Doktorun tradutor Português
2,545 parallel translation
Çünkü doktorun telefon kayıtlarına bakarken bunu buldum.
Porque descobri isso ao mexer nos registos do telemóvel do médico.
Arkasında doktorun parmak izi var.
Mas atrás, encontramos a impressão digital do doutor.
- Ki Sınır Tanımayan Doktorlar her iyi doktorun hayalinin işidir.
- Frontières, é o emprego de sonho - da minha bolsa de Neurologia na USC,
Doktorun gelmesi bile bir şans.
Ela tem sorte por receber o médico.
Neresi o? Doktorun muayenehanesi mi?
Onde é isso, no consultório do médico?
Doktorun ona ilaç verdiğini biliyor muydunuz?
Sabia que o médico a estava a dopar?
Yanında doktorun notu varmış.
Ele tinha um atestado médico, e tudo.
Doktorun ne dediğini duydun.
O que é? - Kevin... Ouviste o que o médico disse.
Doktorun söylediğini duydun, buradan şehre inmesi çok daha kolay olabilirmiş, ya sonra...
Ouviste o que o médico disse, que isto pode descambar rapidamente a partir daqui. E a que te comprometeste?
Bay Newhouse, doktorun size reçeteli ilaçları sattığını biliyoruz.
Sr. Newhouse, sabemos que o médico vendia prescrições de comprimidos.
Sınır tanımaz doktorun kim olduğunu biliyor musunuz?
Sabem quem é o DOCEXTREME? O Russell Vaughn.
Sırf nişanlının ailesi ile tanışmamak için bir doktorun kıçına kamera sokmasına izin vereceksin yani.
Pra não passar um tempo com os pais da sua noiva, vai deixar um médico enfiar uma câmera nas suas nádegas.
Hayır, boş vaktini doktorun ofisinde bekleyerek geçirmeni istemiyorum.
Não quero que perca seu tempo em uma sala de espera de médico.
Ama doktorun olarak, Maya çoktan seks yaptığın ve hamile kaldığın için...
Mas como tua médica, Maya, como já fizeste sexo e porque estás grávida...
Doktorun muayenehanesinde ne dediler peki?
O que disseram os médicos?
Doktorun dediğine göre, Santos zarar görmemiş ama sıcak gazlar soluduğundan ciğerleri yanmış.
De acordo com o médico, o Santos estava bem protegido, mas queimou os pulmões ao respirar nas chamas.
Doktorun hastaneden çıkarken ilk söylediği şey kendine dikkat etmen gerektiğiydi.
A primeira coisa que o médico disse quando tiveste alta do Met Gen foi para teres calma.
Veterinere gidip Hintli doktorun kedinize çok sert davrandığını açıkladığınızda sadece kendinizi suçlayabilirsiniz.
Por isso, só têm que se culpar a vocês mesmos da próxima vez que vão ao veterinário e se queixarem que aquele médico Indiano é muito brusco com o vosso gato.
Doktorun mu söyledi?
Foi o teu médico que aconselhou?
Nazik doktorun işini yapmasına izin ver.
Deixa a doutora simpática fazer o seu trabalho.
Yani, bir doktorun hastasının binasına taşınmasının biraz tuhaf olduğunu düşünmüyor musun?
É um pouco invulgar, não achas? Que um médico se mude para o prédio da sua paciente.
Görünüşe göre sınır tanımayan bu doktorun, birtakım sınırlara ihtiyacı var.
Parece que este médico sem fronteiras precisa de limites.
Babanla, dışarda bir gece geçirmek tam da doktorun önerdiği şey.
Uma noite fora com o teu pai, foi exactamente o que o médico receitou.
Bir de kendini o iyi doktorun yerine koy.
Mete-te nuns bons sapatos de médico...
Eyalet yasalarına göre iki doktorun imzası gerektiğinden Dr. Hunt'dan dosyanıza bir gözatmasını rica ettim. Tamam.
Visto que o Estado obriga à assinatura de dois médicos, pedi ao Dr. Hunt para examinar o seu processo.
Doktorun uçağı daha inmediyse Sahil Güvenlik uçağı yolunu kesip pilotlara, uçakta bir kaçak olabileceğini bildirsinler.
- Se o avião ainda não pousou, porque não mandamos um avião nosso para o interceptar e sugerir aos pilotos que aterrem porque estão a levar um fugitivo.
Doktorun karısını getirsin.
