English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ A ] / Anlamıyor musunuz

Anlamıyor musunuz tradutor Português

500 parallel translation
Anlamıyor musunuz? Dolaba gitmek için bir nedeni yoktu.
Por isso não tinha qualquer motivo para ir ao armário.
Anlamıyor musunuz?
Não percebe? !
Beni hiç anlamıyor musunuz?
Não percebe o que lhe quero dizer?
Siz İngilizce anlamıyor musunuz?
Não percebe inglês?
Aman Tanrım, anlamıyor musunuz?
Pelos céus, homem, não está a ver?
Anlamıyor musunuz?
Não percebe?
Anlamıyor musunuz?
Não compreendes?
Ciddiyim, anlamıyor musunuz?
Não vêem que estou a ser sincero?
Anlamıyor musunuz? Şuuru yerinde değil.
Não vê que ela está a delirar?
Anlamıyor musunuz?
Não entende?
Durumumu anlamıyor musunuz, Bay Freeman?
Não entende a minha posição?
Anlamıyor musunuz? Sizin için bir ayrıcalık yaptık.
Entendo o seu caso, Sra. Harding.
Bu dengesini tamamen yitirmesine yol açar, anlamıyor musunuz?
Isso destruirá a sua mente, não percebem isso?
Burada olanları anlamıyor musunuz?
Não percebem o que está a acontecer aqui?
Bunun ailem için ne demek olduğunu anlamıyor musunuz?
Não percebe o que significa isto para a minha família?
- Anlamıyor musunuz?
- Não percebe?
Hayatı tehlikede bunu anlamıyor musunuz?
A vida dele corre perigo.
Onun neler yapabileceğini biliyorum, ama anlamıyor musunuz? Burada yaşayamam, gitmek zorundayız.
Sei que ele está a fazer o melhor que pode, mas não percebe ele que eu não posso viver aqui, que tem de me levar daqui para fora?
Anlamıyor musunuz, Bayan Antony?
- Não entende, Sra. Antony?
Onlar için muhbirlik olan şey, sizin için doğruyu söylemek, anlamıyor musunuz?
O que para eles é bufar, para vocês é dizer a verdade, não percebem?
Amerikan dilini anlamıyor musunuz?
Vocês não sabem falar americano?
- Anlamıyor musunuz?
- Não está a perceber?
Anlamıyor musunuz?
Não vêm?
Bunu anlamıyor musunuz?
Não consegue entender?
Gösterim olduğunu anlamıyor musunuz?
- Não vê que tenho que trabalhar?
Ama anlamıyor musunuz?
Mas o senhor não vê? Eles não são covardes.
Anlamıyor musunuz, Bert küçük bir çocuğun cennete gidememesinin adil olmadığını düşündü.
- Não percebe? Bert achou que não era justo que um menino não pudesse ir para o céu!
Anlamıyor musunuz, eğer evrim gibi bir kanunu alır ve resmi okullarda öğretilmesini suç sayarsanız yarın özel okullarda öğretilmesini de suç sayabilirsiniz. Ve yarın onun okunmasını da suç sayabilirsiniz.
- Será que não entendem que se for proibido ensinar uma teoria como a da evolução nas vossas escolas públicas amanhã poderá ser um crime ensiná-las nas escolas particulares e logo será proibida até mesmo a sua leitura?
Anlamıyor musunuz?
Não compreendem?
Ama beklemek zorunda, anlamıyor musunuz?
Mas fê-lo escondido.
Anlamıyor musunuz?
Entende?
Anlamıyor musunuz?
Não compreende?
- Giremezsiniz, anlamıyor musunuz?
- Vamos lá... Vão onde? Não podem entrar, não entendem?
Anlamıyor musunuz efendim?
Não compreende?
Anlamıyor musunuz?
Mas näo percebe?
Anlamıyor musunuz?
Não vêem?
Bana bunu yapamazsınız. Beni anlamıyor musunuz? Bu günah.
É pecado eu ficar assim!
Lityum madencileri, anlamıyor musunuz?
Meninas, mineiros de lítio! Não entendem?
İngilizce anlamıyor musunuz?
Talvez não compreendam inglês!
Ne o, Çekçe anlamıyor musunuz?
Não entendem a linguagem do Czech?
Anlamıyor musunuz?
Será que não percebe?
Asli görevimi bildiğimi ve burada, ailemin yanında kalmayı yeğlediğimi anlamıyor musunuz?
Só um minuto. Alguma vez lhes ocorreu que eu possa saber... onde está o meu dever e preferir em ficar aqui, cuidando da família...?
Bunu anlamıyor musunuz?
O jogo acabou. Não percebem isso?
Anlamıyor musunuz?
Não entende, senhor?
Bayan Holland, yemin altında olmanın anlamını anlıyor musunuz? Elbette.
Sra. Holland, compreende o que significa estar sob juramento?
Anlamıyor musunuz?
Não percebem?
Anlamıyor musunuz?
Não percebes?
Anlamıyor musunuz... kekeliyorum.
Não vês que eu... Gaguejo?
Anlamıyor musunuz?
Vocês não vêem?
Anlamıyor musunuz?
Não entendem?
Anlamıyor musunuz?
Não consegue entender?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]