Uyuyamadın mı tradutor Francês
823 parallel translation
Uyuyamadın mı? Bir şeyim yok.
T'as pas bien dormi?
- Uyuyamadın mı?
- Tu ne dors pas?
Yoksa uyuyamadın mı?
Vous ne pouviez pas, non plus?
Uyuyamadın mı?
Pas encore habitué à me coucher avec les poules.
Uyuyamadın mı?
Vous n'êtes pas bien ici?
- Uyuyamadın mı? - Hayır.
- Tu n'arrives pas à dormir?
İyi uyuyamadın mı yoksa?
Mal dormi, n'est-ce pas?
Ormanda da olsan kulübede de hep bir şey seni izliyormuş gibi ve geçen iki gece pek iyi uyuyamadım.
Si, tu sais, si tu es dans les bois ou dans la cabane, vous vous sentez toujours comme si quelque chose vous regarde, et les deux dernières nuits, Je n'ai pas très bien dormi, tu sais.
Uyuyamadım. Kalkmak zorunda kaldım.
Je n'arrivais pas à dormir.
- Uyuyamadım da.
- Je n'arrivais pas à dormir.
Sizin güveninizi kaybettikten sonra hiç uyuyamadım, Majesteleri.
Je n'ai point dormi depuis que je n'ai plus votre faveur.
Ben de uyuyamadım.
Je n'arrive pas à dormir non plus.
- Evet. Amerikalıların dediği gibi, içimi boşaltmadan ben de uyuyamadım.
Il fallait que je vous parle avant de dormir.
Emin misin? Çünkü geçen gece hiç uyuyamadım.
Je n'ai pas dormi de la nuit.
Uyuyamadım.
Je n'ai pas dormi.
Dün gece iyi uyuyamadım.
Je n'ai pas bien dormi.
Uyuyamadım, ben de inip çalışmaya karar verdim.
Je n'arrivais pas à dormir, alors je suis venu travailler.
Ben uyuyamadım ki...
Je n'ai pas réussi à dormir...
Işıkları kapattıklarında, uyuyamadığım geceler parmaklıkların ardından onları izliyordum.
Les nuits où je ne pouvais pas dormir, je les regardais à travers les barreaux.
" Uyuyamadım.
Je n'arrive pas à dormir.
Neden uyuyamadığımı biliyorsun.
Je n'arrivais à dormir, maman, tu sais pourquoi.
Dün gece uyuyamadım.
Je n'ai pas dormi la nuit derrière.
Danny, uyuyamadım. Çok kötüyüm.
Danny, je n'arrive pas à dormir.
Uyuyamadım. Uzun bir yürüyüşe çıktım.
Je n'avais pas sommeil, j'ai marché.
Ve sanırım artık sana pek uyuyamadığımı söyleyebilirim.
Et je suppose que maintenant, je peux te dire... que je n'ai pas vraiment beaucoup dormi.
Uyuyamadım da.
Je n'arrivais pas à dormir.
Bütün gece gergindim. Uyuyamadım.
Je n'ai pu fermer l'œil de la nuit.
Oh... Taza. Dün gece hiç uyuyamadım.
Je n'ai pas dormi cette nuit.
Uyuyamadım
Je n'arrivais pas à dormir.
Altı aydır iyi uyuyamadım.
Je n'ai pas dormi en six mois.
Bütün gece 10 dakika bile uyuyamadım.
Je n'ai pas pu fermer l'œil.
Merhaba, uyuyamadım.
Je n'arrivais pas à dormir.
Bütün gece uyuyamadım. Böyle bir gün için gece yanlış gibi görünüyor.
N'ayant pas dormi de la nuit, j'ai perdu la notion du temps.
Kuzeyde bir uçağın testindeydim. Son bir iki haftadır pek uyuyamadım.
J'ai fait des essais sur un vaisseau.
Bütün gece uyuyamadım.
Je n'ai pas dormi.
Dün gece nedense uyuyamadım.
Je n'ai pas pu dormir, la nuit dernière.
- Dün gece pek uyuyamadım.
Je n'ai pas beaucoup dormi.
Ben de uyuyamadım.
Moi je n'ai pas pu m'endormir.
Dün sen bana eve kadar eşlik ettikten sonra, gece uyuyamadım.
Hier, en te quittant, je n'ai pas pu dormir.
Böylece size daha kolay gelmiş olabilir, ama ben sonra uyuyamadım.
N'empêche qu'après ça, je n'ai pas fermé l'oeil.
Tek bildiğim, kışları odamın çok soğuk... yazları da çok sıcak olduğu ve bu yüzden uyuyamadığım. Ama senin evin cennet gibiydi, tıpkı yukarıdaki gibi.
Ma chambre, glacée en hiver et torride l'été, me tenait éveillé.
Uyuyamadım.Mm-hmm.
Je n'arrive pas à dormir.
O dayanılmaz başağrısı hâlâ geçmedi, ayrıca dün gece de uyuyamadım.
Et ces maux de tête? Je n'ai pas dormi la nuit dernière.
Ben de uyuyamadım.
Je n'arrivais pas à dormir.
Sevgilimi düşünmekten uyuyamadım.
Je n'arrive pas à dormir, je pense à mon tendre chéri.
- O gece uyuyamadım.
- Je n'ai pas fermé l'œil de la nuit.
Gece iyi uyuyamadım.
Je n'ai pas dormi la nuit dernière.
Ben uyuyamadım ve çocuk ölmüştü.
Je n'ai pas dormi et l'enfant est mort.
Geçen gece uyuyamadım.
Cette nuit, je n'arrivais pas à m'endormir.
Gün ağarana dek uyuyamadım ve uyanır uyanmaz seni düşündüm.
Et je n'ai pu m'endormir qu'au petit jour... et dès que je me suis réveillée, j'ai pensé à toi.
Bir tanesini çok iyi hatırlıyorum. Bir bowling maçından sonra, bir perşembe akşamı geceleri uyuyamadığını ve biraz fazla sigara içtiğini söyledi.
Je me souviens, une fois, après un match de bowling, il m'a avoué ne pas pouvoir dormir.