Çok yalnızım tradutor Francês
698 parallel translation
Çok yalnızım.
Oui, si seule...
Burada çok yalnızım.
Je me sens seul.
Anne... Onsuz çok yalnızım.
Je me sens seule sans lui.
Çok yalnızım.
Je me sens seule.
Burada çok yalnızım.
Je me sens si seule.
Çok yalnızım, Valborg.
Je suis si seule, valborg.
Çok yalnızım Paul.
Je me sens seule.
Çok yalnızım.
Affreusement seule.
- Evet çok yalnızım.
- Oui, je suis trés seule.
Çok yalnızım. Gerçekten.
Je me sens vraiment seule sans toi.
Bu nedenle çok yalnızım.
même, si je me sens seule.
Histerik diye adlandırdığımız kadınlar çok yalnız ve mutsuz. O kadınlar bizim için hâlâ bir muamma değil mi?
Et cette petite femme, que nous appelons hystérique, seule et malheureuse, n'est-elle pas toujours une énigme pour nous?
Çok yalnız kaldım.
Je me suis sentie seule.
Çok yalnızdım ve birden siz ortaya çıktınız.
Je me sentais si seule et tout à coup vous êtes là...
Beni yalnız bırakırsan çok sevinirim. Üzülme bacım.
J'apprécierais beaucoup que vous me laissiez tranquille!
- Sonra ne oldu? - "Çok üzgünüm," dedi. "Kendimi yalnız hissediyorum, bu yüzden ne yaptığını görmeye geldim."
Il m'a dit qu'il se sentait seul, qu'il avait fait un saut jusqu'ici.
Çok kalabalık olacağımız için yalnız kalmak için ikinci bir araba isteyeceğim.
Il y aura la foule, je demanderai une seconde voiture. Et nous serons seuls
Seninle yalnız olmalıydım, bu çok mahrem bir durum.
Je voulais être seule avec toi. lci, nous serons tranquilles.
Yalnız mı, tabii ki hayır. Beraber çok iyi vakit geçireceğiz.
Nous passerons de bons moments ensemble.
Ben çok kişi tanırım. Galiba ikimiz de yalnızız.
Moi, j'en connais trop et je suis seul aussi.
Yalnız değilim burada. Hastanedeki herkes çok iyi davranıyor.
Je ne m'ennuie pas et tout le monde a l'hopital a ete tres gentil. "
- Sensiz çok yalnız olacağım Gerry. - Kaptan, ben de sensiz.
- Je serai solitaire sans vous, Gerry.
Korkarım bu büyük evde çok yalnız kalacaksınız.
Monsieur se sentira bien seul.
Çok naziksin, ama yalnız olmaya alışığım.
Vous êtes gentille mais je connais la solitude.
Her zaman çok yalnız ve mutsuz görünüyor.
Elle m'a toujours semblé solitaire et malheureuse.
Kaybedecek bir dakikamız yok yalnızca çok geç kalmamayı umalım.
Il n'y a pas un instant à perdre. J'espère qu'on arrivera à temps.
Marthe olmadan, çok yalnız bir adam olacağım.
Sans marthe, je serai un homme très seul.
Bir babanın kızıyla yalnız görüşmesi çok normal. - Orada mı?
Qu'un père veuille voir sa fille n'est pas extraordinaire.
Burada çok yalnızım.
Je m'ennuie.
Çok kez bir kusur olur insanın yaradılışında. Olur ya, pek aşırı öfkeye kapılıp, aklın duvarlarını yıkar geçirir ya da ciğerlerine işlemiş bir alışkanlık gelir berbat eder en güzel davranışlarını. Bir tek kusurla damgalandı mı insan, başka erdemleriyle bir melek de olsa, yalnız o kusurundan ötürü düşer insanların gözünden.
ouvent il advient aux hommes... que, par suite d'une seule faiblesse... de quelque penchant exclusif, ils voient, bien qu'ils n'aient qu'un seul défaut, leurs plus pures vertus... blâmées de tous,
Çok kez bir kusur olur insanın yaradılışında. Olur ya, pek aşırı öfkeye kapılıp aklın duvarlarını yıkar geçirir ya da ciğerlerine işlemiş bir alışkanlık, gelir berbat eder en güzel davranışlarını. Bir tek kusurla damgalandı mı insan, başka erdemleriyle bir melek de olsa, yalnız o kusurundan ötürü düşer insanların gözünden.
