Çok basit tradutor Francês
3,442 parallel translation
Oyunumuz çok basit,
La règle du jeu est simple.
Hayat çok basit.
La vie est simple.
Çok basit aslında.
C'est simple.
Bunu çok basit bir hâle getireceğim...
Je vais dire ça simplement.
Çok basit, Wade.
Oh, gentil, mignon Wade
- Çok basit.
- selon toi? - C'est facile.
Çok basit.
- C'est simple.
Çok basit
Les jeunes devraient t'être reconnaissants!
Gerçek aslında çok basit.
Mais en vérité, c'est très simple.
Ben de elli kere yapmayacağım dedim çünkü çok basit görünüyorsun, Anna!
Et je t'ai dit non cent fois. Tu fais vulgaire, Anna.
Cevabı çok basit.
C'est très simple.
Tony'de beni 10 binliği borç alacağım adama götürdü çok basit oldu.
Alors Tony m'emmène voir ce gars qui me prête une brique, Juste comme çà.
Çok basit.
C'est simple.
Çok basit bir senaryo gibiydi
- il était si facile de répéter les scénarios et les moments.
Çok basit olacak.
C'est simple.
Pekala, bu çok basit olacak.
Alors, ça va être simple.
Bunun çok basit bir açıklaması vardır, eminim.
Je suis sûr qu'il y a une très bonne explication pour ça.
Fırsat... adım atabilecek bir yer olmayan, çok kalabalık bir teknede... bir mahkum transfer ediliyor. Böyle bir ortamda... katil için tek bir bıçak darbesi çok basit olmalı.
Occasion... malgré le fait que il était un prisonnier en transfert, le bateau était bondé, les gens se cogner les uns les autres, assez simple pour le tueur de trouver le bon moment pour un seul coup.
- Çok basit. Yanına gidip şöyle diyeceksin :
- Tu vas la voir et tu lui dis...
Çünkü bazen hayat öyle çok basit olabilir.
Parce que parfois la vie est aussi simple que ça.
Harikaydı... Ve çok basit.
C'était parfait et tellement simple.
Tamam o zaman. Her şey çok basit.
Bon, c'est simple.
Çok basit, kimseye anlatmanızı istemiyoruz.
C'est simple, nous ne voulons pas que vous en parliez à qui que ce soit.
Bazılarınız çok basit hatalar yüzünden eleniyor.
Certains de vous se font éliminer à cause d'erreurs trés simples.
Benim de bir ritüelim var, çok basit.
J'ai aussi un rituel, mais c'est vraiment simple.
- Çok basit.
- Très simple.
Bu çok basit.
C'est très simple.
Çok basit, Moe.
C'est simple, Moe.
Tiroidektomi çok basit bir ameliyattır.
La thyroïdectomie est une opération très simple.
Çok basit.
Très simple.
Hayır, aslında çok basit.
Non. C'est très simple, à vrai dire.
Bizim çok basit bir hayat felsefemiz var.
Nous avons une philosophie de vie très simple.
Çok basit bir görevin vardı.
Votre tâche était simple.
Çok basit, tamam mı?
C'est très simple, okay?
Çok basit, sadece şöyle bastırıp, bırakacaksın.
C'est un simple va-et-vient.
Çok basit.
Celle-là est assez facile.
Onu uzaktan kumandaya aldım. Çok basit.
Je le passe en télécommande, c'est très simple.
Hayır, çok basit bir şekilde önemsiyorsun demek oluyor.
Non, ça veut dire qu'elles t'atteignent plus facilement.
Çok basit küçük Şirinlerim.
Très simple, mes petits.
Cevap çok basit, istesen göstereyim.
Je pense que ce serait plus simple de vous montrer.
Kurallar çok basit.
C'est simple.
Çok karmaşık şeyleri değil elbette ama basit görüntüleri gayet net alabiliyordu, evet.
Rien de trop complexe, juste des images qui apparaissaient.
Basit arkeolojik terimlerle açıklayacak olursam bu çok, çok eski bir hikâye.
En termes archéologiques simples, c'est une très vieille histoire.
... ona sadece duymak istediğini söylüyorsun---çok basit.
Si simple.
"Vay Anam Vay" görüldüğü üzere... Basit bir kablo yayını, pek çok reklam arası.
"Big mamma", comme il se doit de le regarder sur le cable, avec plein de coupures publicités.
Çoşkunuzu çok takdir ediyorum, ancak size, bulunduğunuz yerleri belirlemek için... birkaç basit soru sorabilir miym?
Quoique j'apprécie votre enthousiasme, puis je juste vous poser quelques questions pour établir vos allers et venues?
Ve eğer kafamız kalbimizin hangi yöne gideceğini bilseydi ikisi de çok daha basit olurdu.
Et les deux seraient beaucoup plus simples si seulement nos têtes pouvaient trouver dans quelle direction voudrait aller nos coeurs.
Çok basit, elini ateşe sokarsan...
Tu mets ta main au feu...
Olay çok basit, millet.
C'est très simple.
Basit, küçük ve adi bir bakteriden geliyor ve bu göğüs ağrısına, solunum düzensizliğine, cilt ülserine nefes borusunda yalancı zar büyümesine ve çok nadir vakalarda halüsinasyonlara sebep oluyor.
Ça vient d'une saloperie de bactérie qui provoque douleurs thoraciques, détresse respiratoire, ulcères de la peau, une pseudomembrane dans les voies aériennes, et très rarement... des hallucinations.
Çok basit, sen bana Birkhoff'u verirsin ben de sana kutuyu.
Birkhoff contre la boîte.
basit 264
basitçe 52
çok beğendim 105
çok beklersin 34
çok bilmiş 34
çok bir şey değil 19
çok büyük 189
çok bitkinim 23
çok başarılı 37
çok bencilsin 22
basitçe 52
çok beğendim 105
çok beklersin 34
çok bilmiş 34
çok bir şey değil 19
çok büyük 189
çok bitkinim 23
çok başarılı 37
çok bencilsin 22