Çok yetenekli tradutor Francês
1,030 parallel translation
Çok yetenekli bir insandır. Çok yetenekli.
C'est un excellent médecin.
Jim... bu sabah çok yetenekli bir öğrenciydin.
Jim, ce matin, vous étiez juste un élève talentueux.
Joe çok yetenekli bir yazardı, ben bırakması gerektiğine ikna edene kadar.
Joe était un écrivain de talent avant que je le décourage.
Çok yetenekli bir adamla evlisin.
Vous êtes marié à un homme d'un très grand talent.
Deneyimli ve çok yetenekli.
Un homme d'expérience, extrêmement capable.
İş, insanları korkutmaya geldiğinde, Bay Lynch'in çok yetenekli bir adam olduğunu kabul et. - Peki, çok korkmuştu.
Il leur flanque la frousse.
Aktör, senarist, menajer, çok yetenekli bir adam...
"Acteur, dramaturge, imprésario, un homme de beaucoup de talents..."
Ben sadece hızlı eskiz sanatçısıyım Bay Shannon. Çok yetenekli değilim.
Ce n'est qu'un portrait-minute, et je ne suis pas très douée.
Her neyse, beklerken acaba güzelim Bayan Gabrielle Simpson çok yetenekli Bay Richard Benson ile küçük bir aperitif alır mı?
En attendant, la charmante Mlle Gabrielle Simpson dégusterait-elle avec le talentueux M. Richard Benson un petit apéritif? Elle le mérite bien.
Ama bu hanım çok yetenekli.
Cette dame est très douée.
Çok yetenekli bir bilim adamı olabilir ama her zaman haklı olamaz.
Il est peut-être un brillant scientifique, mais il ne peut pas toujours avoir raison.
Buradaki adamların hepsi çok yetenekli mühendisler tıpkı Londra'da gördüğüm adamlar gibi.
Tous des ingénieurs hautement qualifiés. Comme l'homme que j'ai vu à Londres.
- Sen çok yetenekli bir rehbersin.
- Vous êtes un guide décent.
"Milena çok yetenekli bir fahişedir."
On dit de Milena que c'est une pute pleine de capacités.
Çok yetenekli bir öğretmen.
C'est un excellent professeur.
- Dil konusunda çok yetenekli. - Şükürler olsun.
Il a le don des langues.
Şef çok yetenekli olduğunu söyledi
Notre patron a dit que vous êtes très fort.
Bir çok yetenekli savaşçımız var ve sen.....
Nous avons des meilleurs...
Senin umurunda değil, biliyorum, ama oğlun hakikaten çok yetenekli.
Je sais que tu désapprouves le violoncelle, mais ton fils a du talent.
Çok Yetenekli Ron'un yeraltında kalma dünya rekorunu kıracağına büyük inancım var.
J'ai bon espoir que Ron batte le record mondial de durée sous terre.
Bu çocuk çok mükemmel, çok yetenekli, gerçekten son derece yetenekli.
C'est un garçon formidable, ce... il a vraiment ce talent énorme... ce talent extraordinaire.
Vulcan dostun çok yetenekli.
Votre ami vulcain est ingénieux.
Çok yetenekli ama mütevazı.
Capable, et pas prétentieux.
- Çok yetenekli bir kızdı.
- Elle avait du talent. - Beaucoup.
Etrafta çok yetenekli...
Il y a des gens très compétents...
Sakin ol! Bir çok yetenekli savaşçı vardır eğer sen onlara bulaşmazsan onlarda sana bulaşmaz git ona servis yap!
La cinquantaine, le visage rougeaud, des yeux vifs.
Çok yetenekli adamlarım var... Kennicut vakasını da kotarırlar?
Mes hommes sont capables de suivre l'affaire Kennicut.
Çok yetenekli bir kız.
Elle est très douée. Elle fera sûrement carrière.
Çok güzel ve çok yetenekli ve çok etkileyici, dün ona dedim ki, "seni eşim olman için istiyorum."
