Dürüst olmam gerekirse tradutor Português
466 parallel translation
Dürüst olmam gerekirse, şimdi de isterdim.
Sinceramente, agora até o faria.
Tam anlamıyla dürüst olmam gerekirse... Beni sıkıyorsun!
Para ser sincero, você me aborrece!
Tamamen dürüst olmam gerekirse, ruhu olan kadınları severim. Öyle mi?
Para ser sincero, Sra. Fawlty, gosto de uma mulher com personalidade.
Dürüst olmam gerekirse, ilk başta ümitsiz olduğunu düşünüyordum.
Para ser honesta, quando começamos pensei que fosse inútil.
Ve dürüst olmam gerekirse bu horoz ve boğa hikayesine inanmamı mı bekliyorsun, Er.
Està á esperas que eu acredite nessas tretas, recruta?
Dürüst olmam gerekirse Norm...
- Tenho que ser honesto, Norm.
Sen yaşlanmakta olan bir zamparasın. Seksi kullanarak özgüvensizliğini, yakınlaşma ve ilişki korkunu saklamaya çalışıyorsun. Ve dürüst olmam gerekirse sadece ölmekten değil yaşamaktan duyduğun korkuyu.
Tu és um conquistador envelhecido que usa o sexo para cobrir uma enorme insegurança, um medo da verdadeira intimidade, medo de um relacionamento e, francamente, não é apenas medo de morrer, mas medo também de viver.
Dürüst olmam gerekirse Al.
Não.
Takımın antrenörü benim ve dürüst olmam gerekirse yardıma ihtiyacım yok.
Fui contratado para treinar e não preciso de ajuda.
Kendisi harika bir öğrenci. Ama dürüst olmam gerekirse, biraz endişeleniyorum.
Wednesday é uma aluna excelente, mas, francamente, estou preocupada.
Dürüst olmam gerekirse, Bay Gooch,
Mas, para ser sincero, Mr. Gooch,
Tamam, hiçbir zaman biraz ibne olduğumu saklamadım ve sana dürüst olmam gerekirse ben teknik olarak biseksüelim.
Bem, nunca disfarcei o facto de que sou um pouco enfeminado, mas para ser honesto contigo, acho que sou o que normalmente se chama de "bisexual".
Dürüst olmam gerekirse,
Tenho que ser honesta.
George, dürüst olmam gerekirse artık bundan sıkıldım.
George, para ser franca, estou um bocado farta de ouvir falar nela.
Dürüst olmam gerekirse, söylemekten ne kadar nefret etsem de gizli kapaklı işlere bayılıyorum.
E para lhe dizer a verdade, detesto dizer isto mas acho que gosto de ser coscuvilheira.
Dürüst olmam gerekirse, eşinin fazla yaşayacağını sanmıyorum.
Para ser honesto... Não acho que a mulher dele vá viver muito.
Ve dürüst olmam gerekirse, hiç de heyecanlı değildi.
E devo confessar-te que foi muito mecânico.
Sana karşı dürüst olmam gerekirse beşik kertmemle evlenmeyi pek istemiyordum.
Para ser sincero, não estou muito contente com este casamento.
Dürüst olmam gerekirse, sanırım senden korkuyorlar.
Para ser honesto, acho que eles têm medo de ti.
Dürüst olmam gerekirse hala bazı şeyleri anlamış değilim.
Para ser sincero... há certas coisas nela que eu não entendo.
Güzel, sana dürüst olmam gerekirse biz çok şanslıydık.
Bem, para ser honesto contigo, acho que tivemos sorte.
Dürüst olmam gerekirse bilmiyorum.
Sinceramente não sei.
Dürüst olmam gerekirse, bilmiyorum.
Para ser sincero, não sei.
Aslında, Cigar, dürüst olmam gerekirse... şu anda sana kesin bir cevap veremem.
Na verdade, Cigar, para ser honesto contigo... não posso dar-te já uma resposta.
Dürüst olmam gerekirse, Prue, müzayede evleri hakkında hiçbir şey bilmiyorum ve sanat hakkında daha az şey biliyorum.
Para ser honesta consigo, Prue, eu não sei nada sobre casas de leilões e sei ainda menos sobre arte.
Dürüst olmam gerekirse senden haber almak beni şaşırttı.
Francamente me surpreendeu que tenha me ligado.
