Acil olduğunu söylüyor tradutor Português
79 parallel translation
Acil olduğunu söylüyor.
Diz que é urgente.
- Acil olduğunu söylüyor.
- Diz que é uma emergência.
- Acil olduğunu söylüyor.
Ele diz que é urgente.
Acil olduğunu söylüyor.
Ela diz que é urgente.
Acil olduğunu söylüyor.
Ela disse que é urgente.
Acil olduğunu söylüyor. Tamam.
- Ela diz que é urgente.
Acil olduğunu söylüyor.
Ela diz que é uma emergência.
Acil olduğunu söylüyor.
Diz que é uma urgência.
- Acil olduğunu söylüyor.
- Ele diz que é urgente.
Acil olduğunu söylüyor.
Ele diz que é urgente.
- Acil olduğunu söylüyor.
- Diz que é urgente.
Böldüğüm için gerçekten çok özür dilerim, fakat kızınız telefonda ve acil olduğunu söylüyor.
Lamento interromper... mas a sua filha disse que era urgente!
Acil olduğunu söylüyor.
- Ele disse que é urgente.
Acil olduğunu söylüyor efendim.
Ele diz que é urgente, senhor.
Acil olduğunu söylüyor.
Ele diz que é uma emergência.
- Karın, acil olduğunu söylüyor.
- É a tua mulher, diz que é urgente.
- Acil olduğunu söylüyor.
- Ela diz que é urgente.
Acil olduğunu söylüyor.
É urgente.
Bay Gold acil olduğunu söylüyor.
- O Sr. Gold diz que é urgente.
- Jeremy 3. hatta, acil olduğunu söylüyor.
- O Jeremy na 3. Diz que é urgente.
Afedersiniz, Dr. Carlos aradı, acil olduğunu söylüyor. Tamam.
Desculpe Doutora, o Dr. Carlos chamou por si, disse que é urgente.
- Acil olduğunu söylüyor, Jim.
- Ele diz que é urgente, Jim.
Teğmen Myers geldi efendim, acil olduğunu söylüyor.
Senhor, agente Myers esta aqui, diz que é urgente.
Başkan Hanım. Tim Woods telefonda. Acil olduğunu söylüyor.
Senhora Presidente, o Tim Wohe está ao telefone, diz que é urgente.
Çok acil olduğunu söylüyor.
Ele diz que é muito urgente.
Acil olduğunu söylüyor.
Diz que é urgente. Está grávida.
Eric Murphy telefonda, acil olduğunu söylüyor.
O Eric Murphy está ao telefone para ti. Ele diz que é urgente.
Acil olduğunu söylüyor.
Disse que era urgente.
Acil olduğunu söylüyor.
Diz que é uma emergência.
Çok acil olduğunu söylüyor.
Ele disse que é urgente.
- Acil olduğunu söylüyor.
Ele disse que é uma urgência.
- Bay Başkan... - Acil olduğunu söylüyor.
Diz que é urgente.
Acil olduğunu söylüyor.
Disse que é urgente.
Sayın Başkan, Ajan Navarro arıyor. Acil olduğunu söylüyor.
Sr. Presidente, o Agente Navarro na linha.
Ajan Hand'in sana ihtiyacı var, acil olduğunu söylüyor.
A agente Hand precisa de si.
Bay Doyle acil olduğunu söylüyor.
O Sr. Doyle disse que é urgente.
Acil olduğunu söylüyor.
Disse que era uma emergência.
- Acil olduğunu söylüyor.
Diz que é urgente.
- Acil olduğunu söylüyor.
- Ele disse que era urgente.
Joey, doktorun acil durum olduğunu söylüyor. Ne tür bir acil durum?
- A médica diz que é uma emergência.
Şey, ne kadar acil bilemem ama bana yazdığı mektupta durumunun perişan... olduğunu söylüyor.
Bem, Não tenho a certeza se é uma emergencia, mas acabei de receber uma carta dela, e ela... está infeliz.
Acil bir durum olduğunu söylüyor.
Diz que é uma emergência.
Çok acil ve önemli olduğunu söylüyor.
- Ela diz ser urgente.
Acil olduğunu söylüyor.
Diz que é urgente. - Passem a chamada.
Acil servis iyi durumda olduğunu söylüyor.
O paramédico diz que está estabilizado.
Acil bir durum olduğunu söylüyor.
Diz que é urgente.
Acil bir durum olduğunu söylüyor efendim.
Ela diz que é urgente, Senhor.
Acil oldugunu söylüyor.
Ele diz ser urgente.
Acil ve kişisel bir konu olduğunu söylüyor.
Diz que é um assunto pessoal urgente.
Dün akşamüzeri Madrid Başsavcılığı ofisinin acil hattını arayarak dünya çapında yasa dışı silah ticareti hakkında bilgi sahibi olduğunu söylüyor.
Ontem à tarde, ele ligou para linha directa do Ministério Público de Madrid, a dizer que tem informações sobre um importantíssimo negócio de tráfico de armas.
Acil olduğunu söylüyor. - Teşekkürler.
- Obrigado.