Souvent il advient aux hommes que, par suite d'une seule faiblesse... de quelque penchant exclusif, ils voient, bien qu'ils n'aient qu'un seul défaut, leurs plus pures vertus blâmées de tous, pour cette unique tare.
" Hayatım karanlıklar içindeydi ve çok yalnız geçmekteydi.
Où l'obscurité impénétrable... couvrait ce qu'il essayait de comprendre.
Yalnız gezilere çıkıyorum. Ama çok uzun zaman uzakta kaldım.
Je voyage seul, mais je suis resté trop longtemps parti.
Çok yalnızım da.
Je me sens juste un peu seul.
Çok yalnız. Benden ve senden başka dostu yok. - Yardım edeceksin, değil mi?
Je suis sa seule amie, avec toi peut-être...
Böylesine dağlık bir bölgede yalnız çalışmak çok zor olur, özellikle kazdığımız yere su götürmek en büyük dert olur.
Mais quand on trouve un filon en altitude, comme ici, par exemple, le problème, c'est de faire arriver l'eau là où l'on creuse.
Bay Kanzaki'yi yalnız bulunca çok şaşırdım.
J'ai été bien étonnée de trouver M. Kanzaki tout seul.
Kendi kendimle uğraşıyorum yalnız. Bu yüzden tavrım değişmiş olabilir az çok.
Des idées à moi influent sans doute sur ma conduite.
Yalnız kalırım diye korkmayın, Hollywood çok uzak diye düşünmeyin.
Vous craignez de vous sentir seule à Hollywood?
Biz burada yalnız başımızayız. Buralar çok tenha.
Voyez-vous, nous sommes seules et c'est loin de tout ici.
Ağılımda yalnız başıma yatarken düşünecek çok zamanım oldu.
J'ai consacré beaucoup de temps à la méditation.... seul, dans cet étable.
Sensiz çok yalnız hissediyorum.
Je m'ennuie tant, sans toi...
Çok yalnız olacağım.
Je ne pourrai pas le supporter.
Konuklarımı çok yalnız bıraktım.
J'ai été suffisamment grossier avec mes invités.
Çok fazla bir hayatım olmayacak ve bunu yalnız yapmak istiyorum.
Mais le peu que je ferai, je veux le faire seule.
Yalnız çalış daha iyi! Onun için çok para lazım ve bende de hiç para kalmadı!
Il faut beaucoup d'argent et je n'en ai plus.
Çok yalnızım be!
Tout seul dans la vie...
Ama yakında öleceğim ve senin tekrar evlendiğini ve yalnız olmadığını bildiğim için çok mutlu olacağım.
Mais je mourrai bientôt... et je serais très heureux... de savoir que tu ne seras pas seule... que tu te remarieras.
Yalnız kalınca çok korkarım.
- J'ai tellement peur quand je suis seule.
Çok yalnız kalacağım.
- Pour m'aider. Je vais être tout seul.
Burası uzak, yalnızlığımız için de çok uzak.
Ici, loin, si loin dans notre solitude.
yalnızım 166
çok yazık 499
çok yorgunum 419
çok yakışıklısın 42
çok yoruldum 142
çok yaşa 236
çok yakında 217
çok yakışıklı 83
çok yakıştı 22
çok yaşlı 53
çok yazık 499
çok yorgunum 419
çok yakışıklısın 42
çok yoruldum 142
çok yaşa 236
çok yakında 217
çok yakışıklı 83
çok yakıştı 22
çok yaşlı 53
çok yakın 78
çok yorgun 38
çok yorgunsun 23
çok yavaş 62
çok yardımcı oldunuz 75
çok yeteneklisin 36
çok yorucu 19
çok yardımcı oldun 67
çok yüksek 70
çok yakınız 26
çok yorgun 38
çok yorgunsun 23
çok yavaş 62
çok yardımcı oldunuz 75
çok yeteneklisin 36
çok yorucu 19
çok yardımcı oldun 67
çok yüksek 70
çok yakınız 26