Geldiğinde tradutor Português
11,015 parallel translation
Baba, konu seks hayatına geldiğinde, "okul sonrası özel" versiyonuna bağlı kalsak olmaz mı?
- Pai... no que toca à tua vida sexual, porque não mantemos a versão "programa educativo"?
Su bu seviyeye geldiğinde kapağı kapatacağız, tamam mı?
Quando a água chegar a este nível, fechamos a escotilha. Está bem?
Geri geldiğinde, seni soru sormadan kabullendi, neden ona biraz zaman vermiyorsun.
Quando voltaste, ela recebeu-te de volta sem reservas. Por isso agora tens de lhe dar algum espaço.
Çünkü kıyamet geldiğinde ölmüş olmasaydı tüm bunlar benim olamazdı.
Porque se não tivesse morrido durante o apocalipse, tudo isto não seria meu.
Ülkeden ayrılma vaktim geldiğinde beni uyaracağına dair söz vermişti.
Ele prometeu que me avisava a tempo de sair do país.
Dün seni görmeye geldiğinde Arthur niye o kadar sinirliydi bilmiyorum ama bu sabah Wilkerman'ı öldürmüş görünüşe göre.
Não sei por que estava o Arthur tão perturbado quando te foi ver ontem, mas, esta manhã, parece que matou o Wilkerman.
Oraya geldiğinde sana daha fazlasını anlatırım.
Explico melhor quando chegar. - Vais ficar bem?
Lütfen yardım edebilecekseniz ihbar hattını arayın. Okula geldiğinde...
Por favor, liguem para o numero de denuncias se puderem ajudar.
Gerçek taşıyıcı tabloyu almaya geldiğinde anladık, ama çoktan gitmişti.
Só percebemos depois do verdadeiro transportador chegar para levar o quadro que ele tinha desaparecido.
Görev geldiğinde görüşürüz.
Volto quando o dever me chamar.
Muhtemelen bir şey duymuş ve kontrol etmeye geldiğinde seni bulmuştur.
O meu palpite é que ela ouviu alguma coisa, foi ver o que se passava, e descobriu-o.
Eve geldiğinde onu bu şekilde bulduğunu söylemiştin.
Disseste que chegaste a casa e que o encontraste assim.
Buraya ilk geldiğinde çok kötü bir durumdaydın ama işlere farklı şekilde bakabiliyordun yine de.
Quando chegaste cá, estavas mal, mas ainda tinhas uma forma de ver as coisas.
- Bu doğru! - Son geldiğinde... - Kurtar bizi tanrım!
- Quando o fim chegar... nbsp
-... ve o son geldiğinde sadece bağışlanmışlar cennete yükselecek.
- E quando ele chegar, nbsp apenas os perdoados irão ascender à Graça Sagrada.
Çok çalıştığımı ama her eve geldiğinde beni görmekten çok memnun olduğunu söyledi.
A dizer-me que eu trabalhava demais, mas que ele estava... feliz por ter-me sempre ao voltar para casa.
Sadece bugün eve geldiğinde ne gördüğünü anlatmanı istiyorum.
Preciso que me digas o que viste quando chegaste a casa hoje.
İş bu noktaya geldiğinde gözden kaçan bir şey bulmayı umut edecek.
Neste momento, ele torce para encontrar alguma coisa errada.
Gerçekten. Lafı geldiğinde oturtuyorsun.
Acertaste em cheio, em tudo.
Benden kılıcı istemeye geldiğinde bir fırsat gördüm.
Quando vieste ter comigo a pedir a espada, vi uma oportunidade.
Sheldon biriyle buluşman için doğru zaman geldiğinde aniden olacağına inanıyorum.
Penso que isso não interessa. Olha, Sheldon, creio que quando chegar o momento de conheceres alguém, simplesmente vai ser.
Dawson çıkıp geldiğinde bir de bununla uğraşmamalı.
A Dawson não se deve preocupar com isso quando sair.
Zamanı geldiğinde orada olacağız, tamam mı?
E sabem que estamos a pensar neles, e quando chegar a hora, estaremos lá para eles.
Ama reçinelenme zamanı geldiğinde, "Bizden bu kadar, millet!" diyordu.
Mas quando acaba a ganza ele diz, "E é tudo, malta".
Kız geldiğinde Steve'leydim.
- Meu, estou-te a dizer... Eu estava lá quando ela chegou.
Buraya ilk geldiğinde her yere işemiştin.
Quando cá chegaste, mijavas em todo o lado. Era nojento.
