Zamandır tradutor Francês
20,058 parallel translation
- Tabi, elbette. Çok uzun zamandır, aslında yıllardır düşündüğüm bir şey var Nate.
- Ça fait très longtemps que je réfléchis à tout ça, tu sais, ça fait des années.
Ne zamandır?
Dans quelle mesure le long?
Yeterince uzun zamandır.
- [Porte grince ouvre ] - [ Donnie] Assez loin.
Branster ile uzun zamandır tanışıyoruz.
Moi et les Branster, ça remonte.
Ne zamandır?
Depuis quand?
Asker ne zamandır işsizse, o kadar çok para alıyorsunuz.
On touche plus s'ils sont au chômage depuis longtemps.
Yapabileceğim bir şey olup olmadığını görmek için markete girdim ve unlu mamüller reyonunda bunu buldum. Ne zamandır orada, bilmiyorum. Diğer işlerle alâkalı olabileceğini düşündüm ben de.
- Je suis passé au magasin pour donner un coup de main et j'ai trouvé ceci au rayon boulangerie.
Leo Richardson ile aranızda eskiden kalan bir sorun olmadığına emin misiniz? Olsaydı eğer bu kadar zamandır onun için çalışıyor olmazdım.
Vous êtes sûr de ne pas entretenir une rancoeur à l'égard de votre patron?
Ne kadar zamandır buradasın?
T'es là depuis longtemps?
"Uzun zamandır, Başkan'la aramız gitgide açılıyordu."
Depuis longtemps, notre couple se défait.
- Bunca zamandır neredeydin?
- Tu étais où depuis totu ce temps?
Ne zamandır onlarla oynuyordun?
Ça fait longtemps que vous les malmenez?
Uzun zamandır bu ânı bekliyordum.
J'ai attendu longtemps ce jour.
- Uzun zamandır mı buradasın? - 6 aydır.
- Vous faites ça depuis longtemps?
Bayan Hjort ne zamandır sizinle çalışıyordu.
- Quand avez-vous embauché Mlle Hjort?
O kadar zamandır bir kaplanı kimse öğrenmeden saklı tutamazsın.
- Ca fait plus de 6 ans. On ne peut pas cacher un tigre tout ce temps.
Bu işi senden daha uzun zamandır yapıyorum. Ve malları birlikte yükleyeceğiz böylece, işi ilk seferki gibi batırmayız.
On va la préparer ensemble et tâchons de pas merder, cette fois.
- Bu tanrı uzun zamandır...
- Ce Dieu a survécu.
Evet, bir hamsterım vardı ama uzun zamandır şehir dışındayım, bundan dolayı o...
J'avais un hamster, mais je suis souvent absent, donc il...
Ne zamandır beni tanıyorsun?
Tu me connais depuis combien de temps?
Ne zamandır sürücüyü izliyordun?
Tu l'as poursuivi combien de temps?
Ne zamandır burada çalışıyorsun?
Et vous travaillez ici depuis combien de temps?
Bunca zamandır kayıp halka sizmişsiniz.
Et en y pensant, tout ce temps.. - tu étais le lien manquant. - Écoute moi.
Uzun zamandır uzaktaydım.
Je suis parti longtemps.
Uzun zamandır bir erkeği öpmedim.
Je n'ai pas embrassé un homme depuis longtemps.
Tamam, belki erkek deliğine sokmaz, uzun zamandır ayrısınız ama.
Peut-être pas dans le cul d'un mec, mais tu es au placard pour un bail.
Uzun zamandır korkuyordum.
J'ai peur depuis trop longtemps.
Bu anı o kadar uzun zamandır hayal ediyordum ki. Dokunacak, koklayacak, hissedecek kadar yakınında olmayı.
Depuis si longtemps je rêve de cet instant, de me trouver assez proche pour te toucher, sentir ton odeur, ta peau.
Uzun zamandır buralarda olmadığını biliyorum.
Je sais que t'es parti longtemps.
Seni uzun zamandır tanıyorum.
Je te connais depuis longtemps.
Uzun zamandır yoktun.
T'es parti trop longtemps.
Çok uzun zamandır bu kadardık.
JEREMY : Pendant trop longtemps, il est juste nous fait.
Uzun zamandır onu anlamaya çalışıyorum.
Et j'ai juste essayé depuis si longtemps de le comprendre.
- Onlar ne zamandır arkadaşımız?
Depuis quand sont-ils nos amis?
Uzun zamandır burada çalışıyorum Lydia.
Je suis ici depuis longtemps, Lydia.
Ne zamandır elindeydi bu?
Depuis quand tu as ça?
Bu küçük, zeki aldatmacayı ne zamandır planlıyordunuz?
Depuis combien de temps vous préparez cette petite trahison?
Ne zamandır nişanlısınız bu arada?
Vous êtes fiancés depuis longtemps?
Bak... ne zamandır romantik bir gece geçirmiyoruz.
Écoute, nous n'avons pas eu de soirée romantique depuis un moment.
Ne zamandır buradasınız?
Tu es là depuis combien de temps?
Ne zamandır buradayım?
Je suis là depuis combien de temps?
Bu ne zamandır oluyor?
Depuis combien de temps ça dure?
Anne, bunu ne zamandır biliyordun?
Maman, depuis quand tu le sais?
Ne zamandır burada bekliyorsunuz?
Depuis combien de temps vous êtes assis ici tous les deux?
Ama bunca zamandır Liam'la çalışıyorum.
Mais j'ai travaillé avec Liam tout le temps.
Söylediği gibi bunca zamandır bu adadaysa...
S'il a vraiment été sur cette île depuis le début comme il dit...
Buna rağmen bunca zamandır öldürdüğünüzü iddia ettiğiniz kişiyle beklediniz ama yine de.
Et pourtant tu as attendu tout ce temps...
Seninle ilk tanıştığımda uzun zamandır kaybetmiş olduğun insanlığını geri kazandın.
Tu as retrouvé l'humanité que tu avais perdue quand je t'ai rencontré la première fois.
"Uzun zamandır..."
Depuis longtemps
- Ne zamandır burada çalışıyorum demiştiniz?
Vous travaillez ici depuis quand?
Sara? Ne zamandır buradasın?
Depuis quand t'es là?
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanlama 22
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanlama 22
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zamanımız azalıyor 34
zaman geldi 92
zamanım var 22
zamanın var 16
zamanım olmadı 22
zamanımız tükeniyor 18
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanı geldi 236
zamanı gelince 71
zamanımız azalıyor 34
zaman geldi 92
zamanım var 22
zamanın var 16
zamanım olmadı 22
zamanımız tükeniyor 18
zamanını boşa harcıyorsun 43
zamanı geldi 236
zamanı gelince 71