English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ B ] / Benden sana

Benden sana tradutor Português

1,197 parallel translation
Benden sana yar olmaz diyorsun bana.
Dizes que não tenho direito A sentir o que sinto Quando te olho nos olhos
Benden sana şahsi bir kıyak. Çabuk hallederim.
Como um favor pessoal, de mim para ti, vou ser rápido.
Benden sana ışıldayan denizanası proteini gibi şeyler enjekte etmemi mi istiyorsun?
Queres que eu te injecte um pouco de proteína da medusa luminosa?
Benden sana tavsiye, acele etme.
Tome o meu conselho. Näo tenha pressa.
Benden sana tavsiye.
Por isso, vou dar-te uma dica.
10 bin dolar benden sana.
Dez mil, de mim pra você.
Benden korkma. Sana zarar vermeyeceğim.
Não sejas tímido, não te farei mal.
Onun gibi pek çok baş antrenör de seyahate gitmişti. - Sana bu özel mektubu vermemi istedi benden. - Steve.
Muitos outros treinadores também já se ausentaram.
Eğer benden isteseydin... onları sana verirdim.
Eu tinha-lho dado se me tivesse pedido.
Sana arabanı açtırmamı istediler benden.
Querem que o obrigue a abrir o carro.
Zamanın akışına bırakılmış, belki de, sadece... benden alacağın bir tavsiye sana onun vereceği kadar bir zarar verebilir.
Está muito na vanguarda, talvez ou quem sabe... a minha recomendação possa prejudicá-lo em vez de ajudar.
Benden lolipop istedin diye sana lolipop mu vermem gerek?
Se me pedires um chupa-chupa, devo dar-te um chupa-chupa?
Benden çok sana göre bir şey bu.
É mais o teu género do que o meu.
Sana o hasta şekil değiştireni sattığım için benden intikam alıyorsun.
Está a vingar-se de mim por lhe ter vendido o metamorfo doente.
Benden ne istediğini biliyorum... ve sana vereceğim.
Sei o que queres de mim, e vou dar-te.
Sadece sana ait olsaydım benden çabuk bıkardın.
Se fosse apenas tua, tua propriedade em breve estarias farta de mim.
Benden biraz zaman istedin ; ben de sana istediğini verdim.
Pediste-me tempo e eu dei-to.
Benden önceki kral babam gibi, ben de en gizli görevlerde sana güvenmiştim.
Tal como meu pai, confiei-vos já as mais graves missões.
Su gibi aktık birlikte,... .. ta ki sana benden söyleyemeyinceye kadar.
Fluirmos juntos como água, até não conseguir distinguir-te de mim.
BÖYLE şeyler yapmaya benden yardım istediğin için gelmedim sana!
Não vim até si para pedir ajuda pensando que você me pediria algo assim!
Sana söylüyorum, benden uzak dur lanet olası.
Estou-te a avisar, deixa-me em paz.
Mesela bu akşam sana bir kan testi yaptırabilirim... ve sonuçlar hiç te iç açıcı çıkmayabilir, sence kimse benden hesap sorar mı?
Por exemplo, se mandasse agora fazerem-te análises ao sangue e houvesse nele álcool e droga dando para uma casa de família, achas que alguém ia duvidar?
hayır, sana bunu demiyorum, burada benden bahsetmiyoruz, değil mi?
Não, não estou a dizer isso. Mas não estamos a falar de mim, estamos?
Eğer giyersen benden sürekli istediğin o Walkman'i sana vereceğim.
Se o fizeres, dou-te o walkman que estás sempre a pedir.
Sana bunu sorduğum için çok zavallı hissediyorum. Bir erkeğin benden hoşlanıp hoşlanmadığını...
Que patética que me sinto por te estar a perguntar se um tipo gosta assim-assim de mim.
Ama... şimdi sana söyleyeceğim şey, sana çılgınca gelebilir... ama hafızanı kaybetmeden önce, bunu yapmamı benden sen istedin.
