Böyle bir şey olmayacak tradutor Português
708 parallel translation
- Böyle bir şey olmayacak.
- Não vai nada sozinha.
Bir daha böyle bir şey olmayacak.
Por isso, não terá mais problemas.
Böyle bir şey olmayacak.
Não haverá nada disso.
Bir daha asla böyle bir şey olmayacak, asla.
"Nunca mais serei a mesma, nunca."
Bu arada bir daha böyle bir şey olmayacak.
Não quero mais confusão desta aqui.
- Böyle bir şey olmayacak.
- Isso não é possível.
Böyle bir şey olmayacak.
Isso não vai acontecer.
Böyle bir şey olmayacak, merak etme.
- E não vai fazê-lo. Mas detesto isto.
- Sonraki Salı'ya kadar böyle bir şey olmayacak.
- Isso é só na terça-feira.
Asla böyle bir şey olmayacak.
Não vai ser para sempre.
- Böyle bir şey olmayacak.
- Bem, isso não vai acontecer.
Böyle bir şey olmayacak!
Nunca!
Böyle bir şey olmayacak.
- USA. Nunca acontecerá.
Bu palavra diyarından geri dönelim, çünkü böyle bir şey olmayacak.
Está bom. Vamos voltar da terra do "La-la-la" porque as coisas ainda estão a acontecer.
Bir daha asla böyle bir şey olmayacak.
Uma coisa destas nunca mais pode tornar a acontecer.
Bu şirkette artık çalışmadığım için bir daha asla böyle bir şey olmayacak.
Jamais voltará a acontecer, Já que não trabalho mais no banco.
- Böyle bir şey olmayacak Karen.
Isso não vai acontecer.
- Böyle bir şey olmayacak!
Isso não vai acontecer.
Böyle bir şey olmayacak.
Não vamos.
Sana söz veriyorum böyle bir şey olmayacak.
Prometo-te que isso não acontecerá.
Ama eminim bu sefer böyle bir şey olmayacak.
Mas, sabes, tenho a certeza de que isso não acontece desta vez.
Bence böyle bir şey olmayacak çünkü şu anda çünkü benimle dalga geçiyorsun.
Não é necessário, porque já me puseste a cabeça à roda!
Bir daha böyle bir şey olmayacak.
Não haverá próxima vez.
Böyle bir şey olmayacak.
Isso não acontece.
Artık, endişe etmene gerek yok çünkü bir daha böyle bir şey olmayacak.
E não te preocupes, porque não voltará a acontecer.
Bize ne bundan. Her ne olursa birlikte olacağız ve bence böyle bir şey olmayacak.
Se não acabar vamos divertir-nos como nunca.
Sonra beni dalmaya götürdü ve evcil hayvanı olan deniz atıyla tanıştırdı ki o şey bana, davetkâr bakışlar atıyordu ama yok artık, böyle bir şey olmayacak tabii ki.
Depois, levou-me a mergulhar e apresentou-me ao seu cavalo marinho que se estava a atirar a mim. Pode tirar o cavalinho da chuva.
Bir daha böyle bir şey olmayacak.
Só tens direito a um.
Söz veriyorum bir daha böyle bir şey olmayacak.
Prometo que não o obrigarei a voltar.
Çok haklısın, bir daha böyle bir şey olmayacak.
Você tem toda a razão, isso nunca mais vai acontecer!
Ve söz veriyorum bir daha böyle bir şey olmayacak. Güzel.
E lhe asseguro que nada similar voltará a ocorrer.
Böyle bir şey olmayacak.
Isso não vai ocorrer.
Ve sonra aile içi tacizde afiş olayım Böyle bir şey olmayacak.
E o quê? Ser notícia por abusos domésticos? Isso não vai acontecer
Fakat böyle bir şey düzensiz olmayacak mı?
Mas isso não seria muito sujo?
Böyle bir şey yapmamalısın, gerekli olmayacak.
Não deves fazer isso, não vai ser preciso.
Size söz veriyorum, bir daha böyle bir şey asla olmayacak.
Prometo que este tipo de coisas não acontecerá outra vez.
- Böyle bir şey asla olmayacak.
- Não sou nada disto.
Seni tekrar görene kadar böyle yaşayacağım geldiğinde de geçmiş diye bir şey olmayacak.
"É assim que eu vivo até voltar a ver-te... " então estás aqui e deixa de haver passado.
Böyle bir şey olmayacak.
Isso não acontecerá.
Böyle giderse, hokey oyuncuları aktör ve serseriden başka bir şey olmayacak.
Se as coisas não mudam, os jogadores de hóquei não passarão de actores, vadios.
Böyle bir şey asla olmayacak.
Isso nunca acontecerá.
- Bir şey olmayacak. - Bizi böyle bırakacak mısın?
Vai-nos deixar aqui?
- Böyle bir şey asla olmayacak.
- Isso não vai aconter, Niles.
- Böyle bir şey olmayacak.
Isso não vai acontecer.
Böyle bir şey asla olmayacak.
Mas não vai acontecer.
Böyle birisinin büyük bir anti terörist grubun başı olması olmayacak bir şey değil.
O chefe da maior força antiterrorista doméstica está prestes a fazer o impensável.
- Böyle bir şey olmayacak.
Isso nunca acontecerá.
- Asla böyle bir şey olmayacak. - Sen cennetten kendini sürdürdün.
- Você tem desterrado do paraíso.
Böyle bir sey olmayacak.
Nunca se vai passar.
- Böyle bir şey olmayacak.
- Não seremos apanhadas.
Tatlım, böyle bir şey hayatta olmayacak.
Oh, querida, isso nunca vai acontecer.
böyle bir şey yok 21
böyle bir durumda 32
böyle bir şey 44
böyle bir şey olamaz 25
böyle bir yerde 16
böyle bir zamanda 26
böyle bir şey olmadı 17
böyle bir şeyi nasıl söylersin 18
bir şey olmayacak 68
böyle 531
böyle bir durumda 32
böyle bir şey 44
böyle bir şey olamaz 25
böyle bir yerde 16
böyle bir zamanda 26
böyle bir şey olmadı 17
böyle bir şeyi nasıl söylersin 18
bir şey olmayacak 68
böyle 531
boyle 17
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle şeyler söyleme 28
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyi 244
böyle olmaz 92
böylece 530
böyle devam et 79
böyle yapma 93
böyle şeyler söyleme 28
böylelikle 44
böyle konuşma 236
böyle olsun istememiştim 16
böyle iyiyim 107
böyle gelin 49
böyle mi 243
böylesi 17
böyle işte 52
böyle olsun istemedim 34
böyle şeyler 30
böyle söyleme 179
böyle gel 42
böyle değil 53
böyle gelin 49
böyle mi 243
böylesi 17
böyle işte 52
böyle olsun istemedim 34
böyle şeyler 30
böyle söyleme 179
böyle gel 42
böyle değil 53