Çalışıyor musun tradutor Francês
760 parallel translation
Erkekçe söyle, bu vaka üzerinde çalışıyor musun?
D'homme à homme, Nick, êtes-vous sur cette affaire?
- Çalışıyor musun? - Hayır!
- Tu as un travail?
- Hala burada çalışıyor musun?
- Vous restez?
Bu kadar geç saate kadar çalışıyor musun yani?
Vous travaillez si tard?
Şu anda ne yapıyorsun? Çalışıyor musun?
Vous travaillez?
Bu aralar bir işte çalışıyor musun?
T'as du boulot?
- Çalışıyor musun? - Neden sordun?
Avez-vous un travail de jour?
- Çalışıyor musun? - Hayır.
Vous avez un travail?
Pazar çalışıyor musun?
Tu travailles le dimanche?
Bütün gün burada deli gibi çalışıyor musun?
Je voulais voir ta taule. T'as bien fait.
- Çalışıyor musun?
- Ha. De combien as-tu besoin?
Çalışıyor musun?
Tu travailles?
- Şimdi çalışıyor musun?
- Vous étudiez un peu?
Okulda iyi çalışıyor musun?
- Tu travailles bien à l'école?
Kavga etmeyelim. Çalışıyor musun?
Je travaille à mon récital.
- Çalışıyor musun?
- Vous avez un emploi?
- Çalışıyor musun?
- Vous traduisez?
Mantık çalışıyor musun?
As-tu étudié la logique?
Çalışıyor musun Pedro?
Eh, Pedro! Alors, on travaille?
Çalışıyor musun?
Vous travaillez?
- Çalışıyor musun, Thornton?
- Tu as du travail, Thornton?
Okula mı gidiyorsun, çalışıyor musun, ne?
Vous étudiez? Vous travaillez?
Sen çalışıyor musun? Ha?
Vous faites de la musculation?
Bugün çalışıyor musun?
Tu travailles aujourd'hui?
- Sen de yunuslarla çalışıyor musun? - Bazen.
Vous travaillez aussi avec les dauphins?
- Selam, Bugsy. - Hâlâ çalışıyor musun?
Tu t'entraînes toujours?
Çalışıyor musun?
C'est libre?
- Çalışıyor musun?
- Tu as du boulot?
Çalışıyor musun?
Tu fais de la muscu?
Çalışıyor musun?
Vous travaillez, Erica?
Üstünde çalışıyor musun?
Vous classez encore!
Hâlâ lokantada çalışıyor musun?
Tu travailles encore au restaurant...
Hala çalışıyor musun?
Que fais-tu, tu travailles?
- O roman üstünde hâlâ çalışıyor musun?
- Tu es toujours sur ton roman?
Therèse, Noel arefesinde çalışıyor musun?
- Thérèse, vous êtes de permanence à la Saint Sylvestre?
Biliyor musun, sanırım o herif beni atlatmaya çalışıyor.
Il n'arrête pas de se défiler.
Ben de dürüst olmaya çalışıyorum. Anlamıyor musun?
J'essaie aussi d'être honnête.
- Neden olmasın? Sıkı çalışmıyor musun?
Pourquoi pas?
Beni hatırlamıyor musun? Hatırlamaya çalış, David.
Tu te souviens de moi?
Ne yapmaya çalışıyorsun, ben ayırıyor musun?
Tu cherches à me feinter?
- Görüyor musun Marsh, çalışıyor! - Evet efendim.
Regardez, ça fonctionne.
- Çalışıyor musun?
- Tu travailles?
Güzel Cesarina'sın sen. 1871'de ilk çalışmaya başladığın zamanı hatırlıyor musun?
La belle Cesarina.
Görmüyor musun, korkun geçsin diye... Theo seni sinirlendirmeye çalışıyor.
Theo veut juste vous faire sortir de vos gonds pour que vous cessiez d'avoir peur.
Arkasına şöyle basarsan çalışır. Anlıyor musun?
Voici comment on l'arme.
Şehirli olduğu belli olan bir yabancı Fransa'ya tekne kiralamaya çalışıyor... -... ve sen hiçbir şeyden şüphelenmiyor musun?
Un étranger veut s'enfuir en France et tu ne te doutes de rien?
Eva, radyo çalışıyor biliyor musun?
La radio remarche, tu sais?
Nereye varmaya çalışıyorum anlıyor musun?
Tu vois où je veux en venir?
- Çenen çok çalışıyor biliyor musun? - Öp beni.
T'as une grande gueule!
Bir zamanlar... O sırada daha çok küçüktüm, anlıyor musun? Bateri çalıyordum.
Une fois quand j'étais gamin, j'étais à la batterie dans un bouge infâme dans les montagnes.
Öyle mi? Sen Helen'a tam olarak dürüst davranıyor musun? - Çalışıyorum.
- Es-tu honnête avec Hélène?
çalışıyor musunuz 18
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyordum 70
çalışmıyor 158
çalışıyorum 310
çalışma 18
çalışıyor 250
çalışmak 46
çalışıyorsun 24
çalış 161
çalıştım 51
çalışıyordum 70
çalışmıyor 158
çalıştı 29
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışmıyorum 33
çalışıyoruz 40
çalışacağım 46
çalıştır 90
çalışkan 20
çalışmaya 17
çalışırım 44
çalışın 67
çalışmaya devam 20
çalışmıyorum 33