"Ravissante et pleine de talent." Hier encore, je lui disais : "Je veux de vous pour femme", et elle :
Kemancı gerçekten çok yetenekli.
Le violoniste est réellement tres doué.
Çok yetenekli bir bilim adamı.
C'est un chercheur remarquable.
Bu genç general çok yetenekli, ve ayrıca...
Tout réussit à ce général.
Çok yetenekli bir oyuncu olduğun söylenir, bakalım öyle miymişsin?
Pourriez-vous me faire une démonstration de vos fameux talents?
Yakin çok yetenekli.
Yakin est talentueux!
Bu çocuklar çok yetenekli olsa bile.
Même s'ils ont du talent.
Hayır, sen çok yetenekli birisin, Fransız.
Non, tu as du talent, petit Français.
Ama Elmyr'in biyografisinin yazarı, çok yetenekli bir yazardı.
Pourtant c'est un écrivain de talent.
Neyse evlat, çok yetenekli olduğunu söylemeye çalışıyorum.
Ce que je veux te dire, c'est que tu es trés doué.
Çok yetenekli biri, değil mi?
II est un peu plus évolué, non?
Çok yetenekli bir kız.
Elle a beaucoup de talent. Non.
Hayır... O, uzay tıbbının belirli alanlarında çok yetenekli bir doktordur. Ama bu konuda yanılıyor.
Elle est certainement très douée en médecine spatiale, mais elle a totalement tort dans ce cas.
Bu söz konusu olmazdı, Lucius Domitius çok yetenekli.
Tout comme son fils mielleux au possible.
- Evet. Çok yetenekli.
Un as.
- Çok da yetenekli.
- Très douée, aussi.
Beyne dışarıdan bir cisim soktuğunuzda bu en yetenekli cerrahın elindeki iğne inceliğinde bir bıçak bile olsa pek çok risk vardır hâlâ.
Si un corps étranger pénètre le cerveau, fût-ce une aiguille... aux mains du chirurgien le plus habile... Il y a tout de même un grand risque.
Çocuk çok yetenekli.
Elle a le bras bien développé.
Sana şunu söylemek isterim ki, senin gibi zeki, yetenekli birinin zirvede olduğunu gördüğüme çok sevindim.
Je suis heureuse que votre talent ait été reconnu si vite.
Anladın mı? Aşağıda öğrendiğin gibi makina çok daha yetenekli.
La machine peut faire plus que le coup du berger, comme vous l'avez appris en bas.
Paris'te, yetenekli palyaçolar çok ünlüdür ve onlara tapılır.
A Paris, les clowns de talent sont devenus célèbres et ont été consacrés.
Usta Suen'in becerilerini alacak... yetenekli öğrencileri yoktu. Dolayısıyla çok keyifsizdi.
À l'époque, maître Sun s'inquiétait de ne pas avoir de disciple suffisamment talentueux pour lui succéder un jour.
O çok yetenekli biridir.
Il est très doué.
çok yeteneklisin 36
yetenekli 43
yeteneklisin 24
çok yazık 499
çok yorgunum 419
çok yakışıklısın 42
çok yoruldum 142
çok yaşa 236
çok yakında 217
çok yakışıklı 83
yetenekli 43
yeteneklisin 24
çok yazık 499
çok yorgunum 419
çok yakışıklısın 42
çok yoruldum 142
çok yaşa 236
çok yakında 217
çok yakışıklı 83
çok yalnızım 50
çok yakıştı 22
çok yaşlı 53
çok yakın 78
çok yorgun 38
çok yorgunsun 23
çok yavaş 62
çok yardımcı oldunuz 75
çok yorucu 19
çok yardımcı oldun 67
çok yakıştı 22
çok yaşlı 53
çok yakın 78
çok yorgun 38
çok yorgunsun 23
çok yavaş 62
çok yardımcı oldunuz 75
çok yorucu 19
çok yardımcı oldun 67