Acil olduğunu söyledi tradutor Português
171 parallel translation
Acil olduğunu söyledi.
Ele disse que era urgente.
Acil olduğunu söyledi.
ele diz que é urgente.
Subay acil olduğunu söyledi.
Diz que é urgente.
Çok acil olduğunu söyledi, Lordum
Ele disse que era muito urgente, senhor.
Fakat acil olduğunu söyledi.
Mas disse que era urgente.
Dinlendiğini söyledim ama acil olduğunu söyledi.
Disse-lhe que estavas a descansar, mas ele diz que não pode esperar.
Acil olduğunu söyledi.
Diz que é muito urgente.
Acil olduğunu söyledi.
Diz que é urgente.
- Acil olduğunu söyledi efendim.
- Ela diz que é urgente.
Çok acil olduğunu söyledi.
Disse que era muito urgente.
Çok acil olduğunu söyledi.
Ela disse que era urgente.
Çok acil olduğunu söyledi.
Tens de lhe telefonar.
Telefondaki beyefendi acil olduğunu söyledi.
Ele disse que era uma emergência.
Acil olduğunu söyledi.
Emergência, disse ela.
Acil olduğunu söyledi ve...
- Ele disse que era urgente e...
Acil olduğunu söyledi.
Ele diz que é urgente.
- Acil olduğunu söyledi. Ölen kızı bahçede yürürken gördüğünü söyledi.
Disse que é urgente, que viu a miúda que morreu a andar na casa do lado.
- Acil olduğunu söyledi.
- Sim disse para virem depressa.
Efendim? Çok üzgünüm efendim. Ama adam acil olduğunu söyledi.
Senhor... com licença, eu sinto muito, mas o homem disse... que era urgente.
Kurye. Acil olduğunu söyledi.
O mensageiro, senhor, está à espera lá fora.
- Acil olduğunu söyledi.
- Ele disse imediatamente.
Acil olduğunu söyledi.
Diz que é uma emergência.
- Bay Bowden... acil olduğunu söyledi.
É urgente.
Ona söyledim doktor, fakat telefon numaranızı kaybettiğini ve acil olduğunu söyledi.
Eu Ihe disse, Doctor, mas ele perdeu seu número e diz que é urgente.
Telefon numarasını ve adresini bıraktı ve acil olduğunu söyledi. Bana telefon numarasını ver.
Deixou seu número de telefone e disse que era uma emergência.
- Acil olduğunu söyledi.
- Ele diz que é uma emergência.
- Acil olduğunu söyledi.
- Ele diz que é urgente.
- Acil olduğunu söyledi.
- Parece que é urgente. - Urgente?
Acil olduğunu söyledi.
- Diz que é urgente.
Acil olduğunu söyledi. Çok önemli bir projede birlikte çalışıyormuşsunuz ve biz hemen buraya gelmek zorunda kaldık.
Ele disse que era urgente, e que vocês os dois estavam a trabalhar num projeto importante e que tínhamos de vir de imediato.
Üzgünüm. Beyefendi acil olduğunu söyledi.
- Desculpem, ele disse que era urgente.
Acil olduğunu söyledi.
Disse que era urgente.
Scully aradı. Acil olduğunu söyledi.
A Scully telefonou-me, disse que era urgente.
Acil olduğunu söyledi.
- Ele disse ser urgente.
Kaptan. Seven mesajınızın acil olduğunu söyledi.
Capitã... 7 me disse que sua mensagem era urgente.
Acil olduğunu söyledi.
- Ele diz que é urgente.
- Charlotte York acil olduğunu söyledi.
A Charlotte York diz que é urgente.
Sizinle özel olarak konuşmak istiyormuş ve acil olduğunu söyledi.
Ele precisa de falar consigo em privado. Ele diz que é urgente.
Acil olduğunu söyledi.
- Ele disse que era uma emergência.
Tanaka aradı, acil olduğunu söyledi.
O Tanaka ligou. Disse ser urgente.
- Evet, acil bir mesele olduğunu söyledi.
- Sim, disse que era urgente.
Getiren kişi acil olduğunu söyledi.
O mensageiro que a trouxe disse que era urgente.
Acil bir durum olduğunu söyledi.
É uma emergência.
Morgenstern, Acil'e bugüne dek gelen en iyi doktor olduğunu söyledi.
O Morgenstern diz-me que você é o tipo mais perspicaz que a Urgência alguma vez teve.
Çok acil olduğunu söyledi.
Ele diz ter uma mensagem de código 3.
"Hastane kaynakları, hemşirenin hatasının, Acil hemşirelerinin... ... yasadışı sahte grevlerinin sonucu olduğunu söyledi."
"Fontes do hospital dizem que o erro resultou da escassez de pessoal devido à baixa ilegal de um dia dos enfermeiros das Urgências."
Acil bir toplantısı olduğunu söyledi.
Disse que tinha de ir depressa para um compromisso qualquer.
Üvey kızınız Hawai'den arıyor Acil durum olduğunu söyledi.
É a filha do doutor Greene, desde Hawai. Diz que é urgente.
- Acil durum olduğunu söyledi.
- Tartaglia, é a de ontem à noite?
Leyla davada ona yardım ettiğinizi ve buna acil ihtiyacınız olduğunu söyledi.
A Leyla disse que a está a ajudar com um caso, que precisa disto já.
Hiçbir şey. Tony, Warden Mitchell telefonda, hapishaneden arıyormuş, acil olduğunu söyledi.
O Warden Mitchell está ao telefone.
acil olduğunu söylüyor 16
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söyledin mi 33
söyledim sana 129
söyledim ya 299
söylediğine göre 24
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söyledin mi 33
söyledim sana 129
söyledim ya 299
söylediğine göre 24