English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Y ] / Yakında mı

Yakında mı tradutor Francês

5,013 parallel translation
Paraya ihtyacım var, çok yakında.
J'aurais besoin d'argent, bientôt.
- Yakında karım olacak kadın öldürecek.
Ma future femme le fera.
Yakında orada olurum, tamam mı?
J'arrive de suite.
Çok yakında çevre ve iklim felaketleriyle karşı karşıya kalacağımızı biliyoruz.
Nous savons que nous allons vers un désastre environnemental.
Umarım yakında evlerine dönerler.
J'espère qu'ils pourront rentrer chez eux bientôt.
Üçüncü Cin'i yakında bulacağıma eminim. Ve büyüye başlamaya hazır olacağım.
Je suis confiant d'avoir bientôt le troisième génie, et alors je serai prêt à lancer le sort.
Tamam mı? Yakında.
De suite.
Sonuç olarak yaşadığım ölüme yakın bu deneyimden sonra bu zehir hakkında çok daha fazla şey keşfettim.
Il se trouve que, après avoir frôlé la mort, j'en ai découvert davantage au sujet de ce poison.
Ana oraya yakışıklılığım dışında hiçbir şeyim olmadan girmeyeceğim.
Mais je ne me déplacerai pas ici avec seulement ma beauté pour me défendre.
Hayatım yakında sonlanacak.
Ma vie arrive bientôt à son terme.
- Henüz bilmiyorum ama yakında bir şeyler bulacağım.
Je sais pas, mais je vais trouver.
Yakında konuşalım.
À bientôt.
Lisenin yakınlarında herhangi bir araba çalınmış mı diye yerel polis tarayıcılarını kontrol etmeni istiyorum.
Vois s'il y a eu des vols de voitures près de l'école.
Şu ufak romantik oyunumuz eğlenceliydi ama polisi aradım, yakında burada olacaklardır.
C'est drôle, notre petit jeu romantique, mais j'ai appelé la police, et ils vont bientôt arriver.
Umarım yakında öyle olur.
Bientôt, j'espère.
Alice mahremiyet ihtiyacımızı anladı. Bir kıyak karşılığında bize vereceğini söyledi.
Alice a compris notre besoin de confidentialité, alors elle nous a proposé de nous le rendre en échange d'une faveur.
Henüz Stefan'dan bir haber alamadım ama yakında burada olacağını umuyorum.
J'ai pas encore eu de réponse de Stefan, mais j'espère qu'il sera bientôt là.
James Musa ve Karl Beck'in grubunun üyelerini araştırdım ve yakın zamanda bir trafik kazasında ölen Mike Mills'i buldum.
J'ai recherché les membres du chapitre Ku Klux Klan de James Moses et Karl Beck et j'ai trouvé un Mike Mills qui a été tué dans un accident de voiture il y a de ça un bon moment.
# Canım beş papelim Çok yakında benim olacaksın #
♪ Chers cinq dollars bientôt à moi ♪
Bu Sam Evans, inanılmaz yakışıklı yakında manken olacak arkadaşım.
Voici Sam Evans, mon ami incroyablement beau et bientôt mannequin.
- Çok yakında tanımazdım.
Pas vraiment.
Cinayet işlendiği gece Dunne'ın puro dükkanı yakınlarında olup olmadığını anlamak için trafik kameralarını araştırdım ve ilginç bir şey buldum.
Je regardais les caméras de circulation pour voir si Dunne était à proximité du bureau de tabac la nuit du meurtre, et j'ai trouvé quelque chose d'intéressant.
Sokaktaki restoranın yakınındaki güvenlik kamerasından görüntüleri aldım ve Stalin'i arabasında oturup vatan hainliği yaparken buldum.
J'ai récupérer les caméras des rues proches du restaurant, et j'ai trouvé Staline assis dans sa voiture, commettant une haute trahison.
Şey, bir blogcu beni yaydığım bir haber hakkında aradı sen ve Daniel hakkında- - sosyetik Emily Thorne'un yakışıklı prensini bulmak için beklemesi hakkında.
Un blogueur a réagi à mon article sur Daniel et toi. Comment la mondaine Emily Thorne a attendu son prince charmant.
- Yakında güneş yanığımız da olur.
- Bientôt on bronzera.
Yakında üniversiteye gideceğim, ezik saçmalıklarına ayıracak zamanım yok.
Je vais bientôt rentrer à la fac, je n'ai pas le temps pour vos conneries.
Yani belki de kendimi sadece kontrol edebildiğim arkadaşlarımın yanında iyi hissetmem beni insanlarla yakınlaşmaktan alıkoyuyor.
Peut-être que le fait que je me sente vraiment moi-même avec des amis que je peux contrôler m'empêche de me sentir vraiment proche de qui que ce soit.
