Bana yardım edeceksin tradutor Português
441 parallel translation
Ve bence bu yarışmayı kazanmamda bana yardım edeceksin.
E eu acho que tu queres ajudar-me a ganhar esta competição.
Onları kazanmam lazım, bana yardım edeceksin, değil mi?
Eu tenho de as ganhar e tu vais-me ajudar, não vais?
Bu konuda bana yardım edeceksin.
Você vai ajudar-me.
önümüzdeki ay eyerimi satmamda bana yardım edeceksin.
No próximo mês vais ter que vender a sela para me pagar.
Burada kalacağım ve sen bana yardım edeceksin.
E ficarei fora e você vai me ajudar.
Bunun karşılığında, muharebenin sonuna kadar burada bizimle kalacak... Spartacus'u teşhis etmek için bana yardım edeceksin.
Em troca, ficas aqui connosco até a batalha terminar... e ajudas-me a identificar Spartacus.
Ceza olarak mükemmel bir eser yaratmaya mecburen bana yardım edeceksin.
Como castigo vou forçar-te a cooperar em algo extraordinário.
Ve şimdi iniş takımlarını greslemekte bana yardım edeceksin.
E agora, vais ajudar-me a lubrificar o trem de aterragem.
- Korkarım bana yardım edeceksin, Peder.
- Acho que preciso da tua ajuda, pai.
Ama bir daha böyle bir şeye maruz kalmaması için bana yardım edeceksin.
Mas gostava que me ajudasses a não expô-lo de novo a estas coisas.
- Bana yardım edeceksin, tabi.
- Ajudar-me-á, claro.
Eminim bana yardım edeceksin ve bu bilgiyi bana vereceksin.
Sei que vai ajudar-me e dar-me essa informação.
Bana yardım edeceksin?
Vais ajudar-me?
- Yani bana yardım edeceksin?
- Então ajudas-me?
Bana yardım edeceksin.
Vai me prestar serviço.
- Öyle ya da değil, bana yardım edeceksin.
- Bem, feio ou não, ajude-me!
Ve sen de bana yardım edeceksin.
E tu vais-me ajudar.
- Bana yardım edeceksin. Ben mi?
- Vais ajudar-me com um problema.
Hak edeceğim, sen de bana yardım edeceksin.
Vou merecê-los e tu vais ajudar-me.
- Bana yardım edeceksin yani?
- Então vais ajudar-me.
Bana yardım edeceksin.
Preciso de sua ajuda, Anita.
Şimdi bana yardım edeceksin, değil mi, Carl?
Agora vais-me ajudar.
Burdan gideceğim ve sende bana yardım edeceksin, tamam mı?
sim?
Seni öldürmem için bana yardım edeceksin. Bu mu O'nun amacı?
Eu venho matar-te e tu ajudas-me, esse é o plano de Deus?
Bir de sen bana yardım edeceksin öyle mi?
E estás aqui para me ajudar?
Ve sen de bana yardım edeceksin.
E tu vais ajudar-me.
- Bana yardım edeceksin.
Ouve, raios. Vais ajudar-me.
Mason Storm gözden kaybolacak, ve sen de bunu yapmam için bana yardım edeceksin.
O Mason Storm vai desaparecer no ar, com a sua ajuda.
Bana yardım edeceksin.
Quero que me ajudes.
Bana yardım edeceksin.
- Tu vais ajudar-me a...
Ama karşılığında sen de bana yardım edeceksin.
Contudo, em troca tem de ajudar-me.
Bana yardım edeceksin.
Preciso da tua ajuda.
Ama şimdi hayatın için bana yardım edeceksin.
em troca da tua vida. Gennaro Lucca.
Her hafta baskınları sana haber vereceğim. Sen de bana yardım edeceksin.
Todas as semanas, digo-te quando há rusgas e, todas as semanas, tomas conta de mim.
Sen bana yardım edeceksin.
Você vai assistir-me.
Bana yardım edeceksin.
Vai ajudar-me.
Yarından itibaren amatör astronomi hobimde bana yardım edeceksin.
A partir de amanhã, vais ajudar-me na minha astronomia amadora.
Şimdi, aslanları öldürerek ve sonra giderek ben sana yardım edeceğim, ve sen de gidebilmem için her dediğimi yaparak bana yardım edeceksin.
Vou matar os leões e vou-me embora. Você vai fazer o que eu mandar.
Ve sen, Vir, bana yardım edeceksin.
E tu Vir, vais me ajudar.
Tamono, tören gününde bana yardım edeceksin.
Tamono, vais assistir-me no comando no dia da parada.
- Tamam, ama bana yardım edeceksin.
- Sim, mas tens que me dar mais avanço.
Uyuması için yardıma gideceğim, sen de bana yardım edeceksin.
Pega aqui.
Bana büyük bir yardım edeceksin...
Sabe, vai ser de grande ajuda...
Sabâ'yı cezalandırmama yardım edeceksin,... bana ihanet etti.
Será o instrumento que punirá a rainha de Sabá, por me ter traído.
Sen burada kalıp, bana şu işte yardım edeceksin.
Vais ficar e vais ajudar-me com aquela coisa de logo à noite.
Şimdi, diğerlerine ettiğin gibi bana da yardım edeceksin.
Agora vai ajudar-me como os ajudou a eles.
ve bana bu konuda yardım edeceksin.
E tu tens de ajudar-me! E como?
Bana yardım ederken kendine yardım edeceksin. Bu tamam.
Ao ajudares-me, estarás a ajudar-te a ti próprio.
- Bana neden yardım edeceksin?
- Porquê havias de me ajudar?
Ya bana Florida'yı yenmemiz için yardım edeceksin ya da beni burada tutup donduracak mısın?
Vais ajudar a poder ir para a Florida ou vais obrigar-me a ficar aqui e congelar?
Bana yardım mı edeceksin? Bu saçma.
Não me faças rir!
bana yardım et 686
bana yardım eder misin 113
bana yardım eder misiniz 34
bana yardım edebilir misin 55
bana yardım edin 233
bana yardım edebilir misiniz 24
bana yardım etmelisin 207
bana yardım edebilirsin 27
bana yardım etmeni istiyorum 22
bana yardım edersen 16
bana yardım eder misin 113
bana yardım eder misiniz 34
bana yardım edebilir misin 55
bana yardım edin 233
bana yardım edebilir misiniz 24
bana yardım etmelisin 207
bana yardım edebilirsin 27
bana yardım etmeni istiyorum 22
bana yardım edersen 16
bana yardım etti 16
bana yardım edecek misin 70
bana yardım etmek zorundasın 21
bana yardım edecek misiniz 19
bana yardım etmelisiniz 55
edeceksin 27
bana bunu yapma 64
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana yardım edecek misin 70
bana yardım etmek zorundasın 21
bana yardım edecek misiniz 19
bana yardım etmelisiniz 55
edeceksin 27
bana bunu yapma 64
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana öyle bakma 161
bana bak 1395
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38