Anladım tradutor Português
49,418 parallel translation
Anladım.
Está bem.
Anladım.
Pois.
Tabii, anladım.
Pois, ótimo...
Tamam, anladım.
Pois, está bem.
Anladım.
Estou a ver.
Her neyse, kibarlık yapmaya çalıştığını anladım ve başaramadın.
Seja como for, vi-te tentar ser gentil. E falhar.
- Anladım.
- Estou a ver.
Anladım.
Percebo.
Anladım.
Muito bem.
Anladım.
Eu percebo.
İkinci haftanın sonunda bir terslik olduğunu anladım.
No fim da segunda semana, sabia que se passava algo.
Anladım.
Compreendo.
Anladım.
Sim.
Evet, anladım.
Compreendo.
Evet, anladım.
Sim, entendi.
Anladım, tamamdır.
Entendi. Está bem.
Tamam lan, şimdi anladım.
Caramba. Entendo agora.
Anladım. Morty, yüzündeki sırıtışın sebebi olayı yanlış anlaman olabilir.
Acho que está fazendo essa cara pois entendeu errado o momento.
Geldiğimizde anda anladım ki burayı bir arada tutan kişi o.
Assim que chegámos, tornou-se de imediato claro para mim... Que é ele que mantém esta ilha unida.
Doğrusunu söylemek gerekirse sonunda senin hissettiğin gibi hissettiğimi anladım.
A verdade é que, finalmente percebi que tenho sentido exactamente aquilo que tu deves sentir.
Bu tip konulara kafa yormanın işin en zor kısmı olduğunu anladım.
Descobri que ponderar nestas coisas é a parte mais difícil.
İnsanlara bir adamın her ikisine birden sahip olabileceği fikri yatkın gelmemiş. Ama ben anladım.
Custa-lhes a aceitar a ideia de que um homem pode ser duas coisas, mas eu vi-o.
Anladım.
Entendo.
Sanırım anladım.
Entendi. Acho eu.
- Anladım Yıldız Burgusu. Bu bilim insanları hayatta kalmalı çocuklar.
Preciso destes cientistas vivos, rapazes!
- Onu anladım ama...
- Consigo ver isso.
Demek istediğini anladım.
Deixaste claro o teu ponto.
Evet, anladım.
Sim, já percebi.
Çeneni kapalı tut, anladın mı?
Mantém a boca fechada, percebeste?
Anladığım kadarıyla Hannah'nın buradaki ilk arkadaşıymış.
Segundo entendi, foi a primeira amiga da Hannah cá.
Anladın mı?
Percebeste?
Neler yaşadığını anladığımı söylemeyeceğim ama benimle konuşursan denerim.
Não vou dizer que percebo o que se está a passar, mas se falares comigo vou tentar.
Kendi işine bak, anladın mı?
Mete-te no caralho da tua vida, entendes?
Başka bir hikâye yok, anladın mı?
Não há outra história, estás a ouvir?
Anladın mı?
Percebes?
- Anladınız mı?
- Compreende?
Anladınız mı?
Compreende?
Bunun saçma geldiğinin ve bizi çok az tanıdığının farkındayım ama senin iyi bir adam olduğunu anladık biz.
Olha, sei que é loucura e mal nos conheces, mas podemos dizer que és um bom homem.
Anladınız mı? !
Entendeste?
Kurtarıcılar'a, onları anladığımızı gösterebiliriz.
Podemos mostrar aos Salvadores que percebemos.
Ne yapmamız gerektiğini anladığımızı.
Que entendemos o que precisamos fazer.
Anladın mı?
Entendeste?
Anladığım kadarıyla.
Pelo que me apercebi.
Anladım.
Certo.
O hâlde Mars'ın anladığı dilden konuşalım.
Então devemos falar numa linguagem que Marte entenda.
Güney Rusya'da yakıt almak ve anladığım kadarıyla uçak değiştirmek için durdu.
Com uma paragem para reabastecer no sul da Rússia. E pelo que sei uma mudança de avião.
"Şimdi neyle uğraştığımızı anladınız mı?"
Tipo, "agora sabe o que temos aguentado."
Anladığım kadarıyla hastaneye gitmemeyi tercih ediyorsunuz.
Percebi que prefere não ir ao hospital.
- Anladığım kadarıyla müdürünüz.
Pelo que percebi ele é o seu gestor dos negócios. Não.
Kendi oğlumu ve senin oğlunu hiç gitmemeleri gereken bir yere gönderdim. Hem de sonrasında yanlış olduğunu anladığım sebepler için.
Votei para enviar o teu filho e o meu para um lugar onde eles nunca deviam ter ido por razões, que cheguei a saber, que eram falsas e erradas.
Nasıl olduğunu anladın mı?
Vês como funciona?
anladim 18
anladım efendim 33
anladım ki 24
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladın mı şimdi 18
anladınız mı 673
anladınız 18
anladım efendim 33
anladım ki 24
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladın mı şimdi 18
anladınız mı 673
anladınız 18