Bah tradutor Português
168 parallel translation
Delilah adı ebediyen insanların dilinde bir küfür olacak!
O nome de Dalila será conhecido como uma maldição na boca dos homens. Bah.
Uysal oyun, süpürgeler falan.
Bah, jogo fraquinho... Vassouras...
- Evet, Birinci Dünya Savaşı'ydı...
Era a Grande Guerra. - Bah! Sim, era a grande guerra.
Evet, bu bir doo-bah-dee-doo Evet, işte bir doo-bah-dee-doo
Que lindo dum bi di dum É mesmo dum bi di dum
Lanet olsun.
Bah... Inferno...
Ha, sahtekarlık! " diyor.
Bah, é uma fraude! "
Lanet olsun.
- Bah! Que estupidez!
Bir tek aşk görünüyor.
Romance... bah!
Hayatım!
Bah-dah-bum. Minha porquinha.
Tamam. üçten sonra "Çizi"
Muito bem. Bah depois de três.
Çiziiiiii!
Bah!
Eller kol altında.
Depois do... bah.
- Thad? Sen neden bah...
- Thad, que é que estás a...
Bah! Buranın canı cehenneme!
Isto que se lixe!
Bunu hayal etmiş olmalıyız.
Bah, nós provavelmente imaginamos isso tudo.
Evet, sadece gördüğünü sanıyorsun.
Bah, é apenas uma ilusão.
İşte bu yüzden güçlerimizi yeniden toplayıp, önceden plan yapmalıyız.
É por causa disso que deveremos nos reagrupar e preparar uma nova acção. Bah.
Aroma katar.
Bah. Mais substância.
Antonio!
António, bah!
Canlı bir şey olması gerek, anlıyor musun? Zıplatan bir şey.
Bah-bah, bah-bah-bah-bah
Ancak bugün burada toplanmamızın sebebi... yıllardır yaptığım yüklü bahışlar değil.
Mas não estamos aqui para falar dos meus donativos consideráveis ao longo dos anos.
Banır diye okunuyor efendim.
A pronúncia é Bah-ner, senhor.
Adım Banır efendim.
É Bah-ner, senhor.
Banır olacak, efendim.
- É Bah-ner, madame.
Bah, sen gerçekten umutsuz vakasın.
Bah, realmente não tens cura.
Bah! Ne olmuş.
Vedetas.
Senin çirkin yüzünü alıp ve bakılabilecek bir yüz vericek! Bah!
Ele vai levar-te essa cara feia e tornar-te mais agradável à vista!
Git, kal.
Partir, ficar, bah!
"O sa -... bah."
"... nhã. " " ing. "
Tavuklara yem verdiği ve inekleri sağdığı için mi öyle söylüyorsun?
Bah, mas porque não? Dizes isso porque ela dá sementes às galinhas e porque ela ordenha vacas?
Basınç hatası diyor. J'khat baH...
Diz que a pressão está a falhar no... "tubo de fusão".
Bah, bah, bah, bah
Podes bailar, podes rolar Sapatear e girar
Bah, bah, bah, bah Yeter artık.
Quando a banda começar Canta o Calypso
Bah, bah, bah, bah Bah, bah, bah, bah
Bem, mas também existe um lado positivo na dor.
Bah-dum-bum. Kalabalık bunu şovun bir parçası sanmış ta ki geri kalkamayana dek.
O publico pensou que era parte do numero, até ver que não erguia.
Dum-dum, bah, du-dum-dum, dop-bop... Ben amcam Bart'ın öğrettiği "Çıplak Piliç" dansını yaparken, hayatın daha iyi olamayacağını fark ettim.
Enquanto fazia a dança da galinha nua que o tio Bart me ensinou, apercebi-me que a vida não podia melhorar muito mais que aquilo.
Büyük Poo - bah`ın kendisiyle görüşmek üzereyim. - Gözlük alın efendim.
Estou prestes a encontrar-me com o grande manda-chuva em pessoa.
Hadi oradan!
Harmonia? Bah!
Hadi kımılda dostum.
Mexe-te, Bah.
Bob ve Puffer için işe yarar mı?
Achas que isto funciona com o Bah e o Pav?
Bah!
Ora!
Bu karasevda saçmalığı yeter artık!
Bah, Esquece essas parvoíces amorosas.
Qa'rot bah chu'lu'ta! Yedek güç çoktan devreye girmeliydi.
A energia auxiliar já devia ter-se ligado.
- Hayır.
Bah, não.
- Evet.
Bah, não.
- Evet.
Bah, sim.
Bah, bah, bah, bah
Dançar o Hop
Bah, bah, bah, bah
A dançar o Hop
Lizzie, sen neden bah- -
- Que ouves?
- Bah-dum-bum. Tüm hafta boyunca burada olacağım.
- Passarei a semana aqui.
- Bah-dum-bum.
CRIME SOB INVESTIGAÇÃO
bahar 54
bahis 16
bahşiş 20
bahçe 17
bahse girerim 297
bahçede 37
baharda 16
bahisler 36
bahis mi 16
bahse girer misin 24
bahis 16
bahşiş 20
bahçe 17
bahse girerim 297
bahçede 37
baharda 16
bahisler 36
bahis mi 16
bahse girer misin 24