Diz-lhe para trazer a esposa do médico.
Doktorun yasal sorunları varmış.
Pelo que vejo o Doc estava a ter problemas legais, hein?
Doktorun Hank Eniştene ne zaman isterse buradan gidebileceğini söylediğini biliyor muydun?
- Ouve, sabias que os médicos disseram ao tio Hank que pode ir embora quando lhe apetecer?
Çocuk, doktorun verdiği ağrı kesicileri bile reddediyor söyleyebileceğimiz kadarıyla.
Até recusou os analgésicos receitados pelo médico, tanto quanto sabemos.
Manchester'lı bir doktorun oğlu!
O filho de um médico de Manchester?
Sybil, canım, neden gerçek bir okula gitmek istiyorsun? Bir doktorun kızı değilsin.
Sybil, querida, porque quer ir para uma escola a sério?
Uzun vadede, doktorun fikrini beklemek zorundayız.
A longo prazo, teremos de esperar pela opinião do médico.
- Hayatım doktorun geldi.
- Querida, as tuas médicas chegaram.
Etkileyici bir romancı... Tam da doktorun tavsiyesi.
Um charmoso contador de histórias é o que eu preciso.
Uyumakta güçlük çekiyordum. David de bana, doktorun yasaklamadığı bir ilaç verdi.
Eu estava com insónias e o David deu-me um comprimido receitado pelo médico.
Hayır teğmen, bir doktorun yazdığı bir reçete ve resimli kimlik olmadıkça marihuana alamazsınız.
Não, Tenente, você não pode comprar marijuana salvo se tiver uma receita médica e uma identificação com fotografia.
Sorumlu doktorun ona, her şeyi söylediğine eminim.
Nenhum médico responsável teria-lhe dito outra coisa.
Mendoza'nın bir kaç ay önce getirdiği kurbanın, Röntgenlerini gözden geçirdim, Ve diğer doktorun kaçırdığı, bir şey buldum.
Olhei os raio-X da primeira vítima que a Mendoza trouxe há uns meses, e notei uma coisa que o outro médico não notou.
Doktorun bileğine
Logo após a cirurgia, onde o médico pôs um pino no seu tornozelo, há um... Bem, vamos ver.
Manny, o manyak doktorun internet sitesine girmeyeceksin demedim mi ben?
Manny, o que te disse sobre andares nesse site maluco de medicina?
Bunu sana doktorun mu söyledi?
- Foi o que o médico lhe disse? - Tenho tomado os medicamentos.
Doktorun notları ve ölüm sebebi olan kalp yetmezliğine bakarsak...
De acordo com as notas do médico legista, houve uma agravante à causa da morte, que foi insuficiência cardíaca.
- Doktorun elinden bir şey gelmiyor mu?
- E o médico não pode fazer nada?
Anımsadığım kadarıyla, burada doktorun deyişiyle birkaç sara nöbetine tutuldum doğal olarak.
" Tanto quanto eu sei, o médico daqui está inclinado a... considerar que eu tive um ataque... de natureza epiléptica.
Ama doktorun tüm sempatikliğine rağmen Vincent hâlâ yalnızdı.
Mas, apesar do ouvido simpático do doutor, Vincent continuava sozinho.
Doktorun temiz raporu vermesine öyle sevindim ki. Harika oynuyor.
Estou tão feliz que o médico o curou.
Doktorun holo-taraması kadının, yarı insan yarı Ziyaretçi bir bebek taşıdığını gösteriyor.
A holotomografia revelou que ela estava grávida de um meio humano, meio "V".
Bir doktorun bebeği sürekli kontrol etmesi gerekiyor. Ziyaretçi bir doktorun.
Vais precisar de um médico para vigiar o bebé um médico "V".
- Başka bir doktorun daha görüşünü almalıyız.
Estamos no epicentro do melhor cuidado médico do mundo.
- Senin doktorun değilim. - Hayır.
Não, mas trabalhas de acordo com certos parâmetros ou a Naomi não te teria contratado.
doktor 7116
doktorlar 108
doktora gittin mi 18
doktoru 19
doktor dedi ki 27
doktorum 59
doktor musun 18
doktor bey 107
doktor musunuz 36
doktor ne dedi 53
doktorlar 108
doktora gittin mi 18
doktoru 19
doktor dedi ki 27
doktorum 59
doktor musun 18
doktor bey 107
doktor musunuz 36
doktor ne dedi 53