English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ C ] / Cuma günü

Cuma günü tradutor Português

1,759 parallel translation
- Cuma günü giriyoruz.
- Vamos na Sexta.
Jesse'nin kendisine verdiği silahı kaldırdığını hatırlıyordu. Bir sonra hatırladığı ise cuma günü cenaze merasimini, sanki çok uzun zaman önce olmuş gibi gazeteden okumasıydı.
Conseguia lembrar-se de ter erguido a arma que o Jesse lhe havia oferecido e depois já era Sexta-feira Santa e lia os procedimentos para o funeral, como se tivesse acontecido há muito tempo.
1 Ağustos 1969 öğleden sonraya kadar yayınlamazsanız cuma günü bir sürü kişiyi daha öldüreceğim.
"Se esta cifra não for publicada na Sexta-feira à tarde..." S.E.X.T.A. "... 1 ° de Agosto de 1969, nessa mesma noite iniciarei uma matança.
Catherine Allen, Leigh'in cuma günü işten sonra karavanını temizlediğini ve 7 Ağustos 1971'de Santa Rosa'ya gittiğini söylemiş.
Está bem. Catherine Allen declarou que " Leigh limpou a roulotte dele sexta-feira, depois do trabalho
Cuma günü başlayacaksın.
Começas na sexta-feira.
Cuma günü senin futbol maçına birlikte gitmemizi istiyor.
Ele quer que vá com ele ao teu jogo de futebol na Sexta-Feira.
- Ama cuma günü olur.
- Mas estou livre na sexta.
Güzel. Cuma günü seni bir daha muayene etmek istiyorum.
Quero vê-la na sexta-feira, para outra consulta.
Şimdi dinle. Dün, Cuma günü kesinlikle bir albümün miksajına başlayacağımızı duydum.
Ouça, soube que vamos começar a mixagem do CD na sexta.
Düğün planlayıcısı beni aradı, liste için deliriyordu, ona Cuma günü son numaraları vereceğimizi söyledim.
Então a organizadora de casamentos me ligou hoje apavorada sobre a lista de convidados... eu disse que daríamos os números finais até sexta. Absolutamente!
Sacramento'da Cuma günü eşcinsel protestosu var. Harika bir fırsat olabilir.
Tem um grande protesto sobre casamento gay em sacramento na sexta, seria a plataforma perfeita.
Gelecek hafta Josh'un bahar tatili var cuma günü ve Jim'in dersi var.
As férias do Josh começam na semana que vem e o Jim dá aulas até sexta.
Cuma günü kitap evinde bir konuşma yapacağım zaten.
Vou dar uma entrevista na livraria, sexta-feira.
Cuma günü kasabada bir görüşme yapacağız.
Ele vai fazer a entrevista comigo na sexta.
Cuma günü yeniden sor.
- Pergunta-me de novo na Quarta-feira.
Matt Johnson, cuma günü öğle yemeği için randevü istiyor.
O Matt Johnson quer marcar um almoço para sexta.
Bu arada dişçi randevum cuma günü.
A propósito, o dentista é na sexta!
7 ekim cuma günü akşamüstü günün geri kalanında kendime izin verdim. Ve arabamı Allen'ların yazlığına sürdüm.
Na tarde de sexta-feira, dia 7 de Outubro, tirei folga o resto do dia e conduzi para o norte até à cabana do Allen.
İddia makamı cuma günü 9'da duruşmaya devem edecektir.
Os trabalhos continuarão na sexta de manhã pelas 9 : 00.
Biz Cuma günü geldik.
Eles só chegaram no fim-de-semana.
Tüm deneme çekimlerini Cuma günü izleyecekler.
Vão ver todos os pilotos na sexta.
Cuma günü buradaki son günü olacak.
Sexta-feira será o último dia dele aqui.
Ödevleri en geç Cuma günü teslim ederseniz çok memnun olurum ki not verebileyim. Anna?