Mas... o que vou dizer irá soar estranho... mas é isso que você me pediu que eu fizesse depois que você perdesse a sua memória.
Ondan bana, benden sana.
Dela para mim e para ti.
Sana çok kızdım. Nasıl olur da bunu benden saklarsın.
Estou ultrajado por me ter escondido isto!
Bu da benden sana.
Ofereço-te uma rodada.
Sana, benden... uzak dur dedim.
Disse para te afastares de mim.
Tanrının bile seni benden koparamayacağı kadar sana sıkı sarılmadığım için üzgünüm.
Lamento não te ter agarrado com tanta forca... ... que nem Deus te pudesse arrancar de mim. "
Sana söylersem, benden uzaklaşmandan korkuyordum.
Receei que me rejeitasses, se te contasse.
Ben sana benden evvel kiminle beraber olduğunu sormadım.
Eu não te perguntei com quem dormiste antes de estarmos juntos.
Pekala, bir ve tek Masbath, sana çok teşekkür ederim, fakat annenin sana benden fazla ihtiyacı olacaktır.
Bem, único Masbath, Sou-lhe muito grato, mas sua mãe precisará de você mais qo que eu.
Sana ölümü gösterdim. Ama hâlâ, benden şüphe ediyorsun.
Eu mostrei-te a morte... e ainda assim, duvidas de mim.
Benden istediğin zamanı sana verdim.
Você queria o meu tempo. Eu dei-lho.
Daha fazla öðrenci kaybetmek istemiyorum. Muhtar sana 50 yuan vereceðini söylediyse verir. Ben döndüðümde bütün öðrenciler hala buradaysa... bir tane bile eksilmemiþse, 10 yuan da benden!
Fará com que os recebas. dou-te 10 iuan extra!
Dostum, o kız sana iş atıyor. Benden söylemesi.
Aquela miúda gosta de ti, meu!
Mezun olduğunda, eğer sana yardım edebildiysem benden nefret etmen sorun değil.
E se, quando acabares o secundário, eu tiver conseguido ajudar-te, embora me odeies... eu não me importo.
Seni öpmüş olsam bile bu sana benden seks yapmayı istemene izin vermez! Bu işi o kadar çok istemiyorum.
Embora o tenha beijado, isso não lhe dá o direito de me exigir sexo!
Benden sana tavsiye.
Nunca ninguém ganhou o Pulitzer assim.
- Sana benden bahsetti mi?
- Ela falou-te sobre mim?
Lütfen benden uzak dur. Sana yardım edemem.
Não a posso ajudar.
Sana, uzaylılar buraya iyi niyetle geliyorlar ve benden bunu bildirmemi istiyorlar, demiştim.
Eu disse-lhe que eles estavam cá para praticar o bem e que eu estava a ser usada como um oráculo, para divulgar isso.
Yoksa sana hiç rahat vermeyen o duygu mu, senin benden daha çok ölmeyi hakettiğin
A sensação irritante que talvez tu, mais do que eu, mereças morrer?
Sana fikrimi söyleyeyim, hukuk fakültesini karşılayamadığını hatırlıyorum senin düğününü hatırlıyorum bense güzel kızların peşinde koşup senin benim kazanmadığımı düşündüğün paraları harcadım, şimdiyse bu el kadar şeyle benden intikam alıyorsun, değil mi?
Eu digo-lhe o que acho. Eu lembro-me que você não tinha posses para frequentar Direito. Lembro-me de o ver a servir à mesa.
Benden de sana iki kelime :
Duas palavras para si, amigo :
Katil benden once sana ulasacakti. Ne?
Poderes o quê?
Benden sonra onu görmeye gittiğini ve sana bunu verdiğini söyle.
Diz-lhe que foste vê-la depois de mim e que ela te deu isto.
Benden sana mı?
Minhas a si?
Ama doğru söylüyor. Eğer hemen benden özür dilemezsen sana iyi bir ders vereceğim.
Vou dar cabo de ti, e vou-te foder todo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]