili.
C'est tout ce que je demande - juste un schéma du noyau du réacteur.
Tüm istediğim bu. Her zaman tek istediğim bu oldu.
C'est tout ce que je désire et que j'ai toujours désiré.
Tüm istediğim bu. Başka?
Et ensuite?
Buna cevap veremem ama bir an önce bilmek istediğim, tüm bu olanların nasıl başladığı ve ne zaman biteceği.
Je ne sais pas tout. Je sais un peu. J'ai pas arrêté d'y penser.
- Tüm yolu istiyor. Demek istediğim, bir erkeğin yapabileceği çok şey var... ve toplumda bu gayet normal.
Il y a plein de choses qu'un homme peut se permettre.
Sana tüm söylemek istediğim bu.
Voilà ce que je voulais dire.
Sana tüm söylemek istediğim bu.
Voilà ce que je voulais te dire.
Tüm istediğim bu.
C'est tout ce que je demande.
Tüm bu işaretler bana ne açıklamak istediğim hakkında hiçbir fikir vermiyor, sonsuzluk... büyüklük...
Aucun de ces signes... ne peut rendre ce que je veux exprimer. La grandeur infinie...
Şey, az önce tüm kapıları açtık, artık konser bedava da ondan. Biletli gelenler için para harcadınız... demek istediğim bu insanlar paranızı geriye ödeyecek mi?
Parce que ça a été un festival gratuit payé par les commanditaires ou par ceux à qui nous avons emprunté.
Tüm bilmek istediğim bu.
J'aimerais le savoir.
Hayır, demek istediğim sana anlattığım tüm bu şey.
Tu es mon premier. Je veux dire, toute cette merde dont je viens de te parler.
Demek istediğim, tüm bu sorular...
Car enfin, toutes ces questions...
Demek istediğim, bilirsin bu da tüm kehanet, işaret ve alametler gibi.
Et c'est la même chose pour les prophéties, les présages et autre!
Bu davada tüm istediğim bana eşit davranılması.
Moi, je voulais une vraie chance.
Tüm istediğim bu, biz tatildeyiz, öyle değil mi.
On pourrait rigoler tous les deux.
Demek istediğim, tüm bu kitaplar okunmak için var.
c'est que vous ayez lu le livre.
Demek istediğim, tüm bu kavga işlerini unutup arkadaş olabiliriz.
{ \ fs72 \ b0 \ cHFFFFFF } Je veux dire qu'on pourrait oublier ce fameux combat et devenir amis ou quelque chose dans le genre.
- Tüm istediğim bu değil Deanna.
STAR TREK LA NOUVELLE GENERATION
- Bu adam sizden nefret ediyor! - # Tüm istediğim tek bir sarılma #
- Je veux juste un baiser
Tüm bu olanlar başladığından beri tek istediğim şey tekrar normal bir insan haline gelmekti.
Ce que je veux depuis le début, c'est redevenir un être humain normal.
Tüm istediğim birazcık yardım. Hepsi bu.
Un peu d'aide, je ne demande pas plus.
Tek istediğim tüm bu pisliklerden önce kurduğum hayata dönmek. Siz ve onlardan önce.
Tout ce que je veux c'est retrouver ma vie d'avant que tous les emmerdeurs y entrent, vous et eux.
İnanın bana binbaşı, tek istediğim bu görevin olabildiğince hızlı ve olabildiğince etkili sona ermesidir ve tüm ayrıntıları sizin yetkin ellerinize bırakıyorum.
Mon souhait le plus cher est d'accomplir cette mission le plus rapidement et le plus efficacement possible. Je laisse les détails entre vos mains expertes. Bien.
- Tüm bildiğim bu... - Tüm bilmek istediğim şu!
- C'est tout ce que je sais...
Çok güzelsin, tüm demek istediğim bu.
Tu es belle, c'est tout.
- Ne için? O öldü! Tüm bilmek istediğim bu ikisiyle ne halt edeceğimiz.
Et maintenant, qu'est-ce que nous allons foutre avec ces deux-là?
Hayır, demek istediğim, tüm bu banyo eşyaları.
Non, le truc de la baignoire.
Tüm istediğim dönmek... aklımdaki düşünce bu.
Tout ce que je demande en échange, c'est de garder l'esprit ouvert.
Tüm istediğim bu.
Juste un peu.
Demek istediğim sen istiyorsan, tüm bu gürültülü şeylerden bansedebilirsin.
Raconte ce que tu veux.
Bu sadece yapmak istediğim şeylerin listesi, tüm sapıklıkların değil.
Juste des choses que je voulais faire, pas toutes les perversions.
Tüm öpücükler büyülü değildir ve çoğu çocukda beklentilerini karşılıyamıyıcak ama bazen herşey, yani demek istediğim aşk, ilişkiler hepsi mükemmel bir şekilde bir araya gelir ve bu inanılmaz bişeydir. Büyümek iğrenç bişey.
Grandir, c'est nul...
Tüm söylemek istediğim bu.
C'est tout ce que je voulais te dire.
Senden tüm istediğim bu.
Regarde-moi, c'est tout.
Bu şeyin ne yaptığı umurumda değil, tüm bildiğim ondan kurtulmak istediğim!
Je me fou de savoir ce que cette chose fait, tout ce que je sais c'est que je veux m'en débarrasser!
tüm istediğim 21
istediğim bu 49
istediğim bu değil 16
buddy 296
burger 17
butt 27
bu ne 1749
buster 93
bush 29
bunny 148
istediğim bu 49
istediğim bu değil 16
buddy 296
burger 17
butt 27
bu ne 1749
buster 93
bush 29
bunny 148