Gostaria muito se pudesse ter todos os vossos papéis na sexta-feira, para que possa classificá-los.
Cuma günü görüşürüz?
Vejo-te na sexta, não é?
Sam, cuma günü gelen Virginia'lı çifti hatırlıyor musun?
Sam, lembras-te do casal da Virginia que chegou na sexta?
Testi cuma günü geçtim.
Passei o teste na Sexta-feira.
Cuma günü işi asacağım, ve hep beraber onunla Empire State Binası'na gideceğiz.
Vou tirar o dia de folga na Sexta. Vamos levá-la ao Empire State Building.
Annem aradı ve cuma günü Colorado Springs'te olacak.
Recebi uma ligação de mamãe e ela estará em Colorado Springs na sexta.
Yarın yada cuma günü almam gerekiyor.
Devo poder ir buscá-lo... amanhã ou sexta-feira.
Cuma günü Madison'da saat 3 : 30'de Helios ile.
Temos a Madison na sexta às 15 : 30 com Helios.
Ne istersen. Aslına bakarsan Cuma günü onlarla rodeoya gidiyorum.
Aliás, na sexta-feira vamos ao rodeio.
'Komutan'ın cuma günü için rezervasyon yaptığına kulak misafiri oldum.
Acabei de ouvir o "Comandante" fazer uma reserva num restaurante para sexta à noite.
Springfield İlkokulu Kek Satış Günü Cuma günü saat 3'te.
VENDA DE BOLOS NA ESCOLA DE SPRINGFIELD SEXTA ÀS 3h DA TARDE
- Cidden cuma günü?
- A sério, Sexta-feira?
Bence herkes, Smash'in Cuma günü oynayıp oynamayacağını merak ediyordur.
Penso que toda a gente quer saber isto. O Smash vai jogar na sexta?
Ben kazanırsam Cuma günü Dillon'a gelip maçımı izlersin.
Se eu ganhar, vais a Dillon na sexta para me veres jogar. Combinado?
Bunun Cuma günü için en ufak bir yardımı olmayacak.
E isso não te ajuda nada na sexta. Põe isto ali.
Cuma günü hala çıkıyoruz, değil mi?
Sexta-feira continua de pé?
Cuma günü büyük bir maçımız var.
Temos um jogo importante sexta-feira.
Cuma günü maçtan önce yola çıkmamı istediler.
Precisam de mim na sexta, antes do jogo.
Cuma günü başlayacak bir filminiz var.
E o teu filme estreia na sexta.
ve cuma günü gösterime girip cumartesi her yerde, konuşulacak filmde oynayan Kimberly
Estamos à conversa com Kimberly Dennaman, cujo filme tem estreia nacional marcada para sexta.
Cuma günü gösterime çıkacak.
... estreou na passada sexta.
Üçünüz, Cuma günü Dunston'ta sahada yer alabilirsiniz. Anlıyor musunuz?
Vocês os 3, pode ser que até joguem sexta à noite em Dunston Perceberam-me?
Sen ve takım arkadaşların, Cuma günü oynamaya hazır mısınız? Tabii Koç McGill kovulursa.
Está você e os seus companheiros de equipa preparados para jogar na sexta à noite, caso o treinador McGill se vá embora?
Seni Cuma günü geri aradık.
Ligámos-te na sexta.
Cuma günü işin yoksa belki buluşup...
Se não estiveres a fazer nada na sexta talvez nos pudéssemos juntar
Cuma günü çıkıyoruz.
Vamos sair sexta.
Cuma günü Hanoi'ye uçuyorum.
Voo a Hanói na sexta-feira.
Ama cuma günü ihbar hattına üçüncü bir telefon gelmiş.
Mas uma terceira ligação foi recebida na Sexta, dois dias antes.
Evet. Floridalı herifler ilk tırı cuma günü yolluyor.
O Spics da Flórida, mandou-mas no primeiro camião, na sexta.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]