English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Português / [ G ] / Geçen akşam

Geçen akşam tradutor Português

754 parallel translation
Geçen akşam erken çıktın, Dorian.
Saíste cedo ontem à noite, Dorian.
Jake, geçen akşam restoranda seni tanıştırdığım adam. - Oh.
O Jake, o tipo a quem te apresentei no restaurante, na outra noite.
Geçen akşam bir şişe şarap için bayağı yaygara kopardı.
Fez uma grande cena em relação a uma garrafa de vinho naquela noite.
Geçen akşam verdiğiniz parti ne güzeldi öyle.
Que bela festa, que deu noutro dia.
Brad, kusura bakma, geçen akşam söylediklerini anlamamışım.
Brad, sobre o que te disse ontem à noite. Desculpa. não foi a sério.
geçen akşam burada pardesümü bırakmışım. mümkünse geri almak istiyorum.
Bem, deixei aqui uma gabardina há umas noites... e gostava de recuperar, se pudesse.
- evet.bayım. - Ne zaman? - geçen akşam.
- Na outra tarde.
"Geçen akşam ağır bir öğün yedikten sonra..."
"Há umas noites, depois de jantar, ele..."
Kipling hakkında yanılmamın dışında, geçen akşam için af dilemek istedim.
Além de estar errado sobre o Kipling, queria desculpar-me pela última vez.
Size geçen akşam yaşadığınız uçan daire deneyimiyle ilgili birkaç soru sormak istiyorum...
Eu quero lhe perguntar sobre sua experiência estranha na outra noite, quando você viu o disco voador.
Geçen akşam bana biraz sake ikram etmişti.
Ele serviu-me um pouco de sakê ontem à noite.
Bayan Cotton onları daha geçen akşam getirmişti.
Miss Cotton trouxe-mos ontem.
Geçen akşam beraber olduğun şu sarışın piliç.
A loura com que estavas na outra noite.
Geçen akşam giydiğin o hoş elbise nerede?
Onde está aquele vestido lindo que usava, naquela noite?
Da. Geçen akşam.
Ontem à noite.
Geçen akşam TV'de gördüm sizi.
Vi-o ontem na televisão.
Geçen akşam ona pek birşey anlatmadın ama.
Pois ontem à noite não falavas muito.
Geçen akşam gayet güzel becerdim, değil mi?
Eu fui bem claro na última noite, não?
Peki, Eileen, geçen akşam Augustine Marty burada ne yapıyordu?
Ok, Eileen, o que Marty Augustine veio fazer aqui ontem?
Geçen akşam eve bir erkek getirdin!
Na noite passada, trouxeste um homem cá a casa!
Geçen akşam, Hanako'nun yemek yapışını izliyordum.
Ontem à noite, estava a ver a Hanako a fazer o jantar.
Geçen akşam iyi uyuyamadın yine.
Não dormiu bem ontem à noite.
Geçen akşam bu sabahtan önceki akşam mıydı?
Ontem à noite foi a noite antes de hoje?
Geçen akşam olanlar yüzünden, Size ne kadar üzgün olduğumu anlatamam.
Lamento muito o sucedido ontem à noite.
Geçen akşam için çok özür dilerim.
Ouve, desculpa o que aconteceu na outra noite.
Geçen akşam bir numaraydı.
A cena de ontem não passou de uma comédia, não entendes?
Tamam, geçen akşam, ben... Artık dün akşamdan bahsetme.
Ok, ontem à noite...
Geçen akşam neredeydin?
Onde tens estado, à noite?
Geçen akşam birlikte Aslan takımyıldızı hakkında sohbet ediyorduk da, yakında bir tane kuyrukluyıldız görme ihtimalimiz olabilirmiş.
'Aquilo que vimos na outra noite...' Chanfrado! Sai daí!
Geçen akşam bir kurdun ulumasını duyduğumu size söylemiştim!
Eu disse-te que ouvi um lobo ontem a noite!
