English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Ş ] / Şarkıcı mı

Şarkıcı mı tradutor Francês

1,710 parallel translation
Şarkıcı mısın?
Tu chantes, toi aussi?
Düğünümüzde o Wham! şarkısıyla dansımızı seyretmek bile yeterince kötüydü.
C'est déjà horrible de se voir danser sur Wham!
Ama şarkı söylemenin konuşmak olduğu sihirli bir dünyada olduğuma inandırdın beni.
Mais vous m'avez fait croire que j'étais dans un monde magique où chanter, c'est parler.
Aşık olduğu kızı görmek zorundaydı. Şarkılarıyla dans ettiler. Bunun, bizim ilk buluşmamızda çalan Sinatra şarkısı olduğunu fark ettim.
Le type croyait que c'était la fin du monde, il devait voir la fille qu'il aimait, et ils ont dansé sur leur chanson, et ça m'a fait penser que c'était cette chanson de Sinatra lors de notre 1er rendez-vous.
Ben barda göze çarpıp da uğruna şarkı yazılan biri değilim. - Canım- -
La fille qu'on voit dans un bar et à qui on écrit des chansons, c'est pas moi.
Eğer ben nişanlı olsaydım damlara çıkıp şarkılar söylerdim çünkü nişanlı olduğum için mutlu olurdum. Ama bilmiyorum.
- Je dis juste que si j'étais fiancé, je le crierais sur les toits, parce que ça me rendrait heureux.
"En sevdiğim şarkıcı sizsiniz. Ellerimi kullanamıyorum. Benim için anneme bir mektup yazar mısınız?"
Il lui dira, "Vous êtes ma chanteuse préférée, je ne peux plus écrire, voulez-vous écrire une lettre pour ma mère?".
- Oraya çıkacağım ve şarkı söyleyeceğim.
Je vais y aller et chanter. Bonne décision.
Evsiz şarkıcıdan ayrıldın mı?
Comment ça s'est passé?
O gerçek bir konuşma mıydı yoksa Carly Simon'un şarkı sözlerinden biri miydi anlamadım.
Je ne sais pas si c'était un discours ou les paroles d'une chanson de Carl Simon.
Burası bir suç mahalli, millet Noel şarkısı söyleyen herkesin ifadesini alacağım.
C'est une scène de crime, Il me faut les témoignages de chaque personne présente.
Televizyon bir sirktir, bir karnavaldır, gezici akrobatlar takımıdır, masalcılardır, dansçılardır, şarkıcılardır, hokkabazlardır, aslan terbiyecileridir ve futbolculardır.
La télévision est un maudit parc d'attractions. La télévision est un cirque, une fête foraine, une troupe ambulante d'acrobates, de raconteurs d'histoires, de danseurs, de chanteurs, de jongleurs, de monstres de foire, de dompteurs de lions, et de joueurs de foot.
Kendi şarkılarımı da yazmaya o zaman başladım işte.
C'est là aussi que j'ai commencé à écrire mes propres chansons
- Bir şey değil. Ben galiba anamın karnından şarkı söyleyip tıngırdatarak falan çıkmışım.
Je crois que je suis sorti de l'utérus en chantant et jouant de la musique et tout
Benim tek gerçek planım şarkıcı olmak.
Mon seul vrai plan est de devenir chanteur, un vrai chanteur sur la télé
- Eve of Destruction'ın şarkıcısına? - Barry McGuire'a sorar mıydınız?
Demanderais-tu ceci à Barry McGuire?
Herkes benim folk şarkıcısı olmadığımı biliyor.
Tout le monde sait que je ne suis pas un chanteur folklorique
Şarkıcıydım.
J'étais chanteuse.
Tatlım, Louis Armstrong bir şarkıcıydı.
Louis Armstrong était un chanteur.
Merhaba, ben M. J. Sinyalden sonra şarkınızı söyleyin.
Salut, c'est M.J. Chantez vôtre chanson après le bip.
Bir şarkıcının karşısında mı ezildin böyle bakayım?
Et je te retrouve collée à ce crooner?
Sıradaki şarkıcımız için bir alkış lütfen.
Veuillez accueillir notre chanteuse.
Öyle olmalı. Ben şarkıcıyım.
Vous serez obligés, je suis chanteuse.