Dürüst olmam gerekirse, "Katılır, bir yıl grupta kalırım."
Se te sou sincero, pensei : " Me um ao grupo durante um ano
Ayrıca dürüst olmam gerekirse, eğer olaylar tam tersi olsaydı nasıl hissederdim bilmiyorum.
E, para te dizer a verdade, se a situação fosse contrária, não sei como me sentiria.
Dürüst olmam gerekirse John, çoğu zaman ne dediğini anlamıyorum.
Posso ser honesta, John? A maioria das vezes não sei do que está falando.
Dürüst olmam gerekirse biraz rahatsız edici.
Para ser honesto, é um pouco, uh, perturbador.
Dürüst olmam gerekirse Şarlman beni memnun etti.
Para ser honesta, Charlemagne agrada-me.
Dürüst olmam gerekirse, sen yokken kendimi pek güvende hissetmedim.
Para ser honesta, não me estava a sentir muito segura sem ti aqui.
dürüst olmam gerekirse, Leo.
E, francamente, Leo.
Karşılık olarak dürüst olmam gerekirse, Stark, azıcık daha üzgün olmanı beklerdim.
Honestamente, Stark. Esperava que você estivesse mais triste.
Dürüst olmam gerekirse safkan ne demek bilmiyordum.
Para ser sincera, eu não sabia o que "puro sangue" significava.
Bu kendimi iyi hissettirir ama dürüst olmam gerekirse bunun doğru olduğuna inanmıyorum.
Definitivamente. Isso far-me-ia sentir bem, para ser franco, mas acho que não é verdade.
Dürüst olmam gerekirse insan her gün en iyi arkadaşlarından birinin gelecekten gelerek kendini değiştirmesine ve diğer tarafa gitmesine rastlamıyor.
Sinceramente não é todos os dias que se vê uma das melhores amigas irem para o futuro trocar lugar com alguém que veio do futuro. Não estou acostumada a isso.
Dürüst olmam gerekirse, siz gençler, eğer bağlı olmasa kalın bağırsağınızı bile kaybedersiniz.
Honestamente, vocês jovens perderiam o intestino se ele não estivesse agarrado.
Dürüst olmam gerekirse, böyle aksaklık hayatımda görmedim.
Para ser sincero, nunca vi uma disfunção assim.
Dürüst olmam gerekirse, beş doları tercih ederdim.
Para ser sincera, acho que preferia os cinco dólares.
Dürüst olmam gerekirse, neye inandığımı bilmiyorum.
Para ser franca, não sabia bem no que acreditava.
Dürüst olmam gerekirse, o kadar da güzel değildi.
Tenho de ser franco. Não foi assim tão bom.
Dürüst olmam gerekirse, babamı iyi tanımıyorum.
Sabe, para ser sincera, não conheço muito bem o meu papá.
Dürüst olmam gerekirse sadece son 3 haftası geçiyor.
Honestamente? Só as três últimas semanas.
Sadece ikiniz kaldınız. Dürüst olmam gerekirse.
Bom, resume-se a vocês os dois.
Dürüst olmam gerekirse, şu an...
Para ser sincera, estou muito ocupada
- Dürüst olmam gerekirse, efendim.
- Posso ser franco consigo, senhor?
Dürüst olmak gerekirse şu an burada yalnız olmam beni biraz tedirgin ediyor.
Quero dizer que, sinceramente, Tenho receio de estar sozinha aqui neste momento.
Dharma, Greg bugüne kadar tanıdığım en harika erkek... Ve sana karşı tamamen dürüst olmam gerekirse...
Dharma, o Greg é o melhor homem que já conheci e, para ser totalmente franca, teria de dizer que ainda amo o teu marido.
Dürüst olmak gerekirse, ben olmam.
Sinceramente, não me incomodaria. - Vamos a isto.
Dürüst olmak gerekirse size yardımcı olmam için hiç bir neden yok.
Para ser honesta, não tenho motivos para o ajudar
gerekirse 81
dürüst 86
dürüstçe 72
dürüstlük 41
dürüst olmak gerekirse 240
dürüst ol 95
duruşma 16
dürüst olacağım 29
dürüst olalım 45
dürüst mü 22
dürüst 86
dürüstçe 72
dürüstlük 41
dürüst olmak gerekirse 240
dürüst ol 95
duruşma 16
dürüst olacağım 29
dürüst olalım 45
dürüst mü 22