Geçen akşam için özür dilerim. Müzik hakkında.
desculpe pela outra noite no drive-in.
Geçen akşam soyuldum.
Ontem á noite assaltaram-me.
- Geçen akşam lokantada konuşurlarken duydum.
- Ouvi-os falar no restaurante.
Omar, geçen akşam olanlar için üzgünüm.
Desculpa por aquilo de há bocado.
Bay MacGyver Amy`nin geçen akşam aradığını ve birisinin onu öldürmeye çalıştığını söyledi.
O Sr. MacGyver disse que a Amy lhe ligou ontem a dizer que alguém andava a tentar matá-la.
Bir rüyaya çok benziyordu, MacGyver. Düşündüm de daha geçen akşam buradaydım ve o güzel elbiseyi giymiştim. Kendimi şey gibi hissediyordum...
Foi muito parecido com um sonho, MacGyver, e pensar que ainda na outra noite estive aqui com aquele belo vestido, sentindo-me como uma...
Geçen akşam en son görüşünüzde üzgün ya da sinirli mi idi? Hiç öyle görmedim.
Pareceu-lhe inquieto ou perturbado na última noite em que o viu?
Sadece birkaç soru soracaktım geçen akşam Carlex'te olanlar hakkında.
Só quero fazer-te umas perguntas sobre a outra noite, na Carlex.
Ah, evet... geçen akşam birkaç arkadaşımla konsere gittim.
Ah... pois. Fui a um show com amigos a noite passada.
Bu akşam, en cesur abluka yarıcısı bizimle beraber. Yanki topları arasından sıyrılıp, geçen hızlı gemileri bu akşam giymekte olduğumuz yün ve dantel kumaşları getirdi.
Temos entre nós o mais destemido de todos os resistentes, cujas escunas passaram pelos canhões do inimigo e nos trouxeram as lãs e as rendas que usamos esta noite.
Geçen hafta her akşam bundan söz ediyordu.
Tem estado a falar nisso todas as noites, há uma semana.
Geçen sene Ağustos'un 21'inde... akşam başına neler geldi?
O que aconteceu contigo... na tarde do dia 21 de Agosto do ano passado?
Bu akşam geçen hafta kaldığımız yerden devam ediyoruz. En son size taze meyve ile saldıran birisinden nasıl korunacağınızı gösteriyordum.
Esta noite vou continuar do ponto onde tínhamos ficado a semana passada... quando eu vos estava a mostrar como se defenderem contra alguém... que vos ataque armado com uma peça de fruta fresca
Bu evden geçen cuma akşamı geç saatte ayrıldı ve o günden beri de kendisini gören olmadı.
Ele saiu do seu chalé na sexta-feira à tarde e não foi mais visto.
Geçen ay bütün bir akşam boyu konser verdim.
No mês passado, tivemos uma noite musical.
Her geçen gün hastasına olan güveni artan... Dr. Fletcher onu tedbiri elden tamamen bırakmadan dışarı çıkarır... - kızkardeşinin Teaneck yakınlarındaki evinde bir akşam. -
Mais segura com o seu paciente... a Dra. Fletcher leva-o para um passeio... uma tarde, na casa da irmã... não muito longe.
23 Mayıs akşamı saat 9 : 30'dan sonra, oradan geçen arabaları bul.
Encontre-me o cabriolé que deixou lá um passageiro, as 21 : 30 da noite de 23 de Maio.
Geçen akşam olanlarla ilgili.
É sobre a outra noite.
Geçen Cumartesi akşamı.
No passado sábado à noite.
Geçen hafta, akşam saat onda beni arayıp, şöyle dedi :
Na semana passada, liga-me às dez da noite e diz :
Geçen Çarşamba akşamı, bir ayin sırasında 34 kişinin üzerine kilisenin çatısını düşürdü.
Fez cair o telhado de uma igreja em cima de 34 fiéis na 4ª passada, enquanto entoavam um cântico, submissos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]