English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ A ] / Anladı

Anladı tradutor Português

62,055 parallel translation
Gölge Avcısı ile Aşağı Dünyalı'nın birlikte olamayacağını o an anladım, aradaki duygular ne kadar yoğun olursa olsun.
Apercebi-me que um Shadowhunter não podia estar com uma do Mundo À Parte, por mais forte que fossem os nossos sentimentos.
Nasıl anladın?
Como soubeste?
Nereden anladın?
Como sabias que era eu?
Anladın mı?
Entendes?
- Beni düzeltebilirsin ama hiçkimseye söylemeyeceksin. - Anladın mı?
Podes consertar-me mas não podes contar a ninguém sobre isto.
- Evet. Anladın mı?
- Entendido?
- Anladığım kadarıyla baya yakınmışsınız?
Posso assumir que vocês dois eram... muito próximos?
Anladım. Değiştirmemi istiyorsun.
Queres que eu a altere?
Şimdi anladım.
- Agora, entendi.
Hayatının en önemli iki günü, doğduğun gün ve sebebini anladığın gündür.
OS DOIS DIAS MAIS IMPORTANTES DA TUA VIDA SÃO : QUANDO NASCES E QUANDO DESCOBRE PORQUÊ
- Şimdi anladım.
Agora entendo.
Tamam, anladık.
- Já entendemos.
Seni kovduklarında anladım şeyi...
Só imaginei que depois de seres demitida, tu...
- Neyi anladın?
Imaginaste o quê?
- Tamam, anladım.
- Está bem, já entendi.
- Anladın mı?
- Percebes?
- Anladım.
- Entendido.
Uzun bir süreç var, sonra yok ve dışarıdaki asistanın yüzünden anladığım kadarıyla bana çok ihtiyacın var.
É um longo processo, até não o ser mais. E pela cara da tua assistente, precisas de mim.
- Anladım. Hepsi bu da değil.
E não é só isso, eu...
Zarar vermeyeceğim. Beni dinle. Kovar bu olayı öğrendiğinde beni gördüğünü sakın söyleme, anladın mı?
Escuta-me, quando o Kovar descobrir isto, não podes dizer que me viste.
Anladın mı?
Está bem.
Çinceden anladığım kadarıyla buraya Araf deniliyor.
Se o meu chinês estiver certo, este lugar chama-se de Purgatório.
- Anladın mı?
- Entendes-te?
Bak, o benim kızımdı anladın mı?
Era a minha filha, está bem?
Anladın mı şimdi?
Vês o que eu quis dizer?
Nerede olduğumuzu anladın demek?
Reconhece este lugar?
Anladım.
Entendi.
- Anladım, teşekkürler.
- Entendi, obrigado.
Anladım, Clary.Ben de oradaydım.
Eu entendo. Estava lá.
O kadarını anladık.
Já reparámos.
O yüzden dışarıda olduğunu söylüyorsa durum bundan ibarettir çünkü anladığıma göre muhtemelen haklı.
Assim, quando ele diz que estás de fora, é assim que vai ter de ser, porque cá para mim, ele está provavelmente certo.
Anladığıma göre kayanın birindensin, topu duvara vurmak ister misin?
Vejo que és de algum rochedo, importas-te de atirar a bola à parede?
Anladığıma göre Londrina'daki bodrumda büyümüşsün.
Sei que cresceu em Londrina, no Basic.
Anladığımız tek şey Eros'un bir uyarı alarmı olduğuydu.
Uma coisa que percebemos é que Eros foi um alerta.
Anladığım kadarıyla bu dünyada üç çeşit insan var.
É isso que tu pensas? Para mim, só há três tipos de pessoas neste mundo :
Anladın mı denizci?
Estás a perceber, fuzileiro?
O hâlde Mars'ın anladığı dilden konuşalım.
Então devemos falar numa linguagem que Marte entenda.
- Bunu anladığından emn misin?
Tens a certeza de que ele pensa assim?
- Anladım Yıldız Burgusu. Bu bilim insanları hayatta kalmalı çocuklar.
Preciso destes cientistas vivos, rapazes!
- Evlilik maddesi. Anladım.
- Cláusula matrimonial.
Çünkü götün tekisin, anladın mı?
Por seres um idiota, certo?
Eyvah. Anladım. Üzüldüm.
Lamento.
Gömlekten mi anladınız?
Não se vê pela camisa?
İnan bana. Anladım.
Acredita percebo isso.
Anladığım kadarıyla terapist acayip seksiymiş.
Mas parece que a psicóloga é muito sensual.
Evet, lanet olası bir hayaletsin, anladık.
Sim, és a merda de um fantasma, eu sei.
Sonra birden her şeyi anladım.
De repente, tudo se encaixou numa perspetiva.
İyi. Neden sevdiğini anladım.
É agradável, percebo porque gostas.
Onu anladığını hissetsin.
Assim sente que o ouviste.
Anladım.
Entendido.
Anladım.
Entendo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]