40'lı yaşlarında 20'li yaşlardakilerle çıkan bazı yakın arkadaşlarım var.
Certains de mes meilleurs amis sont des hommes de la quarantaine qui fréquentent des filles de la vingtaine.
Yakında buraya bazı insanlar, iyi insanlar gelecek ve seni büyükannenleri görmeye götürecekler, tamam mı?
Donc, il y a quelques personnes qui seront ici bientôt, des gens très gentils, et ils vont t'emmener voir tes grands-parents, d'accord?
Yakında görüşürüz tamam mı?
À bientôt.
Çok yakında kanıtımız olacak.
Nous en aurons.
Wilson bulvarında 20. caddenin yakınındayım.
Boulevard Wilson et 20e.
Zayed, bombalanan yerin yakınlarında mıydın?
Zayeed, étiez-vous à proximité de l'emplacement de la bombe?
Nasılsa yakında bırakmak zorundayım. Bu yüzden şimdi bırakamam.
Je vais devoir te lâcher plus tard, alors je ne vais pas le faire maintenant.
Çelişkili konuşmaları dinliyoruz. Anlayacağın aslında Ne yaptığımıza daha yakından bakarsan,
Je pense que si vous vous penchez sur ce qu'on a fait vous conviendrez que nous gardons cette ville sûre.
Klavyemi yak, Laurie'nin bize verdiği isimleri aldım ve Riley Wilson'ın mesajları, mailleri ve sosyal medyasında aradım. İki şey buldum.
J'ai tapé le nom de Laurie sur mon clavier, pour voir ce que ça pouvait donner et je l'ai croisé avec les messages de Riley Wilson, avec ses emails, et sur les réseaux sociaux.
63 yılın ardından bugün, 2013'te bile en iyi ve ilklerin sahibi olmak Jeju'da pek yakında inşa edilecek olan JJ Kongre binası İmparatorluk Grup'un vizyonuna karşı diğer bir adım ve harika bir proje olacak.
La fierté que nous avons d'être toujours les meilleurs est toujours là en 2013, même après 63 ans. Maintenant le Centre de Convention JG sur l'île Jeju sera un autre pas en avant dans notre brillant avenir d'innovation et de progrès!
Merak etme. Çok yakında yeniden yanında olacağım.
Ne t'inquiète pas, on va se retrouver très bientôt.
- Yakında sökeceğim. Norfolk'un en bronz tenli çocuğunun, gururlu babasıyla etkileyici bir sohbet yaptım.
Mais j'étais en grande conversation avec le fier papa de l'enfant le plus bronzé de Norfolk.
Belki de yakında senin çığlıklarını duyarım.
Je t'entendrais peut-être bientôt tes cris.
Çok yakında tatlım. Söz veriyorum.
À très bientôt, trésor.
Yakında ölürsem, beni düzgün gömdüklerinden emin olacaksın.
Si je meurs bientôt, veille à ce qu'on m'enterre convenablement.
Dünya Sağlık Örgütü yardımın yakında gelebileceğini bildiri çiçek ve H1N1'in irsî özelliklerini taşıyan melez bir menenjitin...
L'Organisation mondiale de Ia Santé signale que de l'aide... une souche hybride de méningite avec des éléments de Ia variole et du H1N 1.
Hayır, bir ara kesinlikle çıkmamız lazım. Başaracağız. Çok yakında.
Oui, c'est sûr qu'il va falloir aller frapper quelques balles.
- Yakında. Gelecek ay iki aylık kira ödememek için ayın birinde çıkmış olmamız lazım.
Avant le 1er, pour ne pas avoir à payer deux loyers ce mois-ci.
Evet. Ama yakında ankete bile ihtiyaçları kalmayacağına karar verdik, çünkü Ulusal Güvenlik Teşkilatı'na dijital hayaletimizi taratıp söylediğimiz, yazdığımız ya da tıkladığımız her şeye göre oda arkadaşımızı belirleyecekler.
Mais on se disait que bientôt, ils n'utiliseront même plus de questionnaire, ils iront... direct à la NSA, qui scannera ton fantôme numérique et on te trouvera ton coloc comme ça, basé sur tout ce que t'as pu dire, écrire ou cliquer.
Aynı sohbeti yakında seninle de yapalım.
On devrait en discuter, vous et moi bientôt.
Michigan Bell- - evinin yakınında olan var mı?
Michigan Bell. Y a-t-il un compte près de chez lui?
- Hadi canım. Yakında üniversiteye gideceksin, neresi olursa olsun.
Allez, ma chérie, bientôt tu partiras à la fac.
Çok yakında halledeceğimiz yarım kalmış bir iş.
Un problème dont on va bientôt s'occuper.
Beni öldürdüğünde kedi yakınında bile değildi, Jerry.
Il n'était pas là, Jerry, quand tu m'as tuée... Tu vois?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]