İleride savaşların nasıl yapılacağını tahmin ediyoruz ve o zaman geldiğinde hazır olacağız.
Prevemos de que forma as guerras serão lutadas no futuro, e... estaremos prontos quando a hora chegar.
Tamam, Cabe'den telefon geldiğinde lobi kapılarını elle açabiliyor olacağım. - Her şey yoluna girecek...
Assim que recebermos a chamada do Cabe, conseguirei abrir manualmente as portas do salão.
Tamam polis geldiğinde durumla ilgilenecek.
A polícia vai tomar conta disso ao chegar.
Benim zamanımda, arkadaşının üzerine geldiğinde onu sokak arasına sürüklerlerdi.
No meu tempo, pagávamos a alguém para resolver o problema.
Ve zamanı geldiğinde odaya girdi onu iskambil kartıyla öldürdü sonra da dışarı koştu.
E quando surgiu a oportunidade, ela entrou no quarto dele, matou-o com uma carta afiada e depois fugiu.
Hatta yaban arıları bile karıncalar geldiğinde yuvalarını terk etmek zorunda.
Até as vespas abandonam as suas casas quando as formigas chegam.
İmparatorluk geldiğinde bunların hepsi değişecek.
Vai tudo mudar quando o Império chegar.
Sonunda eve geldiğinde mi diyorsun?
Quando finalmente voltar para casa?
Bu adam geldiğinde onu tutukluyordum ama...
Estava a leva-la para o parque quando ele aparece e...
Alfredo Brownstone'a geldiğinde St. Luke's'taki toplantılara hiç gitmediğimi mi söylemişti?
Quando o Alfredo foi lá a casa, ele disse que eu não tinha ido a nenhuma reunião em St.
Tamam mı? Sen geldiğinde ortalık çok sakin ve düzgün olacak.
Mas quando nasceres, será óptimo e tranquilo.
Saldırı geldiğinde, sardalyalar tek bir vücut gibi hareket ederler.
Quando atacadas, as sardinhas movem-se em conjunto.
Daha fazla deniz aslanı geldiğinde bile sardalyaların koordineli savunmasını kıracak gibi görünmüyorlar.
Até mesmo quando chegam mais leões-marinhos, eles não conseguem superar a defesa coordenada das sardinhas.
Uygun derinliğe geldiğinde teli çekeceğiz çözelti dağılacak ve saati işletmeye başlayacağız.
Quando atingir a profundidade adequada, puxo a corda, a solução é lançada e começamos a cronometrar.
Kendine geldiğinde, genç erkek zorlukla ayakta duruyor ama birazdan sürünün kalanına ayak uyduracak.
Quando acorda, o macho começa a cambalear, mas logo alcança o resto do grupo.
Pekâlâ, Calumet Emniyetinden dedektifler geldiğinde öyle zannediyorum Teresa'nın yeri, sağlığı konusunda epey endişeliydiniz.
Muito bem, quando os investigadores de Calumet chegaram imagino que estivessem muito preocupados com a Teresa, se estava bem...
- Evet. Birinden telefon geldiğinde, konuşmanın ana hatlarını buraya mı not alıyorsunuz?
- E o que faz, quando recebe uma chamada, é tirar notas sobre a conversa?
Saat 5'te geri geldiğinde annesine anlatabilirdi.
Quando voltou, às 17h... podia ter contado à mãe.
Ama şundan emin olabilirsiniz, bir kere sevdiğiniz birinin ya da sizin başınıza geldiğinde, işte o zaman çok iyi anlarsınız.
Mas quando acontecer a alguém que amamos ou a nós, torna-se muito claro.
Ziyaretimize geldiğinde babanı da göreceksin.
Verás o teu pai quando ele nos for visitar.
Bize ilk geldiğinde sevdiği herkesi kaybetmişti.
Quando se juntou a nós, ele tinha perdido todos aqueles que amara.
Bana ilk geldiğinde Jonathan Pangborn'u nasıl iyileştirebildiğimi sormuştun.
Quando me procuraste, perguntaste-me como fui capaz de curar o Jonathan Pangborn.
İkizler Dunkirk'e geldiğinde, Her küçük geminin yaptıklarını yapıyorlardı,
Quando as gêmeas chegaram a Dunquerque, fizeram o mesmo que todos os demais barcos pequenos.
O an geldiğinde çok aptal görüneceksin.
E vais ver. Vais parecer muito estúpida.
Patronum geldiğinde ona da söyleyin.
Deve ter acontecido alguma coisa.
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61