English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Bana inanmıyorsanız

Bana inanmıyorsanız tradutor Português

127 parallel translation
Bana inanmıyorsanız, gidin ve onlara sorun.
Se não acredita entre e pergunte-lhes.
Ve karısı binada mahsur kaldı. Ve hâlâ bana inanmıyorsanız öldürdükleri adam çatı katındaki odada. Yemin ederim baba!
E a mulher dele está presa no prédio e se ainda não acreditam em mim, o homem que eles mataram está lá em cima num armário.
Bana inanmıyorsanız kimliğimi gösterebilirim.
"Se não acredita em mim, mostro-lhe as minhas credenciais."
Bana inanmıyorsanız sorun değil.
Se prefere não acreditar em mim, não faz mal.
Bana inanmıyorsanız istediğinize sorun.
Não acredite em mim, perguntem a qualquer pessoa.
Eğer bana inanmıyorsanız size sebebini söyleyeyim.
Se não acreditam em mim, eu digo-vos por que vai ser assim.
Bana inanmıyorsanız, herhangi birinin kuşkuları varsa, Bayan Pryor'un izniyle, hemen şimdi burada bunu size kanıtlayacağım.
Se não acreditam em mim, se alguém tiver alguma dúvida, com a permissão da Sra. Pryor, provar-lhes-ei isso, aqui e agora.
Bana inanmıyorsanız yatak örtülerini değiştirmeme yardım edin.
Se não acredita em mim, venha-me ajudar a fazer as camas.
Bana inanmıyorsanız papazı arayın..... hemen!
Se não acredita em mim, sugiro que ligue ao Sr. Vigário... Agora!
Bana inanmıyorsanız 9. kişi siz olabilirsiniz.
Se você não confiar em mim poderá ser o nono.
Bana inanmıyorsanız, okulu arayın.
Cheque com eles se não me acredita.
Bana inanmıyorsanız, tabağınızdaki kemik artıklarına bakın.
Vejam os ossos Se não acreditam em mim.
Eğer bana inanmıyorsanız, Bulduğum şu kitaba bakın.
Se não acreditam em mim, vejam só este livro que eu encontrei.
- Bana inanmıyorsanız berber Gas'a sorun.
Pergunta ao Gus, se não acreditas.
Eğer bana inanmıyorsanız, açın bakın.
E se não acredita em mim, pode ir procurar.
- Bana inanmıyorsanız Bayan Lingard'a sorabilirsiniz.
- Pode perguntar à Miss Lingard.
Bana inanmıyorsanız, bir de siz bakın.
Se não acredita em mim, dê aqui uma vista de olhos.
Bana inanmıyorsanız, o adamın üzerini arayın.
Se não acredita em mim, reviste aquele homem.
Bana inanmıyorsanız Şef O'Brien'a sorun.
Pergunte ao Chefe O'Brien.
Bana inanmıyorsanız, DNA'mı kontrol edin.
Verifique o meu ADN se não acredita em mim.
Bana inanmıyorsanız burada işiniz ne?
Se não me acredita... ... que faz aqui?
- Eğer bana inanmıyorsanız, istediğiniz testi yapın.
Faça análises, se não acredita.
Dinleyin, eğer bana inanmıyorsanız... oradaki takvimden kontrol edebilirisiniz, efendim.
Verifique no calendário além, se não acredita em mim.
Bana inanmıyorsanız, oraya gidelim ve bulalım!
Se não acredita em mim, marcamos as coordenadas, vamos lá e ficamos a saber!
Bana inanmıyorsanız röntgenler var. 4. ve 5. omurda.
Tenho as radiografias, se não acredita.
Eğer bana inanmıyorsanız, şu anda silahımı alabilir ve beni yargılayabilirsiniz.
Não acreditam em mim levem já todo o meu hardware e processem-me.
Bu ülke ne zaman altın standarda ulaşırsa paranız para olur, paradan fazlası olmaz eğer bana inanmıyorsanız, oh Tanrım gidin ve Alan Greenspan ile konuşun!
Quando este país foi à procura do ouro- - O teu papel é papel, nada mais do que papel... e se tu não acreditas em mim, por Deus... Nós vamos falar com o Alan Greenspan!
Bana inanmıyorsanız, oraya gidin bakın.
Vá até aquela igreja, e veja se estou a mentir.
Demek istediğim, bana inanmıyorsanız, kendi gözlerinizle görün, tamam mı?
Não precisam acreditar. Verão por si mesmos, sabe?
Eğer bana inanmıyorsanız onlardan birine sorun.
Se não acredita em mim, pergunte a um dos rapazes.
Eğer bana inanmıyorsanız, şunu dinleyin. Her şeyi kaydettim.
Se não acredita em mim, tenho tudo aqui gravado.
Bana inanmıyorsanız polisle konuşun.
Não aceite a minha palavra, fale com a polícia.
Bana inanmıyorsanız ona inanın.
Se não acreditam em mim, acreditem nela.
Ve şayet bana inanmıyorsanız canınız cehenneme çünkü kanıtlayacak hiçbirşeyim yok...
E se não acreditam em mim vocês sabem, vão-se foder porque não tenho nada, nada a provar...
Bana inanmıyorsanız başka doktora gösterin.
Se não acredita em mim leve a sua mulher a outro médico.
Bana inanmıyorsanız başkalarına sorun.
Olhe, se não acredita em mim, por favor, pergunte por aí.
Bakın, bana inanmıyorsanız ona sorun.
Olhem, se não acreditam, perguntem-lhe.
Bana inanmıyorsanız, çantasına bakın.
- Se não acreditam, revistem-no.
Ve eğer bana inanmıyorsanız, tuvaletteki kovaya bakın.
E se não acreditam em mim, olhem para o balde na latrina.
Bana inanmıyorsanız onu arayın.
Se não acredita em mim, telefone-lhe.
Bana inanmıyorsanız açın Kobra'nın Gecesi'ni izleyin.
Vejam a cena de abertura de "Noite da Cobra", se não acreditam.
Bana inanmıyorsanız, adamın üstünde çatal arayın.
Se não acredita em mim, veja se ele traz um garfo.
Bana inanmıyorsanız, şu meteoroloji raporuna bakın.
Se não acredita em mim, dá uma vista de olhos a este relatório do tempo.
Bana inanmıyorsanız gelin şerif.
Não acredita, xerife, venha ver.
Bana inanmıyorsanız kıza sorun.
Se não acreditam, perguntem-lhe.
Bana inanmıyorsanız günah benden gitti.
- Se não acreditas, problema teu.
Bana inanmıyorsanız, Jeni ve Rocker Jules, ve GG'ye sorun, ve Lina'ya, ve Blaze'e.
Se não acreditarem em mim, podem perguntar à Jeni, ao Rocker Jules, à GG, à Laney, ao Blaze...
Bana inanmıyorsanız camdan bakın.
- Olha.
Size yardım edebileceğime inanmıyorsanız neden bana geldiniz?
Porque é que veio ter comigo, se acha que não o posso ajudar?
Ama eğer bana inanmıyorsanız, buna inanın.
Mas se tu não confia mim, esta confiança.
Eğer bana inanmıyorsan sadece sızıntılara bak.
Olha para as fendas se não acreditas em mim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]