English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ Ş ] / Şaşırdınız mı

Şaşırdınız mı tradutor Francês

237 parallel translation
Maryk kaptanı görevden alınca şaşırdınız mı?
Avez-vous été surpris quand Maryk a relevé Queeg?
Beni burada gördüğünüze şaşırdınız mı?
Vous êtes surpris de me voir?
- Şaşırdınız mı?
- Vous êtes surpris?
- Şaşırdınız mı teğmen? Evet.
- Surpris, mon lieutenant?
Davetime şaşırdınız mı?
Surprise de mon invitation?
- Şaşırdınız mı?
Ca vous étonne?
Şaşırdınız mı, Bentley?
Cela vous surprend, M. Bentley?
- Kalem odaları. - Şaşırdınız mı?
Ce sont les Bureaux du Tribunal?
Beni gördüğünüze şaşırdınız mı?
Ma présence vous étonne-t-elle?
Söyleyin Bay Wills sizinle görüşmeyi kabul ettiğimde şaşırdınız mı?
Dites-moi, vous n'avez pas été surpris que j'accepte de vous parler?
Beni gördüğünüze şaşırdınız mı?
J'espère que vous n'êtes pas trop étonné de me voir là.
Şaşırdınız mı?
- Ça vous étonne?
Şaşırdınız mı?
Surpris?
Sizi şaşırtmak istediğini söyledi. Şaşırdınız mı?
Je l'ai laissée entrer directement.
Beni görüdüğünüze şaşırdınız mı?
Comment la lune aurait-elle un cœur? Ou alors, ce n'est pas la lune.
Şaşırdınız mı? Ne biçim sorular soruyorsunuz?
C'est dingue ces questions pour une enquête!
- Şaşırdınız mı?
- Ça vous étonne?
- Şaşırdınız mı?
- Ça vous étonne.
Mesajınızı aldığımda şaşırdım.
Je ne m'attendais pas à votre billet.
Dün çarşıdan döndüğümde yatağınızı kendinizin yaptığını... görünce çok şaşırdım efendim.
J'ai été surpris, hier, en rentrant du marché de voir que vous aviez fait votre lit.
Sanırım beni yeniden gördüğünüze şaşırdınız.
Vous devez etre surprise de me voir ici.
Çok şaşırdım. Kitabınızı okuduğumda Bay Smith.
Eh bien, j'ai été très étonné quand j'ai lu votre manuscrit, M. Smith.
Sanırım bizi gördüğünüze şaşırdınız.
Vous êtes surprise de nous voir?
Şaşırdın mı? Devir değişti. Utangaç bir kız, erkeklerin ilgisini çekmiyor artık.
Il a déclaré que ce serait pour lui un bon palliatif... que de s'amuser avec d'autres femmes.
Açıkçası, kocanızın planını duyduğumda çok şaşırdım.
Quand votre époux m'en a parlé, j'ai eu un choc.
Ne çaldığınızı duyduğumda gerçekten çok şaşırdım.
Cela m'a cause une surprise de vous entendre jouer.
Şaşırdığımı söyleyemeyeceğim. Tekrar bir araya gelme şansınız var mı?
Pas moyen de recoller les morceaux?
- Şaşırdınız mı?
Ça vous a choquée?
Almak için bulacağımız şeyleri bilsen şaşırırdın.
N'en soyez pas si sûr.
- Şaşırdınız mı? Beni Tom alıştırdı.
Tom m'en a donné l'habitude.
- Şaşırdınız mı Albay?
- Surpris?
Hastalandığınızı duyunca çok şaşırdım.
J'ai été fort surprise d'apprendre votre maladie.
Neden bu kadar şaşırdınız anlayamadım, Komiser.
Je ne comprends pas ce qui vous étonne, Commissaire!
Öyleyse biraz şaşırdığımız için bizi de suçlamazsınız.
Alors vous ne pouvez nous blâmer, si on est aussi un peu stupéfaits, pas vrai?
Bay Graydon, ne dediğinizi şaşırdınız.
M. Graydon, reprenez-vous.
Şaşırdınız mı?
Et alors?
Hepimiz toplanıp, bu durumu konuştuk ne yapacağımızı şaşırdık. ... ne karar vereceğimize bilemedik.
Avec les autres écoles, on a réfléchi mais on n'a pas encore trouvé de solution.
Görmüş olsaydınız şaşırırdım gerçi ama,
L'auriez-vous vu?
Aslında beni şaşırttığınızı söylemeliyim. Kimseyle konuşmak için zamanınız olmadığını söyledikten sonra telefon etmenize şaşırdım.
J'ai été surpris de vous trouver en train de téléphoner alors que vous aviez dit ne pas avoir le temps.
Çok mu şaşırdınız Bay Williams?
Etes-vous choqué, M. Williams?
Fransız polisinin yarısının üstümüze kapanmadığına şaşırdım.
Je suis surpris que la moitié de la police Française n'ait pas débarqué ici.
Dilinizi konulştuğuma şaşırdınız.
Surpris de m'entendre parler votre langue?
Şahsen olanlara şaşırdığımı itiraf etmeliyim... ama başkanımız şu anki acil durumla ilgili olarak... bütün operasyonların yönetimini sizin komutanıza verdi.
J'avoue en être très surpris... mais le président vous confie le commandement... de toutes les opérations concernant cette affaire.
- Bir kızın mı var? - Şaşırdın mı?
- Ah bon, il y a une fille?
- İtirazın faydası yok. Biz de ne yapacağımızı şaşırdık.
On doit obéir sinon c'est les coups de bâton.
- Bay Guilder, yerinizi mi şaşırdınız?
- Vous êtes perdu, M. Guilder?
Bu katili programınıza getirerek ne yaptığınızı anladığımda şaşırdım ama şimdi mutluyum.
Quand j'ai réalisé votre acte, présenter ce meurtrier dans votre émission, j'ai été choqué et heureux aussi.
Şaşırdınız mı?
- Je vous choque?
İtiraf etmeliyim ki biraz şaşırdım, mektubunuzun içeriği, Bayan, Hunter, bana danıştığınız bu konu uzmanlık alanımın dışında.
J'avoue que le contenu de votre lettre me laisse perplexe La question pour laquelle vous cherchez mon conseil se trouve bien en dehors de mes compétences.
Fritz aradığınızı söylediğinde çok şaşırdığımı söylemek isterim.
Je ne pouvais pas croire que vous aviez appelé.
Beni gördüğünüze şaşırdınız mı Bay Ludwig?
Surpris de me voir, M. Ludwig?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]