Yaşamak zorundayım ayrıca ben bir şarkıcıyım!
Faut bien que je gagne ma vie. Je suis chanteuse.
Ajansım benim yeteneğimde birinin İstanbula gitmesi gerektiğini söyledi şarkıcı Frehel gibi...
Un imprésario a dit qu'avec mon talent je devrais tenter ma chance à Constantinople, comme la grande Fréhel.
Ben şarkıcıyım.
Je suis une artiste!
Tamam mı? Bütün kızlar süslü çocuklarla çıkıp "Kumbaya" şarkısı söyleyecek.
Les nanas sont en main ou chantent avec les pédés.
Sanırım şarkıcı çıldırdı..
On lui a mis les pieds dans l'acide?
Bitirelim şimdi mutlu iş şarkımızı
C'est si bon De travailler bien en chantant
Şarkı yazdığım zamanlar ya da güzel bir şey karşıma çıktığında.
Quand j'écris des chansons... ou quand je vois quelque chose de beau.
Şarkım yüzünden.
C'est ma chanson?
South Pacific'in "Rüya görmen lazım", şarkısından arakladım sanılmasın ama rüya görmeniz gerek.
Je ne veux pas dire comme dans les comédies : "Il faut avoir un rêve." Mais c'est vrai.
Öleceğim zaman duyacağım tek pişmanlık kendi cenazemde şarkı söyleyemeyecek olmam.
- En fin de compte, ma seule déception dans la vie, c'est que je ne chanterai pas à mes funérailles.
- Sanırım şarkıyı bulduk.
- C'est la bonne.
Tanrım! Benim şarkım! Gidelim!
C'est ma chanson!
Bir bağımlı ya da aptal mı olduğun, sevdiğin şeyler, alışkanlıkların, asansör, örümcek ya da yılan fobin olup olmadığı soytarı ya da opera şarkıcısı ya da enteresan bir şey olup olmadığın hepsi hipnotizma yoluyla ortaya çıkıyor ve sonra geri çağırılıyorsun.
Imaginons que tu sois drogué, fou, ou un vieux maniaque. Tu as peur des ascenseurs, des araignées, des serpents, des clowns ou des chanteurs d'opéra... C'est ravivé par la régression dans les vies antérieures, et tu es conduit dans un lieu surnaturel.
Buranın yeni şarkıcısıyım. Yarın akşam için prova yapıyorum.
Je suis le nouveau chanteur, je répète pour demain.
İhtiyacımız olan sadece bir şarkı.
C'est tout ce qu'il nous faut.
Baksana, madem "şimşek" ve "eşek" dışında kafiye üretemiyorsun o zaman bırakalım da şarkı sözlerini çiçekçi kız tamamlasın.
Ecoute, si tout ce que tu veux, c'est lune et dune, pourquoi ne pas laisser la fille des plantes finir les paroles?
Aradığım şarkı buydu.
C'est ce que je cherchais.
Gerçi daha önce hiç duymamıştım ama mükemmel müzikal sürprizler içeriyorlar ve akılda kalıcılık müthiş. İnsanlar dinleyince mutlu oluyor, demek şarkılar iyi.
Je n'avais jamais entendu la plupart, mais elles sont pleines de surprises mélodiques, on les retient, les gens sont heureux et elles sont bonnes.
Şarkıyla mı ilgili?
Quoi? C'est pour la chanson?
Şarkı Cora'ya yarın lazım.
C'est pour demain.
Bu benim şarkım.
C'est ma chanson!
Ay bu da benim şarkım!
- Oui. Et c'est ma chanson.
- III. Reich'taki opera şarkıcısı mıydı?
- Chanteur d'opéra du 3ème Reich.
Bu bizim şarkımız. - Öyle mi? Tamam.
C'est notre chanson.
Şimdi de şarkıcılığa mı merak sardın?
Vous voulez chanter, 1 re nouvelle.
Bundan sonra, bu bizim şarkımız.
C'est désormais notre chanson.
İnanır mısınız, kimya laboratuvarından, soyunma odasından şarkıcılar geldi.
C'était choquant.
Demek istediğim şu, Buck, genç şarkıcı... sanırım derhal kenarı çekmek zorundasın...
Ce que je veux dire, Buck, c'est qu'il va falloir arrêter cette machine rapidement.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]