Alacağız tradutor Português
6,739 parallel translation
- Hayır, sadece hesabı alacağız.
- Não, só a conta.
Kamyoneti alacağız.
Vamos buscar aquela carrinha.
- Şeyden alacağız...
- Certo. - Sim. - Pois.
Paramızı ne zaman alacağız?
Final feliz. - Quando recebemos?
Ve biz üçümüz, yöneticinin odasını alacağız.
E nós os três ficamos com o quarto da gerente.
Onları takip edeceğiz ve Chi'yi geri alacağız. Sonra da muhtemelen oradaki bazı insanlara kötü şeyler yapacağız.
Vamos segui-los, e vamos trazer o Chi de volta, e depois iremos fazer coisas muito desagradáveis a alguns dos tipos de lá.
Ak düşse bile yine seni seveceğim ve sana dünyadaki en iyi boyaları alacağız.
E se isso acontecer, ainda assim vou-te amar... e compro-tei para a melhor tinta para cabelos.
Pay alamayacağını öğrenirse nasıl ipucu alacağız ondan?
Como vamos fazer com que ele continue a dar-nos aquelas pistas quando ela descobrir que não vai ter qualquer parte da quota?
Her şey bitsin, ikimiz gidip iki yeni tavşan alacağız.
Quando isto acabar, vamos comprar dois coelhos.
Vali Alvarez'i rehin alacağız.
Capturamos o governador Alvarez.
Ama önce kuyudaki arkadaşımızı alacağız.
Mas primeiro vamos tirar o nosso amigo do poço. - Não estás autorizado.
5 kilo alacağız.
Vamos levar cinco.
- Prensese sadece kavun mu alacağız?
Apenas uma melancia para a princesa?
Buzlar sonunda çözüldüğünde, Wessex'e gidip Kral Ecbert'ten vadettiği toprakları alacağız.
Quando o gelo finalmente derreter, voltaremos a Wessex e reclamaremos a terra que o Rei Ecbert nos prometeu.
Körfezin batı ucunda ve 1 mil açığında kuzey kuzeydoğu doğrultusunda demirleyeceğiz. Nassau kasabasını tam hizamıza alacağız.
Uma milha a nor-nordeste da extremidade ocidental de Hog, bastante fora de vista de Nassau.
Alabileceğimiz bütün yardımları alacağız.
Aceitaremos toda a ajuda possível.
Dağlardan beş mil uzaklıkta sizi alacağız sonra at sırtında ve yayan olarak sizi Türkiye sınırına götüreceğiz.
Vamos levar-vos para cinco milhas das montanhas, daí, vamos levar-vos a cavalo, e a pé ao longo da fronteira turca.
Kim olduğunu unuttu ama ölümü bir trajediydi ve intikamını alacağız.
Ele esqueceu-se da sua origem, mas a sua morte foi uma tragédia e vamos vingá-lo.
Onu geri alacağız, değil mi?
E vamos trazê-lo para cá, sim?
Yani Sovyetler hazır. Powers'ı alacağız.
Os soviéticos estão de acordo, entregam-nos o Powers.
Powers'ı alacağız.
Entregam-nos o Powers.
Androidi işe alacağız.
Vamos contratar o androide.
Orayı alacağız!
Saquearemos essa cidade!
40 dakika içinde onu ameliyata alacağız.
Vamos levá-lo para o Bloco Operatório dentro de 40 minutos.
Evime gidip gitarımı ve sayfaları alacağız.
Vamos voltar para minha casa. Vamos buscar a guitarra e as páginas.
- Biz salyangoz alacağız.
Também comemos caracóis.
- Biz ne zaman aşıyı alacağız?
Quando é que nós iremos receber a cura?
Almaya geldiğimiz şeyi alacağız yine de.
- Já temos o queríamos.
Manastırımızı geri alacağız.
Vamos recuperar o nosso mosteiro. A nossa ilha.
- Ayrıca elmalar için komisyon alacağız. Yüzde 10.
E uma comissão de 10 % na venda das maçãs.
Yakın zamanda mamasını alacağız. Değil mi, değil mi kızım?
Já vamos dar-lhe alguma coisa para comer.
- Biz de Malcolm'u alacağız.
E ficamos com o Malcolm.
Sen ve ben şu tepede Nick'le birlikte pozisyon alacağız.
Nós vamos para o topo da colina com o Nick.
Geldiğinde, Aleister'ı ablukaya alacağız ve beraberinde gelenleri haklayacağız.
Rodeamos o Aleister quando chegar e tratamos de quem vier com ele.
İşte böyle uzayda ki liderliğimizi garanti altına alacağız bu yeni yüzyılda eskisinden daha da güçlü olacağız.
É por isso que a nossa supremacia espacial é ainda mais forte neste século, como foi no século anterior.
Pekala, banka çalışanlarını gözetim altına alacağız.
Vamos começar a vigiar os empregados do banco.
- Evet ve yardım alacağız.
Sim, e teremos.
Bunun için yalnızca koordinatları alacağız.
Deixe-me tirar as coordenadas. 26, e depois...
Oraya gideceğiz ve onları alacağız.
Vamos entrar... e buscá-los.
Komutanım, şunu bir anlayalım, doğruca Alman cephaneliğine dalıp August ve York'u geri mi alacağız?
Só para esclarecer, vamos entrar no depósito e encontrar August e York?
Çizmeleri, taba rengi topuklu ayakkabıları, şifonu, kırmızı olanı ve bu üstümdekini alacağım.
Levo as botas, os saltos altos, o de chiffon, o vermelho e este.
Sanırım bu, bu hafta alacağın son yıldız olmayacak.
E vou apostar que não será a última estrela desta semana.
Yani uzlaşmamız gereken yer bizim şuraları alacağımız, sizin de orayı alacağınız?
Haverá algum tipo de comprometimento onde, nós podemos ficar com esta parte e vocês com aquela?
Bir tane Floyd'dan pekin ördeği, kung pao alırız, sonrada Industria'dan parçacıklı dondurma alacağım.
Podes encomendar Pato à Pequim e Kung Pao do "Floyd's", e eu pedirei gelado de bacon e xarope de ácer do "Industria".
Eğer Flint'e altının gittiğini söylersek başka bir tayfa bulup onu alacağını ve daha fazla payımız olacağını söyledin.
Disseste que se disséssemos ao Flint que o ouro tinha desaparecido, arranjarias outra tripulação para lá voltarmos, para o roubarmos, e que nós teríamos uma maior fatia.
Ron LaFlamme'ı arayacağım ve Russ'ın parasını alacağımızı söyleyeceğim.
Vou vou ligar ao Ron LaFlamme e dizer-lhe que aceitamos o dinheiro do Russ.
Gil Soo, tek ihtiyacımız olan Vekil Seo'dan alacağımız o ruhsat.
Gil Soo, tudo o que precisamos é daquela licença do Deputado Seo.
Sadece geceyi geçirip sabah olunca da yol alacağımızı düşünmüştük.
Pensámos passar aqui a noite e partir pela manhã.
Savannah'yı alacağız.
Vamos encontrar a Savannah.
Jeremy, Ruth Clay'i nasıl geri alacağımızı söyledi mi?
Jeremy, a Ruth disse como iriamos recuperar o Clay?
Yardım alacağımız konusunda anlaşmıştık.
Nós concordámos que iríamos procurar ajuda.
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
alacağım 105
alacak 20
alacaksın 58
alacaksınız 23
alacak mısın 19
alacakaranlik kuşaği 23
alacağım 105
alacak 20
alacaksın 58
alacaksınız 23
alacak mısın 19